SAĞLIK

Samsun'da 'normalleşme' süreci nasıl gidiyor?

Koronavirüs salgın süreci ve açıklanan 'normalleşme' süreci Samsun'da ve Karadeniz bölgesinde nasıl görülüyor? Samsun Tabip Odası ve Samsun Baro Başkanı Kerami Gürbüz, Gazeteci Mehmet Yazıcı'nın sorularını yanıtladı.

Abone Ol

Koronavirüs salgın süreci ve açıklanan 'normalleşme' süreci Samsun'da ve Karadeniz bölgesinde nasıl görülüyor?

Samsun Tabip Odası ve Samsun Baro Başkanı Kerami Gürbüz, Gazeteci Mehmet Yazıcı'nın dokuz8HABER canlı yayınında sorularını yanıtlıyor. Salgın'da 'normalleşme' süreci ve Erdoğan'ın barolar ve tabip odalarına yönelik açıklamaları değerlendiriliyor. Erdoğan'ın Barolar ve meslek odalarına müdahale açıklamasına dair konuşan Samsun Baro Başkanı Kerami Gürbüz, "Bugün gelinen nokta itibari ile Türkiye Barolar Birliğini ve baroları ilgilendiren endişe verici bir durum söz konusu. Hiç bir gözetme olmadan keyfilik söz konusu. Barolar yargının temsilcisi olan avukatların yasal meslek örgütleridir. https://twitter.com/dokuz8haber/status/1262045264992444416?s=20 Eğer çoklu baro gibi bir sistemin önü açılırsa bu aşamadan sonra kurulacak bütün barolar siyasi ve ideolojik saikler ile bir araya gelinerek kurulan meslek örgütleri olur. Sadece kağıt üstünde meslek örgütleri olurlar.

"FARKLI GÖRÜŞLERE SİYASİ İKTİDAR TAHAMMÜL EDEMİYOR"

Baroların ve meslek odalarına müdahale ile ilgili konuşan Samsun Tabip Odası Bşk. Dr. Murat Erkan, "Zaten meslek örgütlerine dair bir tasavvur kullanma isteği hep vardı. Dünyanın hiçbir ülkesinde meslek örgütleri siyasi iktidarın argümanları ile hareket etmez. Bunlar akademik meslek odalarıdır ve bulunduğu ülkenin yetişmiş aklıdır. Buradan çıkan farklı görüşlere de siyasi iktidar tahammül edemiyor.

"MESLEK ODALARI PANDEMİ KURULLARINDA OLMALI"

Meslek odalarının il pandemi kurullarına alınmamalarına dair konuşan Kerami Gürbüz, "Burada hem insanlık hem de millet olarak büyük bir sınav veriyoruz ve burada da en büyük mücadeleyi sağlık çalışanları vermektedir. Kamu hizmetinin işleyişinden kaynaklı sorunlar olabilir. Burada kesinlikle 3. bir göze ihtiyaç var. O yüzden meslek odalarının kurullarda kesinlikle olması gerektiğini düşünüyorum."

"BU TEHLİKENİN FARKINA VARILMALI"

Kerami Gürbüz, "Eğer çoklu baro olursa kiminin cübbesi sarı olur, kiminin cübbesi yeşil olur, kiminin ki pempe. Tabiatın içinde bu renklere canımız kurban ama hukukta bu yargıyı daha kaotik bir noktaya götürür. Avukatın cübbesine göre hakim karar verebilir. Bütün siyasetçiler ve herkes bu tehlikenin farkına varması gerekir.

"İNANÇLARIMIZA SALDIRI OLARAK GÖRMEMEK LAZIM"

Samsun Tabip Odası Bşk. Dr. Murat Erkan, "Ankara Barosu'nun yaptığı açıklamayı inançlarımıza saldırı olarak görmemek lazım. Burada Kerami Gürbüz'e kesinlikle katılmıyorum. Ülkede zaten etnisite, ayrımcılık gibi her konuda bu yapılmaya çalışılmakta. İl pandemi kurullarında bilim kurulunda alınan karara rağmen, meslek odaları alınmadı ve onlar katkısını sunamadı pandemi sürecinde ne yazıkki. bununda sorumlusunun kim olduğu zaten belli.

İKTİDARA YAKIN MESLEK ODALARI HAMLESİ

Pandemi gibi ülkeyi ve her sınıfı her mesleği tüm toplumu ilgilendiren bir sorunda mutlaka meslek odalarının bu kurullara alınması gerekliydi. Dünya değişiyor. İnsanlar ve yasalar da değişebilir tabi. Ama neyin değiştirilmek istendiğine bakmak gerekiyor. Değişikliğin iyi niyetli olduğunu düşünmüyorum. İktidara yakın meslek odalarına yönelik bir hamle olarak görüyorum.

"KALABALIK BAROLARIN LEHİNE, TAŞRA BAROLARININ ALEYHİNE"

Kerami Gürbüz, "Bugün geldiğimiz noktada kalabalık baroların lehine ama taşro barolarının aleyhine olacak şekilde ciddi oranda temsilde orantısızlık söz konusu olmaya başladı. Bu anlamda baroların bir araya gelmesı ve ortak akıl sonucunda bu teklifin değerlendirilmesi gerekli." "Bizim yamaya değil en baştan itibaren avukatların sorunlarını çözebilecek bir yasaya ihtiyacımız var. ancak bu pandemi gibi olağanüstü bir süreçte çözülemez. İnsanlar şu an iftar sofralarında nasıl karın doyuracaklarını düşünüyor çünkü. Delege ve seçim sistemi ile alakalı barolardan gelecek teklifler doğrultusunda bir değişiklik ancak yapılabilir.

"YENİDEN UZATMA KARARI ALINMAMALI"

Zaten Türkiye'de yargı çok yavaş işlemekte. Ve biz de biliyoruz ki geciken adalet adalet değil adaletsizliktir. 30 Nisan'dan 15 Haziran'a kadar uzattık ve bu hususun tekrar gözden geçirilmesi ve sonrasında yeniden uzatma kararının alınmaması gerektiğini savunmaktayız. duruşmalarda tedbirler alınarak ve sadece avukatlar ile duruşmalar yapılabilir.