Cengiz İnşaat’ın Rize İkizdere’de bulunan İşkencedere Vadisi’nde yapmak istediği taş ocağı projesine karşı köylülerin başlattığı direniş sürerken, çevre ve ekoloji platformlarından destek açıklamaları da devam ediyor. Samsun Çevre Platformu (SAMÇEP), "Dünyada sayılı vadiler arasında yer alan İkizdere Vadisi’nin kollarından İşkencedere Vadisi’nin yok edilmesine karşı mücadelede İkizdere Halkı yalnız değildir" açıklamasında bulundu.

"TAŞ OCAĞI VADİYE VE DOĞAL YAŞAM ALANLARINA ZARAR VERECEK"

Samsun Çevre Platformu (SAMÇEP) yaptığı "İkizdere Taş Ocağı Olmasın!" başlıklı açıklamada, söz konusu projenin bölgenin ekolojisi, canlı yaşamı ve bölge halkının sağlığı üzerindeki etkilerini şöyle anlattı: "Doğal Sit - Nitelikli Doğal Koruma Alanı ve kısmen Doğal Sit-Sürdürülebilir Koruma ve Kontrollü Kullanım Alanı olarak tescil edilen, dünyada öncelikli korunacak 200 ekolojik bölgeden biri Rize İkizdere Vadisi'nin bir kolu olan İşkencedere Vadisi'nde kurulması planlanan taş ocağı doğal hayatı ve bölge halkını tehdit etmektedir. Yaygın Salgının her gün aramızdan yüzlerce yurttaşımızı aramızdan aldığı bir dönemde, sokağa çıkma yasağının olduğu gün, arkalarına kolluk kuvvetini alan sermaye, yaşam alanları için direnen köylülere saldırmıştır. Rize İyidere Lojistik Limanı İnşaatında kullanılmak üzere yaklaşık 16 milyon ton taşın alınacağı, Cengiz Holding tarafından kurulmak istenen taş ocağına karşı yöre halkının bir aydır sürdürdüğü direniş, jandarma eşliğinde getirilen iş makineleri ile bastırılmaya, gözaltılarla yöre halkı yıldırılmaya çalışılmaktadır. Bu liman gerekli midir değil midir, ama ihtiyaç duyulan taş için ilave masraf göze alınarak yerleşim yerlerinden uzak ve kırsal bölgelerden temin edilebilir. Dünyada sayılı vadiler arasında sayılan İkizdere Vadisi'nin kollarından olan İşkencedere Vadisi içerisinde eşsiz bir flora barındırmaktadır. Bu taş ocağının; çevre ve insan sağlığını tehdit etmesinin yanı sıra bölgenin sahip olduğu doğal değerlerin ve yaban hayatın kaybolmasına sebep olacağı açıkça ortadadır. Bölgede yürütülecek açık ocak işletmeciliği ile patlamalardan dolayı meydana gelecek titreşim, gürültü, toz oluşumu, bitkisel üst örtü toprağının sıyrılması, yeraltı su tabakasında bozulmalar, görsel kirlilik, heyelan riskinin tetiklenmesi gibi birçok olumsuz etki vadimize ve doğal yaşam alanımıza zarar verecektir. Ayrıca organik çay üretimi, büyükbaş hayvancılık ve arıcılık gibi bölge halkının geçim kaynaklarını olumsuz etkileyecektir."

"İKİZDERE HALKININ SESİ OLUN"

İkizdere halkı ile dayanışma çağrısı da yapılan açıklamaya, şöyle devam edildi: "Herhangi bir kamu yararı bulunmayan bu proje ile bir şirketin kârı uğruna yaşam alanlarımızın tahrip edilmesine karşı tüm kamuoyunu İkizdere halkının sesi olmaya davet ediyoruz. Ülkemizin neresinde olursa olsun, doğal ve kültürel miraslarımızın, nitelikli doğal koruma alanlarımızın, tarım alanlarımızın korunması için verilen mücadelelere destek olmaya devam edeceğiz. Dünyada sayılı vadiler arasında yer alan İkizdere Vadisi’nin kollarından İşkencedere Vadisi’nin yok edilmesine karşı mücadelede İkizdere Halkı yalnız değildir."