YEREL

‘Şehrin Ablası’ şimdi milletvekili: Ayça Taşkent ile #secim2023 ve Sakarya gündemi

Abone Ol

Sakarya Milletvekili Ayça Taşkent, yaklaşan ikinci tur seçimleri öncesinde Ahmet Faruk İnan ve Bahadır Ulukaya’ya özel açıklamalarda bulundu. Taşkent açıklamasında, 14 Mayıs’ın kazananı olmayan bir seçim olduğunu belirterek, Sakarya’daki siyaset çizgisini barış ve kardeşlik hukuku zemininde ilerleteceğini belirtti.

Haber: Ahmet Faruk İnan - Bahadır Ulukaya

Yaklaşan ikinci tur seçimleri öncesinde çok sayıda siyasi parti temsilcisiyle bir araya gelerek siyasetin nabzını tutan Ahmet Faruk İnan ve Bahadır Ulukaya, son olarak CHP’nin Sakarya’daki tek milletvekili Ayça Taşkent ile bir araya geldi.

Taşkent, Sakarya’da doğup büyüdüğünü anlatarak, “Bana vekil demeyin, bana abla diye hitap edin. Siyasi hayatım üniversite okuduğum kent olan Bursa’dan sonra başladı. Çeşitli demokrat ve sol partilerde görev aldım. Cumhuriyet Halk Partisi’nde aldığım Kadın Kolları Yapılandırması görevinin ardından buradan hiç kopmadım. Sırasıyla il başkan yardımcılığı, il başkanlığı, parti meclisi üyeliği yaptım ve bugün de Sakarya Milletvekili olarak karşınızdayım” dedi.

Sakarya’da sol siyaset zor olabilir ama bu zorluğu seviyorum”

Sakarya’da sol siyasetin, anlatması güç bir konumda olduğunu söyleyen Taşkent, “Ama böyle yerlerde sol adına siyaset yapmak benim için daha onur verici. Her zaman söylerim; Çankaya’da ya da Kadıköy’de siyaset yapmak sanki bir hobi gibi algılanabilir. Sakarya gibi bir yerde sol ya da sosyal demokrasi adına siyaset yapmak, zor denebilir ama ben bu zorluğu seviyorum. Çünkü yaptığınız çalışmaların net olarak karşılığını gördüğünüz zaman bu size mutluluk veriyor. Bu dengeleri gözeterek siyaset yapmaya çalıştım ve sanıyorum bunu yaptım. Çünkü kimseye hakaret etmeden, kimseyi ötekileştirmeden ve karşıt görüşteki kişilere öncelikle kendilerini sorgulatarak siyaset yaptım. Barış içinde ve kardeşlik hukukunu ön plana alan bir siyaset yapmayı düşünüyorum Sakarya’da” ifadelerini kullandı.

2019 Yerel Seçimleri ve Sakarya

Kemal Kılıçdaroğlu’nun izlediği siyaset kapsamında 2019 seçimlerinde CHP adına başarılı bir tablo çizildiğini aktaran Taşkent, “2019 Yerel Seçimleri’ni Sakarya özelinde değerlendirmek başarı anlamında biraz zor olabilir. Sakarya’da bu dönemde farklı tercihler yapıldı. Meclis üyeliğinde iyi sonuçlar aldık ama belediye başkanlıklarında iyi sonuçlar alamadık. Bugünkü seçim atmosferinde ise Sayın Kılıçdaroğlu’nun uzun yıllardır yapmak istediği, karşıt görüşlerde olsalar bile tek amaçları demokrasi olan, tek amaçları Türkiye’nin geleceği olan yapıları bir araya getirerek, güzel bir çalışma yaptılar ittifaklar konusunda. Bu ittifakların da ilerlemesiyle bugün, bu konuma geldik. Bugün bu sistemin değişmesi için yüzde 51 oya ihtiyaç var. Bunun için tüm bileşenlerin tek noktada toplandığı, tek amacın demokrasi olduğu bir ortamda hep birlikte yol alıyoruz şu anda” diye konuştu.

