Haber: Sabri Kırdar

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) bağlı sendikalar İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınmasıyla başlayan ve ikinci haftasına giren eylemlere destek amacıyla bugün öğlen tüm iş yerlerinde bildiri okuma etkinliği gerçekleştirdi. Antalya’da da Büro Emekçileri Sendikası Antalya Şubesi (BES) Defterdarlık yemekhanesinde, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası Antalya Şubesi (SES, Alanya Eğitim ve Araştırma Hastanesi yemekhanesinde bildiri okudu.SES, Alanya Eğitim ve Araştırma Hastanesi yemekhanesinde bildiri okudu.

BES’İN AÇIKLAMASINA ENGELLEME GİRİŞİMİ

Büro Emekçileri Sendikası Antalya Şubesi Başkanı Devrim Mol basın açıklamasını okurken Antalya Defterdarlığına bağlı Özel Güvenlikler tarafından engellenmek istendi. Engelleme girişimine karşı direnen Devrim Mol basın açıklamasını okumayı sürdürdü. Yemek hanede yemek için bulunan kamu emekçileri de özel güvenliğin tutumuna tepki gösterdi.

SENDİKA BAŞKANI TEHDİT EDİLDİ

Açıklamanın ardından dağılmak üzere olan BES üyelerinin yanına gelen bir özel güvenlik görevlisi BES Antalya Şube Başkanı Devrim Mol’u “Bunun hesabını vereceksiniz” şeklinde tehdit etti. Duruma ser tepki gösteren Devrim Mol “Sendikal faaliyetimiz engelleyemezsiniz bizle bu şekilde konuşamazsınız. Biz sendikamızın aldığı eylem kararını gerçekleştirdik bu yüzden sendikamız üyelerine yönelecek her türlü baskı ve soruşturmanın karşısında olacağız dedi.

Okunan ortak bildiride; iktidar tarafından uygulanan hukuksuzlukların faturasının halka ve emekçilere çıkarıldığı belirtilerek;

“Nitekim son iki haftada ülke ekonomisi alt üst olmuştur.

Borsa taban, döviz kurları ise tavan yapmıştır. Kurdaki yükselişi engellemek için son iki haftada 25 milyar dolara ulaşan bir döviz rezervi satılmıştır. 

Böylece son iki yıldır işçilerin, emekçilerin, emekliklerin, asgari ücretlilerin yani hepimizin maaşlarının, ücretlerinin TÜİK’in sahte enflasyonu ile baskılanması üzerinden biriktirilen rezerveler sadece son iki hafta da buharlaşmıştır.

Bu tablo doğrudan hepimizin sofrasına yansıyacak yeni zamların, açlık sınırına dayanmış maaşların, ücretlerin daha da erimesinin habercisidir.

Tüm bunlara rağmen toplumun ezici çoğunluğunu hedefine koyan hukuksuzluk, adaletsiz, karşısında susmamızı, boyun eğmemizi istiyorlar.

Yargıyı sopası olarak kullanan, kamu kaynaklarını, bizlerden alınan vergileri yandaşlara peşkeş çeken yağma düzenlerine itiraz etmememizi istiyorlar. 

Emeğin haklarını yok sayan, milyonlarca emekçiye 19. Yüz yıl kölelik koşullarını reva gören, baskıdan-şiddetten beslenen bir rejime biat etmemizi istiyorlar.

İşin özü; emeğin haklarının yok sayıldığı, demokrasinin, hukukun, adaletin kırıntılarının dahi ortadan kaldırılmak istendiği sancılı bir süreçten geçiyoruz.

Hangi sendikaya üye olursak olalım, ya da bir sendikaya üye olmayalım bu karanlık tabloda hepimiz kaybetmeye devam ediyoruz.

Bizler KESK’e bağlı sendikaların üyeleri olarak buradan bir kez daha ilan ediyoruz.

En temel haklarımızı yok sayan, emeğe kölelik dayatan bu düzeni kabul etmiyoruz!

Tüm kamu emekçilerini emeğimizi ve geleceğimizi korumak için gerçek sendikacılığın açık adresi KESK’te birleşmeye, KESK’e bağlı sendikalarda örgütlenmeye çağırıyoruz.

Ülkeyi yönetenlere de buradan çağrıda bulunuyoruz.

Yeter artık!

Barışçıl protesto hakkını engellemekten vazgeçin. 

Bu hakkı kullanmaktan başka bir şey yapmadığı için gözaltına alınanları, tutuklananları serbest bırakın. Üniversite öğrencilerinin, çocuklarımızın üzerinden ellerinizi çekin. 

Hukuktan yoksun şafak baskınlarına, gözaltı ve tutuklamalara derhal son verin.

Bizler demokratik bir ülke ve insanca yaşam için haklarımız ve geleceğimizden vazgeçmeyeceğiz! Er ya da geç; Emek kazanacak! Demokrasi kazanacak, denildi.