Haber: Fatoş Erdoğan
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) İstanbul Şubeleri, İstanbul Tabip Odası, 112 Ambulans Çalışanları ve UİD-DER'in katıldığı basın açıklamasında "Sağlıkta Tasarruf Olmaz", Hastalar bekliyor ama araçlar hurda, çalışanlar tükeniyor", "Ambulans yok, olanda personel yok", "Ambulans filosu yenilensin" dövizleri açıldı.
"Sağlık Alarm Veriyor! 112 Çalışanları Tükeniyor" yazılı pankartın açıldığı basın açıklamasını SES Bakırköy Şubesi Hukuk Sekreteri Akın Delen okudu.
Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"İstanbul 112 Ambulans çalışanları olarak ve SES İstanbul Şubeleri ile birlikte, yaşanan gelişmeler nedeniyle bu açıklamayı yapmayı zorunlu buluyoruz! Öyle bir noktaya gelmiş bulunuyoruz ki; araçlar hurdaya dönmüş durumda, her an arıza veriyor. Personel yetersiz, çalışanlar tükenmiş durumda. Ambulansa ihtiyaç duyan acil hastalar hizmete ulaşmakta zorluk çekiyor. Halkımıza ve kamuoyuna sesleniyoruz; Acil hastanız için yarım saat beklemek ister miydiniz?
Ambulans ve Acil sağlık hizmetleri sağlık sisteminin en önemli ayaklarından birini oluşturuyor. Hayat kurtarma olay yerinde başlar, ancak acil hastaya gidecek ambulans yok! Türkiye genelinde bakanlığın 2022 yılı verilerine göre acil yardım ambulansı başına düşen ortalama nüfus 14870’dir. Ancak İstanbul’da ambulans başına düşen nüfus Türkiye ortalamasının yaklaşık iki katı, 28356’dır. Bu tablo oldukça vahim olmasına karşın bir de son 6 ayda yaşanan ambulans arızaları eklenince neredeyse her 100 bin nüfusa karşılık bir ambulans ekibi bakacak düzeye gelinmiştir. Soruyoruz; acil sağlık hizmetleri gibi kritik kamu hizmetlerinde tasarruf tedbirleri mi uygulanıyor?
Araç filosunda yaşı 10 seneyi aşkın çok sayıda ambulans bulunmaktadır. Oysa acil sağlık araçları mevzuat gereği 10 yıldan eski olmamalıdır. Bu araçlar defalarca kez arızalanıyor ve bakım servislerine gitmelerine rağmen aynı arızayı yeniden veriyor. Yine, tamir işlemleri ayları bulan araçlar var!
İl sağlık müdürlüğüne bağlı Destek Hizmetleri Başkanlıkları tarafından, ihale usulü ile servis bakım firmalarıyla anlaşma yapılıyor. Ancak bu firmaların, yeterliliği olup olmadığı denetleniyor mu? Tabiri caizse merdiven altı firmalarla bile anlaşmalar yapılıyor. Sonuç olarak araçların tamiri uzuyor, tamir edilen araçlar ise yeniden arıza veriyor. Arızalardan kaynaklı, faal ekip sayısı günlük yaklaşık olarak 4’ te 1 oranında düşüyor.
Az sayıda ambulans ile günün 24 saati canhıraş hizmet vermeye çalışan saha ve Acil Çağrı Merkezi çalışanları insanüstü bir çaba ile bu açığı kapatmaya çalışıyor. İş yükü zaten ağır olan çalışanların sırtına yeni yükler biniyor. Soruyoruz; peki ama bu daha nereye kadar devam edecek! Bakanlık 2024 yılı için ambulans başına düşen nüfus sayısını 14500 olarak hedeflerken İstanbul gibi devasa bir metropol şehrini gözden mi çıkarmıştır.
Yine bakanlık 2024 yılı için 1000’nin üzerinde ambulans alımı öngörmüş, ancak, 620 tanesini yani yarısından fazlasını hibe şartına bağlamış durumda! Soruyoruz; hibe olmazsa ambulans alınmayacak mıdır? Kamu kaynakları patronlara peşkeş çekilirken, halkın sağlık alma hakkı üzerinde tasarruf tedbirleri uygulanmasını kabul etmiyoruz.
112 emekçileri ne sahipsiz ne köledir! Bizler her geçen gün kötüye giden çalışma koşullarının derhal iyileştirilmesini istiyoruz. Yaz aylarının bu kavurucu sıcağında araçlar klimasız! Havalandırma ve iklimlendirme sağlık hizmetlerinin olmazsa olmazıdır. Hastaların sağlığı, çalışanların iş sağlığı ve güvenliği, tıbbi araç gereç ve ilaçların muhafazası için iklimlendirme zorunludur. Yaz aylarında ambulans arka kabinleri 50 dereceye çıkmaktadır. Biran önce araç klima arızaları giderilmelidir. Şimdi sizlere bir kez daha soruyoruz! Haftada 2 gün, günde 3 ambulansı klima arızasına göndererek yaz aylarında klima arızalarını nasıl gidermeyi düşünüyorsunuz?
İstanbul 112 çalışanları olarak öfkeliyiz! Bütün bu olumsuz tablonun içinde, günlük ortalama 3000 acil olaya müdahale ediyoruz. Yaşanan bütün aksaklıklar dönüp dolaşıp biz çalışanların sırtına biniyor. Bir vakadan diğer vakaya koşturuyoruz. Yani fedakârlığı hep bizim yapmamız isteniyor ama yetkililer kılını kıpırdatmıyor! İstasyon koşullarımız kötü, yemek saatlerimiz belirsiz, günlük görevlendirmelerle bir ilçeden bir ilçeye yetişmeye çalışıyoruz, yazın klima kışın ısınma problemleri çekiyoruz. Bütün aksaklıkların müsebbibi bizmişiz gibi bir de idarecilerin baskısına maruz kalıyoruz. Personele tutulan tutanağın haddi hesabı yok! Soruyoruz, aksaklıkları çalışanlar mı yaratıyor? Hükümetin sağlık politikaları ve sorumluluk almayan liyakatsiz idarecilerin tutumu bu çöküşün sebebidir. Sağlık bakanı Sayın Memişoğlu “En büyük amacımız önce hasta, sonra çalışan memnuniyeti” diyor. Sayın bakan, ne hasta ne de çalışanlar memnun! Bu politikalardan vazgeçin. Kamu kaynakları halkın sağlığı ve sağlık çalışanları için kullanılsın"
Acil olarak yerine getirilmesi gereken taleplerimizi sıralıyoruz.!
• Biran önce ambulans filosu artırılmalı, alım hemen yapılmalıdır!
• Anlaşmalı yetkili servisler artırılmalı, arızalar biran önce giderilmelidir!
• Klima arızası tamiri için anlaşmalı servisler artırılıp, gerekli kaynak sağlanmalıdır!
• Acil olarak personel alımı yapılmalıdır! On binlerce ATT/AABT(Paramedik) atanmayı bekliyor!
• Disiplin soruşturmaları ile çalışanlara baskılara son verilmelidir! Kamu yararı gözetilerek tutanaklar minimuma düşürülmelidir!
• 112 ‘çok riskli birim’ ilan edilmeli, teşvik ek ödemeler buna göre düzenlenmelidir!
• Sağlıkta şiddetin önüne geçilmelidir. Bunun için etkin yasalar çıkarılmalı, adli vakalarda kolluk kuvvetleriyle koordinasyon geliştirmelidir.
• Vaka elemeleri yapılarak 112 acil sağlığın yükü azaltılmalıdır!