Kılıçdaroğlu’nun Çankaya Köşkü’nde Cumhurbaşkanı olarak oturmasını sağlayacağız”

Taşkent, seçimlerin ikinci tura kalmasının ardından Millet İttifakı’nın daha da genişlediğini anlatarak, “Bunun için mutluyuz. Seçimin ardından Sayın Kılıçdaroğlu’nun Çankaya Köşkü’nde Cumhurbaşkanı olarak oturmasını sağlayacağız” dedi.


Şimdi daha iyi, daha umutlu ve daha inançlıyız”

14 Mayıs seçimleri öncesinde çeşitli medya kuruluşları vasıtasıyla CHP’ye karşı bir iftira kampanyası yürütüldüğünü anlatan Taşkent, “Buna rağmen iktidar oy kaybına uğradı. Kazananı olmayan bir seçim olarak görüyorum. İkinci tura kalmasıyla ilk anda üzerimizde bir çekingenlik oluşsa da hemen toparladık ve ittifakımız genişledi. Şimdi daha iyi, daha umutlu ve daha inançlıyız. Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanı olmasıyla demokrasinin, Türkiye’ye tam anlamıyla geleceğine inanıyorum. Bizim ittifakımızda yer alan partilerle amacımız zaten belli. Bunlar bir mutabakat metni ile birbirine bağlanmış bulunuyor. Bu metin yaklaşık iki bin 300 maddeyi içeriyor. Sayın Ümit Özdağ’ın ve Zafer Partisi’nin ittifaka dahil olması, mutabakat metninde herhangi bir değişikliğe yol açmadı” ifadelerini kullandı.

Kimseye ‘bize oy vermeyin’ deme lüksümüz yok”

Taşkent, Yeşil Sol Parti’nin ve bağlı bulunduğu ittifakın Millet İttifakı ile herhangi bir görüşme yapmadığını kaydederek, “Kemal Bey’i destekleyen herkesin tek ortak noktası var. Bu ülkeye demokrasinin ve barışın gelmesini istiyoruz. Bu ülkedeki farklı düşüncelerde olanların, düşüncelerini rahatlıkla ifade edebilmesini istiyoruz. Tek ortak noktamız bu. Kendileri bir aday çıkarmıyor ve Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na oy vermeyi düşünüyorlar ise onlara söyleyeceğimiz bir tek şey var; teşekkür etmek… Bizi bununla itham eden tüm siyasi partiler, ittifaklar belirlenmeden önce kendileriyle zaten görüşmüş ve birleşme çağrısı yapmışlardı. İnsanlar oy verecekleri kişiyi seçmekte özgürdürler, nasıl oy vereceklerini kendileri belirlerler, bize oy veren insana da ‘hayır bize oy vermeyin’ deme lüksümüz yok şu anda” diye konuştu.

Ali Gaffar Okkan vurgusu

CHP’ye yönelik yürütülen propagandanın gerçeği yansıtmadığını belirten ve bunun ötesinde konuşulması gereken gerçekler olduğunu anlatan Taşkent, “HÜDAPAR’ın Sayın Genel Başkanı’nın söylediği söylemler var, kullandığı kelimeler var veya bu kentin evladına yönelik, Hizbullah’ın ispatlanmış bir suçu var ve bu Hizbullah terör örgütünü bir terör örgütü olarak saymayan bir HÜDAPAR Genel Başkanı var. Bu değerlendirmeyi halkımızın çok iyi yapacağına inanıyorum. Doğuda hep dile getiriyoruz; burada da kadınlarımız, domuz bağı ile işkence edilerek öldürüldüler ve betonların altına gömüldüler. Bunların da suçları ispatlanmıştı, bunların da kim oldukları biliniyordu. Umarım tekrar vatandaşlarımız, bu konuyu hassasiyetle ele alırlar ve sandıkta oylarını, iftiralarla bağlantılı değil gerçeklere bağlı olarak özgürce sandığa yansıtırlar” dedi.

