CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Edirne’nin Keşan ilçesinde partisinin mitinginde konuştu.
Özel, "Bu memlekette bir metrekare toprak vermemek için Çanakkale’de 100 binler şehit oldu ama Edirne’nin dörtte birini Yunan bankası, tek kurşun atmadan, tek asker yollamadan, hiçbir emek harcamadan Edirnelilerin elinden almak üzere. Biz bu istilaya, bu iş birliğine, çiftçimizin bu kadar mağdur edilmesine isyan ediyoruz. Bunun hesabını Recep Tayyip Erdoğan’dan sandıkta soracağız" dedi.
Pazarda, cüzdanda, mutfakta yangın olduğunu söyleyen Özel, şöyle konuştu:
"Bu yangın üflemekle sönmez, sandıkta söner yazmış, genç kardeşim dövize. Sandıkta bu yangını söndürecek miyiz? Başka çaresi yok. Edirne, emeklisi de çok olan bir kent. Yüzde 70-80’i emekli. Çok önemli bir kısmı en düşük emekli maaşını alıyor. 10 bin lira veriyorlar. Bu en düşük emekli maaşı ilk çıktığında, daha doğrusu Adalet ve Kalkınma Partisi ilk iktidara geldiğinde, 3 Kasım 2002 günü en düşük emekli maaşı 1,5 asgari ücretti. Bugün asgari ücret 17 bin lira. Yani kabataslak hesapla bugün 26 bin lira olması gerekirdi. Oysa yüzde 60’ına indi, 0,59. Geçen sene 7 bin 500’dü. Enflasyon yüzde 120 ama emekliye zam yüzde 33, oldu 10 bin lira. Tayyip Erdoğan geldiğinde en düşük emekli maaşı kuyumcuda 8 çeyrek altın alıyordu. Bunu bütün emeklilere anlatın. Bugün en düşük emekli maaşı 2,5 çeyrek altın alıyor. Yani toplam 5,5 çeyrek altın, emeklinin cebinden Tayyip Erdoğan tarafından çalınmıştır. Bütün emekliler bunu bilsin.
Emekliler bayramda ikramiye alıyorlar, değil mi? 2015’te biz söyledik bunu. ‘Olmaz’ dediler. 7 Haziran seçimlerini kaybedince 1 Kasım’da ‘Biz de vereceğiz’ dediler. 2018’de bin lira verdiler emekliye. O gün beğenmedik. ‘Asgari ücret olmalıdır’ dedik. O bin lira o gün 24 kilo kıyma alıyordu. Bugün 3 bin lira veriyor. ‘5 yapacağım’ demişti. 3 veriyor. Tam 6 kilo dana kıyma alıyor. Yani. sadece 2018’den bugüne 5-6 yılda 24 kilo kıymadan 16 kilosu bayram sofrasından çalınmıştır. Emeklinin buzdolabından, emeklinin kursağından, evladının, çocuğunun sofrasından 16 kilo kıymayı çaldı bunlar. Bunun hesabını soracağız 31 Mart’ta. Her şehirde ekonomi konuşuyoruz. Tayyip Erdoğan benimle kavga etmek istiyor, görüyorsunuz. Her gün bir iftira, bir hakaret. Her mala zam zam zam yapıyor; dönüyor bize, DEM, DEM, DEM deyip kavga etmeye çalışıyor. Dünya kadar yalan. Dünya kadar iftira ama ona söyledim. Çok istiyorsan seninle kavga edeceğim, dedim. Onunla kavga edeceğim ama kimlik siyaseti üzerinden değil, onun belirlediği çatışma alanlarından değil; ben çiftçinin, üreticinin, emeklinin, emekçinin hakkı için onunla sonuna kadar kavga edeceğim."
“HÜDA-PAR’CILARA SARILMIŞLAR”
Korkuyu, öfkeyi, kaygıyı örgütlemeye çalışan bir iktidar olduğunu kaydeden Özel, şöyle devam etti:
"Yalana sarılmış. AK Parti-MHP birbirine sarılmış, her geçen gün birbirine benziyor. Küfrediyorlar, hakaret ediyorlar. Bize neyse, size kötü söz söylüyorlar. Ağızlarına geleni söylüyorlar ama bir de birbirlerine sarılmak yetmez. Gitmişler, Hizbullah’ın avukatlarına, domuzbağcılara, kadınları sokak hayvanları gibi bekar kadınları sahiplendirmek lazım diyenlere, HÜDA-PAR’cılara sarılmışlar. Edirne, Keşan, bu aydınlık, çağdaş insanlar bunu görsünler. Bir tarafta korkunun ittifakı var. Bir tarafta umudun ittifakı var. Bizim ittifakımızda elbette aslan sosyal demokratlar var. Yalnız değiliz. Milliyetçi demokratlar var. Yakasında güneş olan ya da gönlünde güneş olan, gözü pırıl pırıl olan milliyetçi demokratlar var. Muhafazakar demokratlar var. Haramdan ve yalandan korkan, bunların yaptıklarına akıl sır ediremeyen samimi, muhafazakar demokratlar var. Biz Keşan’da da Edirne’de de Türkiye’de de onlarla birlikteyiz. Kürt-Türk ayırmıyoruz. Laz-Çerkez ayırmıyoruz. Doğuda doğmuş, batıda doğmuş, kuzeyde doğmuş, güneyde doğmuş, ayırmıyoruz. Baktığımız tek şey, yüreğinde vatan, millet, bayrak ve Atatürk sevgisi varsa omuz omuzayız, kol kolayız. Bizim ittifakımız, Cumhur İttifakı’nın koyu gri, yağmur bulutu rengine karşı kırmızıyla beyaz.”