Açıklamada, Suriye'de Baas rejiminin yıkılmasının ardından terör örgütü HTŞ’nin iktidara gelmesiyle birlikte yaşanan olayların sorumluluğunun Alevilere yıkılmaya çalışıldığına dikkat çekildi. Bu tür saldırganlıkların sosyal medya kanallarında yaygınlaştığı belirtilirken, "Katliamın dili, dini, rengi ve mezhebi olmaz. Bizler her zaman katliamlara maruz kalmış ve her zaman katliamlara karşı duran bir inancın mensuplarıyız" denildi.
"Siyasal Alevi Kavramı Bir Hedef Gösterme Aracıdır"
Suriye’deki iktidar değişiminden memnun olan kesimlerin "Siyasal Alevi" kavramını kullanarak Alevilere yönelik psikolojik baskı ortamı yarattığı ifade edildi. Açıklamada, bu kavramın hangi maksatla kullanıldığının net olmadığına dikkat çekilerek, bunun tarihsel örneklerle desteklenen bir tehdit diline dönüştüğü vurgulandı.
"Dostlarımızın Çokluğu Umut Veriyor"
Alevilere yönelik nefret söyleminin ve hedef göstermenin çoğunlukla sosyal medya trolleri tarafından yapıldığı belirtilirken, Alevilerin dostlarının fazlalığının ve kamuoyunun destekleyici tavrının umut verdiği ifade edildi.
"Katliamlara Sessiz Kalmayacağız"
Son olarak, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği ve Alevi Bektaşi Federasyonu, her türlü tehdit ve nefret söylemine karşı Alevi toplumu ve dostlarıyla birlikte dayanışma içinde olmaya devam edeceklerini duyurdu. Açıklamada şu ifadeler yer aldı:
“Biz Aleviler katliamlara sessiz kalmayacağımızı ve bizlerle yan yana duran kimseyi yalnız bırakmayacağımızı bir kez daha kamuoyuyla paylaşmak isteriz.”