GÜNDEM

Seraf Özer'den Ümit Özdağ açıklaması: Haksızlığa uğrayan her kim varsa hepsi aynı gemidedir

Seraf Özer, “Bana, ‘Ahmet Özer’le ilgili kara propaganda yapan Ümit Özdağ'ı savunabilecek misin’ diyorlar. Haksızlığa uğrayan her kim varsa hepsi aynı gemidedir” dedi.

Abone Ol

Tutuklanarak yerine kayyum atanan Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in kızı avukat Seraf Özer, ilçedeki demokrasi nöbetinde; “Ümit Özdağ belki seçim döneminde Ahmet Özer’le ilgili en kötü kara propagandayı yapan isimlerden biridir. Şimdi bana diyorlar ki, ‘Ümit Özdağ'ı savunabilecek misin’. Haksızlığa uğrayan her kim varsa hepsi aynı gemidedir. Haksızlığa uğramanın partisi olmaz. Kim haksızlığa uğruyorsa biz herkesin hakkına, hukukuna da sahip çıkarız” dedi.

Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in tutuklanarak yerine kayyum atanmasına karşı CHP’lilerin ilçede başlattığı nöbet sürüyor. Cumhuriyet Meydanı’ndaki bugünkü nöbete CHP İstanbul Milletvekili Yunus Emre de katıldı.

Cezaevinde Özer’i ziyaret ettiğini belirten Emre, şunları söyledi:

“Sizlere Ahmet Özer Başkanın selamlarını ve mesajını getirdim. O mesajı okumak istiyorum: ‘Selam. Meydana selam, direnişe devam. Demokrasi mücadelesi, bir insanın en onurlu mücadelesidir. Böyle dönemlerde ağır bedeller oluyor. Bu ağır bedelleri ödemekten vazgeçmeyenler özgürlük, eşitlik, adalete dair umutlarımızı diri kılıyor. Bugün bize yapılan, hepimizin ortak mücadelesidir. Hep birlikte mücadele ederek bu haksızlığın üstesinden geleceğiz. Halkın iradesine vurulan bu darbe püskürtülecektir. 85 gündür yağmur çamur demeden direniyorsunuz. Bu direnişi Silivri’den selamlıyorum. Unutmayın ki doğru bazen sallansa da asla yıkılmaz. Her zaman olduğu gibi doğruluk ve hak kazanacaktır. Biz kazanacağız. Yine birlikte olacağız, birlikte çalışacağız. Meydana selam, direnişe devam’. Ahmet Hoca’yı çok güçlü gördüğümü söylemek istiyorum. Yapılan bütün bu haksızlıklar karşısında mücadelesinden vazgeçmiş değil. Türkiye, bu zorlukları aşacaktır. Biz bu zorlukları aşacağız. Umutla baktığımız geleceğe ulaştığımızda bugün bu zulümleri yapanlar büyük bir pişmanlık duyacaklar, büyük bir utanç yaşayacaklar. Bizler ise başımız dik, alnımız açık, mücadelemize devam edeceğiz.”

“Dosyada sanıktan delile gitmeye çalışıyorlar”

Ahmet Özer’in avukat kızı Seraf Özer de şöyle konuştu:

“Dün zaten her zaman olduğu gibi medyaya sızan bilgiler kapsamında dosyayı takip etmeye devam ediyoruz. Dosyalar biz avukatlara gizli ama yandaş medyaya açık durumda. Bizler de gelişmeleri basından takip ediyoruz. 85 gündür bir iddianame ortada yok. Her gün haykırıyoruz iddianameyi hazırlayın diye. 85 gündür iddianame yazılamıyor. Tamamen algılarla yönetilen bu süreçte olgular devre dışı bırakılmış durumda. Hukukta normalde, delilden sanığa gidilir. Bu dosyada sanıktan delile gitmeye çalışıyorlar. Olmayan suçun delili de olmaz, iddianamesi de yazılamaz. Çok karanlık günlerden geçiyoruz. Bu karanlık günlerde herkesin şunu bilmesini istiyorum. Ben bu meseleyi Ahmet Özer’in kızı olarak Ahmet Özer meselesi olarak değil, toplumsal bir mesele olarak sahipleniyorum. Yoldaşlar, bu hepimizin meselesidir. Bu geçtiğimiz karanlık günler bu ülkede hiçbirimizin hukuk güvenliği olmadığının göstergesidir. Bugün hepimizin sesli bir şekilde yapılan bu hukuksuzluklara itiraz etmemiz gerekir. Demokratik yollarla hakkımızı aramamız gerekir. Zannetmeyin ki bugün Ahmet Özer, Rıza Akpolat, yarın başkası olmayacak. Buna boyun eğmememiz gerekiyor. Buna en sesli şekilde itiraz etmemiz gerekiyor. Dün yaşadığımız bir hukuk garabetini sizinle paylaşmak istiyorum.

