AKP'ye yakınlığıyla bilinen Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi, "Seçil Erzan" ve futbolda dolandırıcılık dosyasını açtı.
Erzan'ın Denizbank Genel Merkezi'nde zorla alıkonulduğunu ve tehdit edildiğini belirten Selvi, "Seçil Erzan’ın makam odasını ve Denizbank şubesine giriş çıkışları gösteren kamera kayıtlarının tahrif edildiği, bazı görüntülerin silindiği ortaya çıktı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı suç delillerini yok etme iddiasıyla Denizbank yöneticileri hakkında soruşturma başlattı" diye yazdı.
Selvi, yazısında "Seçil Erzan’ın bu ifadeyi kendisini kurtarmak için vermiş olabileceği ihtimalini gözardı etmiyorum. Ama ortada bir de suç delillerinin yok edilmesi iddiası var. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı TCK’nın 281 Maddesi’ne göre soruşturma yürütüyor" ifadelerini kullandı.
Öte yandan "Denizbank'ın bu işten sıyrılma çabasında olduğunu" ileri süren Selvi bugün yayımlanan "Seçil Erzan olayında kamera kayıtları tahrif edilmiş" başlıklı yazısında şunları yazdı:
"Seçil Erzan tutuklandıktan sonra İstanbul 16.Sulh Ceza Hâkimliği’ne verdiği ifadesinde ise, Denizbank Genel Merkezi’nde zorla alıkonulduğunu ve tehdit altında ifadesinin alındığını iddia ediyor.
Seçil Erzan, ”Olay ortaya çıktıktan sonra bankanın genel merkezinde 3 gün zorla tutuldum. Bana banka yöneticileri kesinlikle paraları dışarıda aldığını söyleyeceksin, bankanın bu durumdan haberdar olmadığını beyan edeceksin dediler ve bu yönde baskı yaptılar. Bana avukat tutacaklarını ve savunmama yardımcı olacaklarını beyan ettiler. Ben paraları bankanın içerisinde aldım. Beni tehdit ettiler, seni öldüreceğiz dediler, evime geldiler, sürekli baskı altındaydım. Fon adı altında bana para aldırdılar. Ben hiçbir zaman bankaya gitmemezlik yapmadım” diye ifade veriyor.
Denizbank tarafından yapılan açıklamada Seçil Erzan’ın banka genel merkezinde sorgulandığı kabul ediliyor. Ama öyle iyi davranıldığı anlatılıyordu ki, neredeyse prim verip, pamuklara sarmadıkları kalmış. Bu noktada bankanın bu işten sıyrılma çabasını anlıyorum. Seçil Erzan’ın bu ifadeyi kendisini kurtarmak için vermiş olabileceği ihtimalini gözardı etmiyorum.
Ama ortada bir de suç delillerinin yok edilmesi iddiası var. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı TCK’nın 281 Maddesi’ne göre soruşturma yürütüyor."