HEDEP Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan, bugün İstanbul’da düzenlenen basın buluşmasında gazetecilerle bir araya geldi.

Hatimoğulları ve Bakırhan, yerel seçimlere ve gündeme ilişkin sorulan soruları cevapladı.

BirGün'de yer alan habere göre,  2015’ten bu yana tek taraflı şekilde iktidara kaybettirme hedefiyle anamuhalefeti desteklediklerini söyleyen Tuncer Bakırhan, yeni döneme ilişkin, “Kürt coğrafyasında belediyeleri kazanmaya, ayrıca batı illerinde halkımızın yaşadığı yerlerde temsil edilmesini sağlamaya çalışacağız. Tüm çabamız bunun üzerinedir” dedi.

Bakırhan, Türkiye’de denenmeyen bir aday belirme süreci izleyeceklerini, bunun sadece üye ve delegelerle sınırlı kalmayacağını, kentin tüm bileşenlerini kapsayacağını dile getirdi. Halktan çıkan her adayın HEDEP’in resmi adayı olacağının altını çizen Bakırhan, bu noktada herhangi bir merkezi müdahalede bulunmayacaklarını ifade etti. Bakırhan, seçimlere bağımsız girme yönündeki eğilimlerinin bir taktik olmadığının, pazarlık amacı taşamadığının altını çizdi.

"Ana muhalefet görevini yapmadı"

CHP’ye eleştirilerde bulunan Bakırhan, anamuhalefetin görevini yerine getiremediğini kaydederek, “Kayyumlara tepki gösterilmedi, 81 yaşındaki Makbule Özer tutuklanırken ses çıkarılmadı” dedi.

Bölgenin ağır bir süreç yaşadığını belirten Bakırhan, 7 yıldır uygulanan sokağa çıkma yasaklarının sadece HEDEP’i kapsadığını, AKP’nin istediği etkinliği yaptığını vurguladı. Halkın da kendilerine muhalefeti şikayet ettiğini aktaran Bakırhan, “Bizim sağcı bir iktidarı, sağcı bir muhalefeti destekleyerek değiştirme gibi bir amacımız yok” mesajı verdi.

Yerel seçimlerde ‘kent uzlaşısı’ olarak tarif ettikleri stratejilerine ilişkin konuşan Bakırhan, uzlaşının siyasi partileri de kapsayan ancak partilerle sınırlı olmayan, kentin en geniş toplumsal mücadele birlikteliğini sağlamayı hedeflediğini dile getirdi. Bakırhan, “Tek bir partiye çağrı yapmıyoruz. Bu konuda işbirliğine, uzlaşıya açık olan herkesedir bu çağrı” dedi.

"Kapalı kapılar ardında bir görüşme söz konusu değildir"

Tülay Hatimoğulları, iktidarla kapalı kapılar ardında yerel seçimlerle ilgili bir görüşme gerçekleştirmediklerini söyleyerek şöyle devam etti:

“Biz kapalı kapılar ardında geçmiş dönemde de pazarlık yapamadık. Tek adam rejimine karşı bir tutum belirlemiştik. Ama bizim bir protokolümüz yok. Olsa çıkardı ortaya. HDP olarak nasıl bir strateji izlersek Türkiye halklarına faydalı olur diye düşündük ve öyle karar verdik. Bizim en büyük eleştirimiz kapalı kapılar ardında siyaset yapanlaradır. Gerek iktidar gerekse de muhalefet… Kamuoyunun açıklıkla izleyebileceği görüşmelerin olması gerektiğini düşünüyoruz.”

Adalet Bakanlığı’yla yapılan görüşmenin “icra makamıyla yapılan bir görüşme” olduğuna dikkat çeken Hatimoğulları, çok sayıda üyelerinin yanı sıra gazeteci ve yazarların cezaevinde olduğunu hatırlattı. Hatimoğulları, savaş ve göçten kaynaklı Dışişleri Bakanlığı’yla da daha önce çok kez görüşme yaptıklarını dile getirerek, Adalet Bakanlığı ile yapılan görüşmenin seçimlerle ilgiliymiş gibi yorumlanmasının doğru olmadığını kaydetti.

"Protokol ciddi bir rahatsızlık yarattı"

Tuncer Bakırhan, eski CHP Genel Başkanı ve Millet İttifakı’nın 2023 seçimlerindeki Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, seçimlerin ikinci turu öncesi Zafer Partisi lideri Ümit Özdağ ile yaptığı protokole ilişkin değerlendirmelerini paylaştı.

“Protokol bölgede ciddi bir rahatsızlık yarattı” diyen Bakırhan, “Bu protokol utanç belgesidir, net. Unutulmayacaktır” şeklinde konuştu.

Bakırhan bununla birlikte protokole yönelik eleştirilerinin CHP ile görüşmeye engel olmadığını söyledi: “Bir kırgınlık yarattı ama CHP ile konuşmaya engel değil.”