“85 gündür iddianame hazırlayamıyorlar”

85 gündür iddianame hazırlayamıyorlar çünkü dosyanın içi boş. Düzmece bir dosyayla adil yargılanma hakkımızdan, savunma hakkımızdan mahrum ediliyoruz ve 85 gündür -bunu iyi duysun o kayyum- Esenyurt'un seçilmiş belediye başkanı özgürlüğünden mahrum ediliyor. İçi boş, düzmece bir dosyayla özgürlüğünden mahrum ediliyor. Aslında bunun siyasi bir operasyon olduğunu herkes biliyor. Şimdi ne yola başvurdular biliyor musunuz? İhaleye fesat karıştırma suçundan biliyorsunuz geçen hafta Beşiktaş Belediyesi ile beraber bir operasyon başlatıldı. Bu dosyada beyan yok, delil yok, rapor yok, herhangi bir şekilde Ahmet Özer’le ilgili ihaleye fesat karıştırma suçuyla ilintili bir iddia yok dosyada. Dosyada üç tane bilirkişinin raporu var. İkisi diyor ki, ‘Ahmet Özer’in hiçbir sorumluluğu yoktur’. İhalelerle ilgili belediye başkanlarının hukuki ve fiili bir sorumluluğu yoktur, imza yetkisi yoktur. Bunu bu iki bilirkişi söylüyor. Bir bilirkişi var ki Satılmış Bey, kendisine ‘satılmış’ demiyorum, ismi de Satılmış. Kendisi siyasi davalarda bilirkişi vermekle meşhur bir bilirkişi. Kendisi diyor ki, ‘Olsa olsa Ahmet Özer ile ilgili görevi ihmalden bir yargılama yapabilirsin’. Görevi ihmal diye belirttiği, ‘Ahmet Özer’i olsa olsa bu suçlamaya götürebilirsiniz’ dediği suç tanımında tutuklama yapılamaz.

“Bu operasyonların hepsi siyasidir”

Dosyada ihaleye fesat karıştırmayla ilgili iddia yok, delil yok, beyan yok, belge yok ama Ahmet Özer, sırf terör dosyasının içi boş olduğu için bir yedekleme yapılarak ikinci kez tutuklandı. Ben Türkiye Cumhuriyeti’nin demokrasiye, hukuka, adalete onlara inat inancını kaybetmeyen bir hukukçu olarak bu meseleye sonuna kadar sahip çıkıyorum. Ahmet Başkanımız da Rıza Başkanımız da siyasi esirlerdir. Bu operasyonların hepsi siyasidir. Buna hepimizin en sesli şekilde buna itiraz ediyor olmamız gerekir. Asla yılmayacağız, asla pes etmeyeceğiz. Ben sonuna kadar Ahmet Özer’in de Rıza Akpolat’ın da ve hatta Ümit Özdağ belki seçim döneminde Ahmet Özer’le ilgili en kötü kara propagandayı yapan isimlerden biridir. Şimdi bana diyorlar ki, ‘Ümit Özdağ'ı savunabilecek misin’. Haksızlığa uğrayan her kim varsa hepsi aynı gemidedir. Haksızlığa uğramanın partisi olmaz. Kim haksızlığa uğruyorsa biz herkesin hakkına, hukukuna da sahip çıkarız. Bunun partisi yok.”