Maraş'ta meydana gelen 6 Şubat depremlerinin yaraları sarılamadan Hatay'da meydana gelen depremler endişeleri arttırırken, uzmanlar domino etkisiyle fay kırılmalarının sürebileceği uyarılarını sürdürüyor.
Gazi Üniversitesi Deprem Araştırma Merkezi Kurucu Başkanı Prof. Dr. Süleyman Pampal, 6.4 ile İskenderun Körfezi’nin doğu tarafından Kıbrıs açıklarına doğru güneye devam eden Antakya fayının kırıldığını belirtti.
"Orada çok sayıda fay var; kırılıyor ve birbirlerini tetikliyor. Orta büyüklükte yıkıcı, yıkıcı olmayan bağımsız depremler oluşabilir; nitekim oluşuyor" diyen Pampal şöyle devam etti:
'YENİ YIKICI DEPREMLER BEKLENEBİLİR'
"6 Şubat'taki 7.7'lik depremin Pazarcık’tan başlayıp güneye Hatay’a kadar inen, Hatay’ın hemen yakın kuzeyine kadar gelen, kuzeyde de Adıyaman’a Çetinkaya’ya kadar giden fay bölgeyi öyle bir örseledi ki; çevrede de birbirine paralel, ana faya oranla daha küçük ölçekli çok sayıda fay var. Bunlar kırılıyor. Ayrıca o depremden sonra güneyde ve kuzeyde yeni yıkıcı depremler bekleneceğini dile getiriyoruz."
MALATYA, OVACIK FAYLARI, BİNGÖL, YEDİSU, KARLIOVA...
Prof. Dr. Pampal, Maraş merkezli iki büyük depremin etkisinin kuzeye stres yüklediğini de belirtti ve şu bilgileri verdi:
"Malatya, Ovacık fayları, Bingöl’ün güneyi, kuzeyi ve Yedisu fayı, Erzincan, Karlıova arasında, güneyde de Hatay civarının stres yüklendiğini ve yıkıcı deprem yaşanabileceğini belirtiyorduk. Nitekim bu 6.4'lük deprem ile oldu. Bu bir şans, daha büyük depremler de olabilirdi. Çünkü Ölüdeniz fayının Hatay’dan itibaren güneye doğru Suriye, Ölüdeniz, Lübnan ve İsrail üzerinden Akabe Körfezi’ne kadar gittiğini biliyoruz. Buralar daha önce kırılmış 8 ve üzeri çok yıkıcı depremler yaşamış bu ülkeler. Bu faydan kaynaklanan depremlerden Mısır dahil büyük hasarlar almış. O nedenle Hatay bundan sonra da gelecekte; bu yakın veya uzak da olabilir yine güneyinde olacak depremlerden etkilenecek."
'KUZEYDE DE KIRILACAK YENİ YERLER VAR'
Maraş merkezli depremlerin Hatay Defne'deki 6.4'lük depremi tetiklediğini yineleyen Prof. Dr. Pampal, şöyle konuştu:
"Her iki depremin aktivitesi özellikle güneydeki depremin aktivitesi Hatay depremini tetikledi. Çünkü birbirinin devamı niteliğinde yırtılma, kırılma devam ediyor. Maalesef bu kırılmalar devam edecek. Kuzeyde de kırılacak yeni yerler var. Stres zaten yüklenmiş, kırılacak duruma gelmiş. Şimdi yeni stres transferleri, yeni hırpalanmalar, örselenmeler; maalesef bölgenin depremselliği bir süre daha devam edecek. Aynı fay hattının kuzey ve güney devamı Hatay civarı, hem Doğu Anadolu fayının İskenderun Körfezi’ne doğru giden bir parçası var, bu Antakya fayı da denizin içerisine doğru devam ediyor. Burası hala bir miktar daha kırılabilir. Ama Ölüdeniz fayı da Hatay’dan güneye doğru devam ediyor; kırılmayan kısımları var. Orada da tetiklenme ve yeni depremler mümkün. Malatya, Ovacık fayı ve Bingöl’ün güneyi ile kuzeyinde kırılmamış fay parçalarıyla, Kuzey Anadolu fayının doğu ucundaki Yedisu fayının kırılma ihtimali yükseldi. Maalesef süre de kısaldı."
'DOMİNO ETKİSİ BAŞLADI'
Prof. Dr. Pampal, Antakya fayının Doğu Anadolu fayının devamı olduğuna da işaret etti: "Bu bölgedeki diğer faylar da olumsuz etkilendi. En yakını Ölüdeniz fayı, Hatay’ın altından geçen, güneye doğru Akabe Körfezi’ne giden fay. Bu muhtemelen Hatay’ı da içine alan Suriye bölgesi öncelikli olmak üzere; çünkü domino etkisi gibi gidiyor, öyle başladı; sonra Lübnan, İsrail bölgesini etkileyecek. Tabii bizi de etkileyecek. Bölgesel yıkıcı etkisi olacak bir fay. Çok uzak olmayabilir; ama ne zaman olur bilmiyoruz."
'DÜNYANIN EN ETKİLİ EN AKTİF BÖLGESİ...'
"Süreç 2 sene önce Elazığ, Malatya’yı vuran Sivrice-Pütürge depremi ile başlamıştı. Ondan sonra sıklıkla gündeme getiriyorduk; 'sismik boşluk durumuna gelmiş, yeni kırılma süresini doldurmuş, aşmış her an kırılabilir, dikkat edelim, bu Doğu Anadolu fayı tekin bir fay değildir, harekete geçti, yırtılma, kırılma başladı' diye. Burası 3 levhanın kesiştiği yer. Burada bin ve bin 500 kilometrelik faylar kesişiyor. Biri Doğu Anadolu fayı, Ölüdeniz fayı ile birlikte öbürü Kuzey Anadolu fayı Karlıova, Bingöl’de kesişiyor. Burası dünyanın en tehlikeli, en aktif bölgesi. O nedenle bu depremler oldu. Bu depremlerin etkisiyle çevredeki fayların kırılma süreci kısaldı. Bundan sonra da deprem olursa bizim için asla sürpriz olmaz. 'Sismik boşluk' dediğimiz kısım Bingöl civarında Karlıova-Erzincan arasında var. Biraz batıda Malatya ve Ovacık fayının kırılma ihtimali var."