Taşkent, seçimlerin hemen ardından vekillerin mecliste yemin etmesi gerektiğini bildiğini söyleyerek, “Bu konuda HÜDAPAR’ın bir tepkisinin olduğu yönünde basının ve Sayın Özgür Özel’in bir beyanı var. Düşünüyorum, umarım gerçek değildir. İkinci turdan önce böyle bir olayın mecliste yaşanmasının Erdoğan’a oy kaybettirebileceği gerekçesiyle ertelenmiş olmasının umarım gerçek olmadığını düşünüyorum. Eğer gerçekleşirse, bu tercihlerinin hayata geçirilmemesi için çok sert bir eylem ya da söylemle karşısında duracağımıza emin olabilirsiniz. Ail Gaffar Okkan’ın memleketi olan Hendek’te AKP’nin birinci parti olmasını, değişimi birden sağlayamıyor olmakla bağdaştırıyorum. Orada da esasında CHP’nin ikinci parti olduğunu düşünürsek, bu bizim için fena bir sonuç değil. Cumhur İttifakı’nın neden Ali Gaffar Okkan’ın memleketinde bu kadar çok oy aldığı ise bence o bölgede araştırılmalı diye düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

Yerel basının işi çok zor”

Açıklamasında basın özgürlüğünün kendileri için olmazsa olmaz kıstasında bulunduğunu kaydeden Taşkent, “Yerel olarak konuştuğumuzda ise dinamikler daha da farklılaşıyor. Yerelde basın işi çok zor. Nitelikli ve yazmaktan korkmayan bir yerel basın mensubu iseniz işiniz zor. Çünkü yerel dinamiklerde resmi kurumların ilanları vesaire devreye girdiğinde, yerel basın üzerinde bir baskı ortaya çıkıyor. Bu kullanılıyor mu? Evet bence fazlasıyla kullanılıyor. Ben doğruyu bildiği halde yazmayan çok yerel basın ünitesini biliyorum. Sıkıntılı bir durum. Onların özgürlükleri ancak bağımsız olduklarında sağlanabilir. Bir reklam ya da ilan sopasıyla korkutulmadan, özgürce görevlerini yapmaları gerektiğine inanıyorum. Bizim dönemimizde bu zamana kadar yapılan baskıların hiçbir şekilde yaşanmayacağını söyleyebilirim” diye konuştu.

Passolig’e karşıyım, umarım iktidarımızda Passolig denen ucubeyi ortadan kaldırırız”

İyi bir Sakaryaspor taraftarı olduğunu da anlatan Taşkent, bu akşam Sakaryaspor’un oynayacağı play-off mücadelesini tribünden takip edeceğini de söyledi. Taşkent, Sakaryaspor’un taraftar grubu Tatangalar’ın isteği doğrultusunda bugün, siyah bir kombin yaptığını belirtti. Babasının Sakaryaspor’daki ilk yöneticilerden olduğunu ve eşinin de kulübün yönetiminde yer aldığını belirten Taşkent, “İki oğlum da iyi bir ‘Tatanga’ Ben de çok maçlarına gittim. Kale arkası ve numaralı dahil. Bu akşam da bu maça gitmek istiyorum. Futbolu çoğu kişiden de daha iyi anladığıma emin olabilirsiniz. Ofsayt nedir, penaltı mıdır, değil midir… Futbolu iyi bilirim. Çok da büyük zevk alacağım bu akşam maçı izlemekten. Umarım kazanırız. Esasında ben Tatangalar ile birlikte seyretmek isterdim ama orada seyredebilmek için Passolig’e ihtiyaç var. Passolig almak istemiyorum. Passolig’e karşı biriyim. İnsanların Passolig ile fişlenmesine karşı biriyim. İnsanların özgürce stada gitmesi, etik kurallar içinde özgürce maçını seyretmesi taraftarıyım. Üzgünüm, onların arasından seyredemeyeceğim Passolig’i almamak için. Bugün protokolde olacağım. Umarım Sayın Kemal Kılıçdaroğlu Cumhurbaşkanı olduğunda, bu Passolig denen ucubeyi de ortadan kaldırırız” ifadelerini kullandı.

Seçim2023 Yerel Medya Koordinasyonu