CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Başkanı İbrahim Kalın ve beraberindeki heyetin CHP Genel Merkez’ine dün gelerek sunum yapmasıyla ilgili merak edilen bazı ayrıntıları ilk defa açıkladı. Sunumu “tarihi önemde” vurgusuyla niteleyen Özer Özel, özellikle yurt dışında partiye üye olmak üzere CHP'ye başvuranlarla ilgili MİT'ten istihbarat desteği istediğini de ifade ederek akıllarda "Parti üyelerini fişler mi?" sorularını akla getirdi. Kamu kurumlarına yönelik başvurularda benzer bir güvenlik soruşturması Anayasa Mahkemesi tarafından daha önce iptal edilmişti.
Özgür Özel görüşmede öne çıkanlara yönelik olarak şunları söyledi:
“CHP olarak iktidarın en kuvvetli adayı, son seçimlerin birinci partisiyiz. MİT’in CHP'ye gelip bir sunum yapması ve CHP'nin sorularını yanıtlaması zaten içerikten bağımsız kıymetli bir şey. Bunu önemsiyorum. Özel Kalemlerimiz arasında iletişim kuruldu ve bir tarih belirlendi. Güvenlik gerekçesiyle saat ve giriş çıkışları gizli tutuldu. ‘12’nci kata gelin, istediğiniz tedbiri alın’ dedik. Görüşme öncesinde MİT yetkilileri toplantı salonunda gerekli güvenlik tedbirlerini aldı, dinleme cihazı taraması yaptı ve salonu koruma altına aldı. Bu gizlilik, MİT’in çalışma prensipleri gereği hassasiyetle uygulandı. Saat 11.00'de görüştük ama gün içinde duyurmakta mutabık kaldık.
"CHP yurt dışında bürolar kuracak, üye alımları sırasında MİT'ten istihbarat desteği istedik."
Görüşme sırasında üç temel konuda sunum yapıldı, PKK, FETÖ ve DEAŞ. Sunumlarda ayrıca DEAŞ ile bağlantılı diğer İslamcı terör örgütleri hakkında da bilgi verildi. Sunumları üç farklı uzman yaptı, aralarda İbrahim Kalın katkıda bulundu. Bu sunumların ardından hazırladığımız 15 soruyu yönelttik. 9 sorumuza yanıt aldık, kalan 6 soruyu ise ayrıntılı şekilde ben tekrar sordum. Bizim de kendisinden bir destek talebimiz oldu.
CHP’nin yurt dışındaki ofislerine çok sayıda başvuru alıyoruz. Üye alımları sırasında CHP’ye FETÖ veya diğer terör örgütleri sızmasın diye MİT’ten istihbarat desteği istedik. Özellikle şimdi ABD’de çok sayıda eyalette CHP’ye temsilcilik açacağız. Orada ciddi bir risk var. Almanya’da da PKK tehlikesi var. Onların orada söylediği bir söz, sonra partiye mal oluyor. O açıdan çok tehlikeli. Bu konuda yardım istedik. Onlar da büyük bir memnuniyetle buna yardımcı olabileceklerini söylediler. Böyle de güzel bir sonucu oldu görüşmemizin.”
Mansur Yavaş konusu gündeme gelmedi
Gazetecilerin “Mansur Yavaş'ın MİT tarafından takibiyle ilgili bir iddiayı hatırlatması ve konunun gündeme gelip gelmediğini sorması üzerine yanıt veren Özel, şu yanıtı verdi:
“Yok, o konu gündeme gelmedi ama o konuyu daha öncesinde böyle bir çalışmalarının olmadığını, böyle bir görev tanımlarının olmadığını kendileri bana da Mansur Bey'e de iletmişti zaten. O yüzden dün bir daha o konuyu açmadık.”
“İsimleri gizli tutuyoruz"
Özel, toplantıya kimlerin katıldığına yönelik soru üzerine de gizlilik vurgusu yaptı. Özgür Özel, "O isimleri gizli tutuyoruz. Sadece Genel Sekreterimiz Selin Sayek Böke’nin adını verebilirim. Genel başkan yardımcıları bile kimin girdiğini bilmiyor. Onlara da ‘Buradan bu isimler çıkarsa bir daha görev vermeyeceğim’ dedim. Mahremiyete özen gösteriyoruz” sözleriyle konuya yönelik hassasiyetini ifade etti.
Özel Mecliste yaşanan gerginliği de değerlendirdi: Üzüldüm
Özgür Özel, dün TBMM Plan Bütçe Komisyonu’nda İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ile bazı CHP’li milletvekilleri arasında yaşanan arbedeyi de değerlendirerek üzgün olduğunu ifade etti. Özel şöyle konuştu:
“Ben Türkiye Cumhuriyeti'nin İçişleri Bakanı'nın da partimin milletvekillerinin de o karenin içinde yer almasından mutlu olmadım. Esenyurt Belediyesi'nin önündeki görüntü ne kadar üzücüyse, dünkü görüntü de o kadar üzücü ama bunu böyle bir rövanş gibi görmemek lazım. Keşke ne İçişleri Bakanı ne de bizim arkadaşlarımız o görüntünün içinde olmasalardı. İşin bu kısmına üzüldüm gerçekten. Ayrıca vatandaşın da kavga görmek istemediğini biliyorum. Vatandaş en sert tartışmaları da ister ama itiş kakış görmek istemez. O yüzden bu olay, izlediğimiz yapıcı siyaset anlayışı içinde, etkili muhalefet yapıcı siyaset anlayışı içinde bir nazar boncuğu olsun.”