Haber: Atilla Yoğurtçu

Balıkesir'in Altıeylül ve İvrindi ilçelerinde, maden şirketlerinin faaliyetleriyle ilgili çevre felaketleri ve sağlık riskleri giderek büyüyor. CVK Madencilik A.Ş. tarafından yürütülen "200903319 Ruhsat Numaralı Sahada IV.Grup (Altın, Bakır) Maden Ocağı Kapasite Artışı Cevher Zenginleştirme Tesisi ve Atık Depolama Tesisi" projesi, bölge halkı ve çevre aktivistlerinin yoğun tepkisiyle karşılaşıyor. 

Projenin duruşması bu gün  gerçekleştirildi ve mahkeme, Çevre Etki Değerlendirme (ÇED) süreciyle ilgili alınan olumlu kararın iptali için yapılan başvuruyu değerlendirdi. Ancak, mahkeme henüz bir karar açıklamadı ve bölge halkı, adaletin sağlanması için bekleyişini sürdürüyor. 

Maden projelerinin çevresel etkileri ve sağlık riskleri, ÇED süreçlerinde sık sık gündeme geliyor. Ancak, 13 Şubat'ta Erzincan İliç'teki Çöpler Altın Madeni'nde yaşanan siyanür liçi felaketi, bu endişelerin ne kadar gerçekçi olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. 20 milyon metreküp siyanürlü, ağır metalli yığının altında kalan 9 kişi için yapılan arama çalışmaları sonuçsuz kaldı ve bölgede ekolojik dengenin ciddi şekilde bozulduğu görüldü. 

Maden projelerinin planlandığı Türkmen Dağı çevresinde, tarım ve hayvancılıkla geçimini sağlayan köylüler endişeli. Sarıalan Altın, Bakır Madeni Projesi'nin bölgedeki yerleşim alanlarını etkilemesi ve sağlık koruma bandı gibi önlemlerin yetersiz kalması, köylülerin tepkisini artırıyor. 

Ayrıca, maden projelerinin bölgesel deprem riski taşıyan alanlarda yer alması, olası bir felaketin boyutlarını daha da büyütüyor. Fay hattına yakınlığı nedeniyle, atık barajının çökmesi durumunda ortaya çıkacak çevre felaketi, bölge halkının kabusu haline geldi. 

Balıkesir genelindeki maden ruhsatları konusunda da endişeler artıyor. TEMA Vakfı'nın raporlarına göre, bölgenin yüzde 79'u madencilik ruhsatlarıyla kaplanmış durumda ve bu durum ekolojik dengenin ciddi şekilde tehdit altında olduğunu gösteriyor. 

Bölgedeki maden projelerine karşı yapılan mücadele, sadece bir projeyle sınırlı değil. Kazdağları ve yöresindeki birçok alanda maden ruhsatları verilmiş durumda ve bu durum çevre felaketleriyle sonuçlanabilecek potansiyel riskler barındırıyor. 

Balıkesir halkı ve demokratik kitle örgütleri, kararlılıkla maden projelerine karşı mücadele ediyor ve projelerin iptal edilmesi çağrısını yineliyor.