15 Şubat gününe seri tweeterle başlayan deprem uzmanı Prof. Övgün Ahmet Ercan; başta İstanbul'da yaşayanlar olmak üzere bütün Türkiye'ye deprem öncesi için alınması gereken tedbirler hakkında tavsiyelerde bulunmaya devam ediyor. 

<blockquote class="twitter-tweet"><p lang="tr" dir="ltr">Marmara’da depremden kaçış yoktur. Birinci önemde etkileme alanı, doğu batı yönde 150 km, kuzey güney yönde 80 km olacaktır.Çözüm sağlam, yerde sağlam yapı.Yerinizin depremde davranışını, sarsıntı büyütmesini bir jeofizik mühendisine,yapınızı da bir inşaat Mühendisine baktırınız.</p>&mdash; Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan (@ovgunaercan) <a href="https://twitter.com/ovgunaercan/status/1625743481246298113?ref_src=twsrc%5Etfw">February 15, 2023</a></blockquote> <script async src="https://platform.twitter.com/widgets.js" charset="utf-8"></script> 

Öncelikle halkın dayanışmasını kutlayana Ercan "Artık kimse ezgin halkımızı; mukadderat, kader, şehit, tekbir sözleriyle avunduramayacak. Bilimin üzerinde yepyeni bir Türkiye yükseliyor. K.Maraş, ulusumuzu yurttaşlık bilincinde tek bir yumruk yaptı. Dayanışmanı alkışlıyor, seninle kıvanç duyuyorum Türkiyem" dedi ve paylaşımlarını şöyle sürdürdü:

"Bir can bir dünyadır. Göçükler altında halen umutla kurtarıcıları, bitkin, sesi kısılmış, kımıldayamadan, bekleyenler var. Arama-Kurtarma durmasın, yıkıntılar biraz daha beklesin. Aceleye gerek yok."

Üç tür yıkılma görüldüğünü ve bunların " 1. Yapısal kusurlar, uyuşumla “yerinde baklavalı göçme”, 2. Yerde sıvılaşmayla “yan yatma, yere batma”, 3. Depremin vurucu ivmesinin yerçekimini aşmasıyla “arkaya kapaklanma, ezilme” türü yıkılma olduğunu belirten Ercan "Artık Türkiye’de kapıların tümü dışarıya açılmalı. Ölümlerin çoğu içe açılan kapılar önünde görülüyor." dedi.

Yıkıntılarıh bir arkeolog titizliğiyle kaldırılması gerektiğine de dikkat çeken Ercan; "Her kımıldamayanı ölü sanma. Sağlıkçılar beden ısınını ölçsün, düşmüş nabzını dinlesin. Halen umudumuz var. Bir can, bir dünya." vurgusunu yaptı.

Ercan önerilerini şöyle sürdürdü:

"Eviniz sulak, gevşek toprak üzerindeyse, bir kuyu açtırıp yeraltısuyu düzeyine 20 metrenin altına düşürün, çevreye su sever ağaçlar dikin. Koru ile ormanlar depremde yıkımları azaltır.

Yapılarınız sıvalı,su geçirmez boyalı,evleriniz saçaklı, çıkmalar içerlikli, az köşeli olsun. Yapının her 5 katı için yeraltında perde betonlu bir bodrumu olsun. Yapıya yağmur gelmesin, yağmur giderleriniz olsun. Yağmur ile su, çıplak, gözenekleri betonlarda donatıyı paslandırır.

Yapı göçmelerinin %75’i dikme ile kirişlerin sıkı bağlanmamasından kaynaklanıyor. Onları bir yapı mühendisi ya da mimara baktırın.

Deprem olduğunda sarsıntı dalgaları evinizin altından geçerken yapınızı salındıracaktır. Belki çalkalayıp yıkacaktır. Bunu öğrenmek için deprem olmadan yer-yapı sarsıntı uyuşumu olup olmadığını bir jeofizik mühendisine 1 saatte ölçtürünüz. Göçmemek, canlı kalmak önemli.

Yapınızın uzun kıyısı, bölgenizden geçen ana kırığın doğrulusuna koşut olup olmadığına bakın. Uyumluysa olumludur."

Marmara’da depremden kaçış  olmadığını bir kez daha belirten Prof. Ercan "Birinci önemde etkileme alanı, doğu batı yönde 150 km, kuzey güney yönde 80 km olacaktır. Çözüm sağlam, yerde sağlam yapı. Yerinizin depremde davranışını, sarsıntı büyütmesini bir jeofizik mühendisine,yapınızı da bir inşaat mühendisine baktırınız." dedi.

Ercan son olarak TOKİ'yi de kutladı ve "TOKİ’yi deprem görecek kentlerde: sağlam yerde, çarçabuk, sağlam, ucuz konutlar ürettiği için alkışlarla kutluyorum." diye yazdı.