İstanbul'da düzenlenen uyuşturucu operasyonunda çıkan çatışmada polis memuru Hakan Telli’nin yaşamını yitirmesi sonrası söz konusu suç örgütüne yönelik operasyon düzenlendiği ve 39 kişinin gözaltına alındığı açıklandı.

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, ekiplerin yaptığı baskının görüntüsünü sosyal medya hesabından paylaştı.

Kılıçdaroğlundan 'Hakan Telli' tepkisi

Hakan Telli ve kentleri kuşatan uyuşturucu sorunu ana muhalefet lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun da gündemindeydi.

Kılıçdaroğlu, sosyal medya hesabından yazdığı mesajda, "İstanbul’da uyuşturucu baronları tarafından kahraman polisimiz Hakan Telli’nin şehit edilmesi ve iki silah arkadaşının yaralanması; emniyet güçlerimizin, zorlu şartlar ve siyasi baskılara karşın verdiği azimli mücadeleye rağmen, yüzleşmemiz gereken acı bir gerçeği önümüze koydu. Gencecik çocuklarımız, evlatlarımız birer birer uyuşturucu çetelerinin ağına düşüyor. Uyuşturucu bağımlılığı bulaşıcı bir hastalık gibi hızla yayılıyor. Aileler çaresiz... Peki neden? Çünkü uyuşturucu baronlarının kirli parasına muhtaç olacak kadar memleketi ekonomik bir soykırıma maruz bırakan siyasi iktidar, gün geldi sadece kirli paranın değil sahiplerinin de Türkiye’ye girmesine göz yumdu" dedi.

Uyuşturucu baronlarının paralarıyla birlikte Türkiye’ye gelmesi için birden fazla özel kanun dahi çıkardığına dikkat çeken Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: 

"Böylece uyuşturucu baronları, başta İstanbul olmak üzere Türkiye’de yuvalanma imkânı buldular… Sonuç, kafelerde, AVM’lerde birbirleriyle çatışmaya, hesaplaşmaya başladılar. Özellikle İstanbul, dünya suç örgütlerinin, uyuşturucu baronlarının çatışma alanına döndü.

"Uyuşturucu ile cari açığı finanse edebilmek uğruna"

Türkiye eskiden uyuşturucunun transit bölgesiydi. Şimdi ise Saray ve şürekâsının desteğiyle Türkiye uyuşturucunun pazarı haline geldi. Saray iktidarı resmen, çocuklarımızı uyuşturucu baronlarına kurban verdi. Ne uğruna? Üç gün daha iktidarda kalmak uğruna. Uyuşturucu parası ile cari açığı finanse edebilmek uğruna.

Biraz rakam paylaşayım: Emniyet Genel Müdürlüğü bir rapor yayınladı. Türkiye Uyuşturucu Raporu’na göre; ülkemizi kuşatan metamfetamin kullanımı son 2 yılda 5,5 kat arttı. Met olaylarındaki şüpheli sayısı ise bir yılda yüzde 61,5 arttı. Uyuşturucu kullanımı 10 yaşına kadar düştü.

Avrupa Uyuşturucu ve Uyuşturucu Bağımlılığını İzleme Merkezi’nin raporuna göre; İstanbul metamfetamin kullanımında Avrupa’daki 106 merkez arasında 10’uncu sırada.

İktidarda kalabilmek uğruna, kirli para uğruna kendi ülkesinin evlatlarını bile gözden çıkaran Saray Hükümetinin önünde tek bir hedef var: Milletimizi manipüle ederek, kentlerimizi tümüyle baronlara teslim etmek. Buna, milletimizle birlikte dur diyeceğiz!" dedi.

Alaattin Çakıcı cezaevindeyken yargılandığı "örgüt" davasından da beraat etmiş

Organize suç örgütü lideri olan ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin yaptığı çağrının ardından Nisan 2020’de tahliye edilen Alaattin Çakıcı'nın Ankara’da "suç örgütü kurmak ve tehdit" suçlarından 36 kişi ile birlikte yargılandığı bir başka davadan beraat ettiği ortaya çıktı.

T24'ten Asuman Aranca'nın haberine göre mahkeme, beraat kararına "kurduğu örgüt ile eylemler arasındaki bağlantının tespit edilemediği, sanıkların da suç işlemek amacıyla bir araya geldiklerine dair delil olmadığı" gerekçesini gösterdi.

4 yıl sonra beraat

Savcı Murat Sazak tarafından açılan dava Ankara 12. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü. Yargılama sürerken Çakıcı, Nisan 2020’de çıkarılan infaz düzenlemesi ile tahliye oldu. Yaklaşık 4 yıl süren dava Nisan 2023’te karara bağlandı. Mahkeme, Çakıcı ve 36 sanığı "örgüt" suçundan beraat ettirdi. Mahkemenin beraat kararının gerekçesinde, iddianamede suç tarihinin 15 Kasım 2018 olarak gösterildiği, öncesinde gerçekleştiği bahsedilen eylemler hakkında yargılamaların yapılarak sonuçlandığı ifade edilerek, "Suç tarihinde kurulduğu iddia olunan örgüt ile bahsi geçen önceki eylemler arasında bağlantı olup olmadığının tespitinin yapılamadığı" öne sürüldü. Gerekçeli kararda, 15 Kasım 2018’de kurulduğu iddia olunan örgütte, "sanıklar arasında emir ve komuta zincirinin, örgütten ayrılamama ve örgütün istediği şekilde hareket etme ve yaşama zorunluluğunun tespit edilemediği" iddia edilerek, "Sanıkların suç işlemek amacıyla bir araya geldiklerine dair delil olmadığı" ifade edildi.

"Cezaevi müdürüyle uzlaştılar"

Çakıcı’nın cezaevinde tehdit ettiği Sincan Cezaevi Müdürü Kahraman Topaloğlu’na yönelik tehdit suçunun uzlaşmaya tabi olduğu ve tarafların uzlaştığı belirtilen kararda, Çakıcı’nın örgüt kurma suçundan beraat etmesi nedeniyle diğer sanıklardan ele geçirilen silahlardan da sorumlu tutulamayacağı, bu nedenle 6136 sayılı yasaya muhalefet suçundan da beraatına hükmedildiği kaydedildi.