ANTALYA

Sağlık çalışanları 37 haftadır Vergide Adalet İstiyor!

İzmir'de fakirlikten can veren çocuklarımıza sahip çıkmak, eziyet yönetmeliğine karşı çıkmak ve vergide adaleti sağlamak için süresiz eylemdeyiz.

Abone Ol

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Antalya Şubesi Eş Başkanı Dr. Kaan Taşer şube binasında düzenlediği basın toplantısında vergide adalet sağlanana kadar eylemlerimiz sürecek dedi.

Dr. Kaan Taşer; “Bugün 20 Kasım 2024 Çarşamba. 37 haftadır, her çarşamba günü vergide adalet talebimizi yineliyoruz, Sağlık merkezleri önlerinde, vergi daireleri kapılarında sesimizi duyurmaya çalışıyoruz.

TBMM’de bütçe görüşmelerinin sürdüğü salonlarda, muhalefete mensup milletvekilleri, toplumda vergi eşitsizliğinin ve adaletsizliğinin sürdürücüsü hükümeti, ilgili bakanlarını doyunca eleştirdiler, salona giren bakanları çeşitli yöntemlerle protesto ettiler.

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, bütçe görüşmelerinde vergide adaleti sağladığını iddia etse de sağlık çalışanı olarak giderek fakirleşen halimiz, hastalarımızın yaşadığı derin yoksulluk tüm algı yönetimini çürütmeye yetiyor.

Vergi uzmanı Ozan Bingöl’ün: “Parayı Lidyalılar, vergiyi Sümerler, verginin vergisini Türkler buldu” sözü ile vergide adaletsizliğin ülkemizdeki boyutunu anlatmaya yeter diye düşünüyoruz.

Vergide adalet için, çok kazanandan çok, az kazanandan az vergi almak gerekir formülü çok açık olmasına rağmen, halkından çok yüksek oranda, %70 civarında dolaylı vergi alan, çalışanın kaynağından yüksek vergi kesen, çok kazananın vergisini af eden, muafiyet sağlayan, hibe eden, aslında almayan hükümetin tercihinin açık olduğunu görüyoruz.” dedi

Fadime Nefes, Funda Peri, Aslan Miraç, Masal Işık, Aras Bulut… İzmir'in Selçuk ilçesinde fakirlikten can veren çocuklarımızın yaşam ve sağlık hakkı için aşı yapmamız, topuk kanına bakmamız, hastalanınca ilaç vermemiz yetmediği için gelirde ve vergide adalet istiyoruz… Anlıyor musunuz?

İzmir’de ısınmak için yaktıkları sobanın devrilmesi sonucu hayatını kaybeden beş çocuğa dikkat çeken Dr. Kaan Taşer “Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) nın, Çocuk yoksulluğu raporuna göre, Türkiye’de çocuk yoksulluğunun kişi başına gelir baz alındığında artış eğiliminde olduğu anlaşılıyor. Yaş gruplarına göre ayrım yapıldığında, 0-2 yaş bebekler ve 3-14 yaş çocuklarda yoksulluk oranı 2017’de yüzde 36,8 iken 2022’de bu oran yüzde 41,4’e yükselirken, 2023’te yayımlanan istatistiklere göre, 0-17 yaş grubunda 7,03 milyon çocuk yoksulluk yaşıyor. Kişi başına gelir dikkate alındığında, medyan gelirin yüzde 60’ının altında yaşayan çocukların yoksulluk oranı yüzde 42,2, yoksul çocuk sayısı ise 9 milyon 590 bin kişi olarak hesaplanıyor.

Gelirde ve vergide adaletsizlik eşitsizlik derin fakirleşmeye toplumun en korumasız kesimlerinden çocukları daha fazla olumsuz etkilediğini hem yapılan istatistiki çalışmalardan anlıyor, hem de her gün muayene ettiğimiz çocuk hastalarımızdan görüyoruz” dedi

Eziyet Yönetmeliğine Karşı Sağlık Çalışanlarının Yanında Yer Alan Halkın Önünde Kimse Duramaz!

Birinci basamak sağlık hizmet alanında çalışanların toplumla bağı güçlüdür diyen Dr. Kaan Taşer açıklamasının devamında şunları ifade etti. Sosyal yapısı gereği halkla iç içe olan birinci basamak sağlık çalışanlarının sorunlarına halkın duyarlılığı diğer sağlık birimlerine göre daha fazla olduğunu biliyoruz. Yaklaşık son bir ay içinde Aile Sağlığı çalışanlarına dayatılan ödeme, ya da diğer adıyla Eziyet yönetmeliğine karşı çalışanların sürdürdüğü mücadeleye, 3 günlük iş bırakmaya halkın içten sahip çıkması bu yönetmeliğin meşruluğunu ortadan kaldırmıştır.  

Bir yandan sağlık çalışanlarının ve halkın yaşadığı yoksulluk, sağlık alanını saran bebek öldürmeye varan çeteleşmeler, sağlık çalışanlarına dayatılan eziyet yönetmelikleri, halkın sağlık hakkını istismar ederek yaratılan ticari kar ortamı, yeterli ve nitelikli sağlık hizmeti alamayan halkın yaşadıkları artık dayanılmaz hale gelmiştir.

Sağlık çalışanlarının talepleri için yaptığı eylemlere Maliye ve Sağlık Bakanlığı kayıtsız kalarak bir tercihte bulunuyor. Ama bilinsin ki haklı olan talepler halkın sahip çıktığı iş bırakmalar ve her türlü meşru eylemler sonuç alınıncaya kadar devam edecek. Türk Tabipleri Birliği (TTB) ve birinci basamak sağlık hizmet alanında örgütlü meslek emek örgütleri Eziyet Yönetmeliğinin geri çekilmesi için 2-6 Aralık 2024 tarihlerinde 5 günlük G(ö)REV eylemini ikinci kez yapmak zorunda kalacak.

Toplumun sağlık hakkı için, yaşam koşulları herkese ayrımsız yeterli ve tam olarak kamu olanaklarıyla sağlanmalı, sağlık hizmetleri ticari ortamdan arındırılmalı, herkese eşit ücretsiz tamamen kamu imkânlarıyla verilmelidir.

Tüm sağlık çalışanlarına güvenceli iş, güvenli ortamda, emekliliğine yansıyacak tek kalemden oluşan, performansa dayalı olmayan, insanca yaşamaya yetecek kadar ücret ödenmelidir.

Sağlık çalışanlarından yapılan %35 vergi kesintilerinden vazgeçilip, her ay sabit kalmak koşuluyla en fazla %15 vergi kesintisi yapılmalıdır. Saygılarımızla.