Dünya gazetesinden Nurdoğan Arslan Ergün'e konuşan Türkiye Deprem Vakfı Başkanı Erdik, Türkiye’de 80 yıldır deprem şartnamesi olduğuna ve 50 yıldır deprem mühendisleri yetiştirildiğine işaret ederek “Hukuksal boyutun yanında mali hesap verebilirlik olması gerekiyor. Yanlış işi yapanlar bu işin maliyetinden de sorumlu olmalı” dedi.
Erdik'e göre Türkiye’de teknoloji var, kalite var ama uygulamada hesap verebilirlik mekanizması yok. Deprem Vakfı Başkanı, düğümü yanlış uygulama sigortasının çözeceğine vurgu yaptı.
"TEMİNAT SİGORTASI GETİREMİYORSA İHALEYE GİREMESİN"
Prof. Dr. Erdik, şu ifadeleri kullandı:
“Öyle bir mesuliyet sigortası getireceksiniz ki müteahhit betona su katıyorsa bir daha o teminat sigortasını alamasın. Bu teminatı getiremeyene belediye iş yapma ruhsatı vermesin. Bugün araba sigortası yaparken bile kaza geçmişiniz inceleniyor. Binayı yapacak müteahhitlik firması binanın tipine göre, boyutuna göre yanlış uygulama teminat sigortası getiremiyorsa ihaleye giremesin. Dünya, bu işi böyle yapıyor.”
Mustafa Erdik, beklenen İstanbul depremine de değinerek "Türkiye genelinde depreme karşı acil güçlendirilmesi gereken 40 bini İstanbul’da olmak üzere 350-400 bin civarında riskli bina bulunuyor. Risk haritası çıkarılarak dönüşümün acil başlaması gerekirken, hızlı dönüşüm noktasında prefabrik (modüler) konutlar ön plana çıkıyor. Depreme hazırlık için 6-7 ay gibi kısa bir sürede imal edilebilen modüler kalıcı konutlar için devletin talep yaratması ve teşvik mekanizmasını devreye alması gerekiyor" diye konuştu.