"Biz herkesle görüşürüz..."

AKP ile görüşme meselesine de değinen Bakırhan, “Çözüme katkı sunacaksa, kayyumcu zihniyet ve tecrit ortadan kalkacaksa, yeni demokratik ve katılımcı anayasa oluşturulacaksa biz oturur konuşuruz” dedi.

Bakırhan, CHP’nin görüşmesinin gündem olmadığını ama kendileri görüşünce tartışıldığını söyleyerek, “Kürtler bugüne kadar hangi sözlerinden çark etti? Dolayısıyla bu algı ve kaygı nasıl oluştu, hangi eylemimiz buna hizmet etti? Bu algıya biz de şaşırıyoruz. Biz herkesle görüşürüz. Bunu seçim bağlamında değerlendirmemek gerekir” ifadelerini kullandı.

Bakırhan ayrıca şunu ekledi:

“Bizim öncelikli amacımız muhatap belirleyip çözüm konuşmak değil. Muhatabı Türkiye kamuoyu belirliyor. İnsanlar oy veriyor. Biz kuru boş vaatlere kanacak bir parti değiliz. Ama biz sorunlar çözülecekse, Türkiye’nin temel meseleleri konuşulacaksa oturur konuşuruz. Biz hükümete kapalı, diğer siyasi partilere kapalı, sadece CHP’ye açık bir parti değiliz. Seçimlerden bağımsız, her konuda her meselede kendi düşüncelerimizi oraya sunmaya varız. Bu uzlaşacağımız ve işbirliği yapacağımız anlamına gelmiyor.”

"Emek ve Özgürlük İttifakı yeterli değil"

Tülay Hatimoğulları, Türkiye’nin seçimlerden ibaret olmayan bir mücadele ittifakına ihtiyacı olduğunu söyledi: “Seçimler gelip geçicidir. Biz bütün umutları sandığa bağlamamış olsaydık seçimlerdeki sonuçlar da farklı olurdu.”

TİP ve EMEP’in de içinde olduğu Emek ve Özgürlük İttifakı’nı "seçim ittifakı" olarak tarif etmediklerini ancak Mayıs 2023 seçimlerinden önce kurulduğu için öyle algılandığını belirten Hatimoğulları, gelinen aşamada Emek ve Özgürlük İttifakı’nın yeterli olmayacağını vurguladı.

Hatimoğulları, henüz bunu ittifak üyeleriyle birlikte değerlendirmediklerini kaydederek, “En geniş yelpazedeki mücadele birliğini oluşturmak istiyoruz. Cumhuriyet’in 2. yüzyılında demokratikleşmesini önemsiyoruz. Bir mücadele ittifakına ihtiyacımız var. Bu ittifakın oluşması için de var gücümüzle çalışacağız” dedi.

"Bizim olanı verme gibi bir niyetimiz yok"

Tuncer Bakırhan, 31 Mart 2024 yerel seçimlerinden sonra kazandıkları belediyeleri kayyumlara teslim etmeyecekleri mesajını verdi.

Kayyum atamaları sürecinde Siirt Belediye Başkanı olarak ilk alınan siyasetçilerden biri olduğunu hatırlatan Bakırhan, “Bu sefer eskisi gibi olmayacak. Bu kez kayyum atamalarına karşı kesinlikle en geniş birliği kuracağız. Bizim olanı vermemek için elimizden gelen her şeyi yapacağız” şeklinde konuştu.

"İstanbul için ayrı bir planımız yok"

Yerel seçimlerde İstanbul’un kendileri için özel olduğunu ve kentten yoğun şekilde oy aldıklarını dile getiren Bakırhan, bununla birlikte İstanbul için ayrı bir plan yapmadıklarını belirtti.

Bakırhan, “Yoğun Kürt nüfusunun yaşadığı, en fazla oy aldığımız kentlerden birisidir. İstanbul bizim için de önemlidir, kıymetledir. Biz genel bir çerçeve ortaya koyduk, İstanbul da bunun içindedir. İstanbul’a ayrı bir parantezimiz yok” dedi.

Genel olarak yerel seçimlerde “sağcı, milliyetçi bir adayı kesinlikle desteklemeyeceklerinin” altını çizen Bakırhan, “Herkes İstanbul’u konuşuyor ama Ankara’da biz olmadan kazanma şansı yoktu. Mansur Yavaş’a bile oy verdirdik” ifadelerini kullandı.

Bakırhan, yerel seçimlerde belirledikleri strateji konusunda toplumun beklentilerini de dikkate alacaklarını söyledi

Toplumun beklentilerini izleyeceklerini kaydeden Bakırhan, “Sabit bir şey, net bir şey tarif etmiyoruz. Toplumun eğilimleri doğrultusunda hareket edeceğiz” dedi.