Haber: SİMGE ÇAKIR

İstanbul Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü Doktora Öğrencisi Ayşe Kaşıkırık ile Uluslararası Kadın Yönetmenler Festivali (UKYF) Direktörü Gülten Taranç’ın birlikte hazırladığı, editörlüğünü Ege Üniversitesi Devlet Türk Musikisi Konservatuvarı Prof. Dr. Berrak Taranç’ın yaptığı “Sinemada Çeşitlilik, Kapsayıcılık ve Çok Kültürlülük Rehber Kitabı”  başlıklı çalışma yayımlandı. Kadın Yönetmenler Derneği ile Küresel Eşitlik ve Kapsayıcılık Ağı'nın iş birliğiyle hazırlanan kitapta, sinema sektörü özelinde “çeşitlilik, kapsayıcılık ve çok kültürlülük” kavramları öğrencilerle, kadın yönetmenlerle ve akademisyenlerle görüşülerek kaleme alındı.

"KADIN SİNEMADA DA ÖZGÜR OLMALI"

Kadın Yönetmenler Derneği'nden yapılan açıklamada, kadınların hayatın her alanında özgürce var olabildiği bir dünya için sinemada da kadının özgür olması gerektiği vurgulanarak, "Bunun için öncelikle sinemanın yapım aşamalarının (pre-prodüksiyon, prodüksiyon ve post-prodüksiyon) tümünde kadınlar eşit temsil edilmeli, özellikle film setinde kadın yönetmen, yardımcı yönetmen, görüntü yönetmeni sayısı artmalıdır" denildi. Çoğunluğu erkek olan çekim ekibi tarafından çekilen filmlerdeki “erkek bakış açısı” sorununun böylelikle ortadan kalkacağı ifade edilen açıklamada, sektörde yaşanan sorunlara da değinildi. Açıklamada, "Erkekler sinemada ön planda yer alırken kadınlar sinemada görünür olmak için mücadele etmektedir. Kadınlar çeşitli zorluklar nedeniyle erkekler göre daha az film çekmektedir ve bu durum festival başvurularına da yansımaktadır. Kadınlar halen uluslararası festivallerde daha az aday gösterilmektedir, ödül jürilerinde ve ödül dağıtımında kadınlar geri planda kalmaktadır. Kadınlar film setlerinde cinsel tacize maruz kalmaktadır. Bir diğer ifadeyle, kadınlar için sinemada fırsat eşitliği sağlanamamaktadır. Unutmayalım ki, günümüzde dünyanın eşitliğe ve kapsayıcılığa, her zamankinden daha fazla ihtiyacı var!" denildi.

KADIN YÖNETMENLER SİNEMADA EŞİTLİK İSTİYOR

Kitapta sinema sektöründe yaşanan ayrımcılığın, adaletsizliğin ve insan hakları ihlallerinin sona ermesi, eşitliğin ve kapsayıcılığın sağlanması için önerilere de yer verildi.

  • Kadın yönetmenler örgütlü hareket etmeli; kadın yönetmenlerin dayanışma içinde olacakları, bir araya gelerek fikir alışverişinde bulunacakları ve ortak kararlar alabilecekleri ağlar/platformlar/dernekler/vakıflar/inisiyatifler kurulmalı 
  • Çeşitlilik ve çok kültürlülük konusunda toplumsal farkındalığı arttırıcı kampanyalar yürütülmeli (özellikle sosyal medyada hak temelli savunuculuk kampanyaları, caddelerde billboardlar, TV ve radyo programları gibi) 
  • Kadın yönetmenleri ulusal ve uluslararası mecralarda bir araya getiren festivaller, seminerler, eğitimler, atölyeler, zirveler, kongreler, paneller, deneyim paylaşımı toplantıları gibi farkındalık ve network çalışmaları daha sık yapılmalı
  • Daha fazla kadın yönetmenin film çekmesi özendirilmeli; kadın yönetmenlere devlet, belediye, özel sektör ve uluslararası kuruluşların finansal destekleri çoğaltılmalı Senaristler kadınlara güçsüz, zavallı, yardıma muhtaç ve savunmasız roller yazmaktan vazgeçmeli, sinemada güçlü kadın profillerinin sayısı arttırılmalı
  • Filmlerde iki ana kadın-karakterlere yer verilmeli, bu karakterler ev içine sınırlandırılmamalı ve kamusal alanda (iş dünyası, sanat, sinema, siyaset, bürokrasi gibi) yer alan karakterler olmalı
  • Kadınların sektörde yaşadıkları taciz ve istismar vakalarının önlenmesi için önleyici ve caydırıcı yaptırımlar uygulanmalı (bu konudaki cezalar arttırılmalı, tacizci ifşa edilmeli ve bir daha sektörde çalışmamalı)
  • Sinemada cinsiyetçi ayrımcılığı, şiddeti, tacizi, istismarı, hakaret ve nefret söylemlerini besleyen davranışlara ve repliklere son verilmeli Yapımcılar başta olmak üzere yönetmenler, oyuncular ve tüm film ekibi belirli aralıklarla (her altı ayda bir) toplumsal cinsiyet eşitliği eğitimleri almalı 
  • Sanatın birleştirici, bütünleştirici ve kapsayıcı özelliğinden faydalanılmalı; film karakterleri, oyuncuları ve ekibinde çeşitlilik ve çok kültürlülük sağlanmalı Sinemada pre-prodüksiondan post-prodüksiyona kadar tüm yapım süreçlerinde hak temelli bir yaklaşım benimsenmeli 
  • Sinemada bir kültürün baskın olmasından kaçınılmalı ve bir arada yaşamanın birlikte mümkün olabileceği her aşamada vurgulanmalı ·Öğrencilerin sinema ve televizyon bölümlerini tercih etmeleri teşvik edilmeli ve “toplumsal cinsiyet eşitliği” zorunlu ders olarak müfredata eklenmeli 
  • Öğrenciler üniversite 3. ve 4. sınıfta bir kadın yönetmenin yanında gönüllü staj yapmalı 

KİTABA ONLİNE ERİŞMEK MÜMKÜN

Açık erişimli olarak paylaşılan “Sinemada Çeşitlilik, Kapsayıcılık ve Çok Kültürlülük Rehber Kitabı”na erişmek için tıklayabilirsiniz.