Menzil Cemaati'nde şeyhin ölümü sonrasında ortaya çıkan "kardeş kavgası" devam ediyor.
Menzil Cemaati'nin mensuplarının “Gavs” olarak nitelendirdiği “Şeyh Abdulbaki Elhüseyni”nin 12 Temmuz’da ölmesinin ardından cemaatin başına üç oğlu geçti.
Elhüseyni’nin oğulları Muhammed Saki, Muhammed Fettah ve Muhammed Mubarek, “eş şeyhlik” denilen bir sistem ile cemaati birlikte yöneteceklerini açıkladı. Milyarlarca liralık bir sermayeye de sahip olan cemaatin başına geçen kardeşlerin tartışması kısa süre içinde kamuoyuna yansıdı.
BirGün'den İsmail Arı'nın haberine göre; en fazla müride sahip olduğu belirtilen Muhammed Saki, cemaatin mevcut dernek ve vakıflarıyla ilişiğini kesti. Muhammed Saki, Serhendi Vakfı ile Dehlevi Yayınları’nı ve Nezir Derneği’ni kurdu. Muhammed Mubarek ve Muhammed Fettah ise büyük oranda birlikte hareket etmeye başladı. Menzil Cemaati’nin mevcut dernek ve vakıfları da bu iki kardeşin yönetimine bırakıldı. Ancak, cemaatin birçok kentte bulunan külliye, dergâh ve Semerkand Vakfı’na bağlı gayrimenkulleri bölüşülemedi.
'Kimin müriti fazlaysa dergahlar onundur'
Üç kardeş arasında en fazla müriti olan Muhammed Saki Elhüseyni’nin Serhendi Vakfı’ndan bir açıklama yapıldı. Açıklamada, “Mescidler, dergâhlar, vakıflar, medreseler ve bunlara ait malların yönetimi mahallindeki sofi çoğunluğa aittir. Bu varlıkların yönetimi kimsenin inhisarında değildir” denildi.
Söz konusu açıklamanın Muhammed Mubarek ve Muhammed Fettah Elhüseyni’ye karşı yapıldığı belirtiliyor. En fazla mürit Muhammed Saki Elhüseyni’ye ait olsa da cemaatin dergâhları ile külliyelerinin diğer kardeşlerin kontrolünde olduğu kaydediliyor. Bu yüzden de ülke genelinde cemaate ait binaların Muhammed Saki Elhüseyni’ye bağlı cemaat mensuplarına kullandırılmadığı bildiriliyor. Zaman zaman kavgaya varan gerilimlerin yaşandığı da edinilen bilgiler arasında.
Kardeşlerden yanıt: 'Şeriat hüküm vermiştir'
Muhammed Mubarek ile Muhammed Fettah Elhüseyni taraftarları ise kendilerini hedef alan bu açıklamaya yanıt verdi.
Yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı:
“Biz istiyoruz ki Gavs’ımızın vakfı ve medreseleri eskisi gibi devam etsin, bölünmesin, parçalanmasın, bozulmasın. Kimseyi çıkarmıyoruz. Herkes vakıflara gelmekte serbesttir. Semerkand Vakfı’nın programları herkese açıktır. Onun haricinde program yapmak isteyenler de Semerkand Vakfı’nın yetkililerinden izniyle yapabilirler. Çünkü şeriat hüküm vermiştir. Gavs’ımızı henüz hayatta iken vakıf ve medreselerin tasarrufunu Muhammed Mübarek’e vermiştir. Semerkand Vakfı malları, mülkleri, medreseleri, eşyaları, paraları üzerinde yetkili kişiler dışında kimsenin tasarruf hakkı yoktur”