Türkiye "yenidoğan çetesi" skandalını konuşurken, şüpheli bebek ölümleriyle ilgili haberlere bir yenisi eklendi. Kocaeli’de yaşayan Hamide ve Akın Okutucu çifti, uzun yıllar boyunca bebek sahibi olmaya çalıştı. Bu uğraşlar sonucunda 23 Mayıs 2023’te erken doğum yaparak dördüz bebek dünyaya getiren Hamide Okutucu’nun doğum yaptığı hastanede üç bebeği art arda hayatını kaybetti.
Ailenin iddiasına göre; Gebze’de bulunan özel G.Y. hastanesinde sağlıklı dünyaya gelen bebekler, gereksiz yere haftalarca kuvözde tutularak hastaneden mikrop kaptı. Bunun sonucunda üç bebek yaşamını yitirdi. Okutucu ailesi, dördüncü bebeği ise başka hastaneye sevk ederek kurtardıklarını iddia etti. Bunun üzerine aile avukatları aracılığıyla Gebze Cumhuriyet Başsavcılığı’na, “Şüpheli hastanede görevli ilgili hekimler ve bölüm personelleri ile başhekim ve hastane sahiplerinin bu hususta yargılanması ve cezalandırılması talebi ile kovuşturma açılmasının talep edilmesi, başka ölümlerin önüne geçilmesi ve diğer bebeklerin hayati tehlikelerinin önlenmesi zorunluluktur” denilerek “Taksirle Ölüme Sebebiyet Verme”, “Kasten Öldürmenin İhmali Davranışla İşlenmesi” ve “Görevi Kötüye Kullanma” suçlarından 10 Ekim 2023’te suç duyurusunda bulunuldu.
ÜÇ BEBEĞİN ÖLÜMÜ HAKKINDA BİR EBİR AYNI İFADELER
Suç duyurusunda şu bilgiler yer aldı:
“Doğum sonrasında hazırlanan raporlarda da görüldüğü üzere 4 bebeğin de sağlık durumunun normal olduğu saptanmış ve erken doğum sebebiyle küveze alınması kararlaştırılmıştır. Harici bebeklerde ilk aşamada herhangi bir sorun ve belirgin sıkıntı tespit edilmemiştir. Doğumdan sonra ilk bebek henüz daha adı bile konulmadan 25 Mayıs 2023 tarihine kadar yaşamış olup, hiçbir emare olmaksızın ‘takiplerinde brakardiye giren hastada ani kardiyak arrest gelişti. CPR başlandı. Aralıklı adrenalin IV puşe yapıldı. 45 dakika boyunca CPR uygulanan hastadan cevap alınmaması üzerine hasta 25 Mayıs 2023 tarihinde 08.27’de eksitus kabul edildi’ denilmekle bebeğin ölümü iş bu şekilde kayıt altına alınmıştır.
Daha sonra adı Erdal olarak nüfusa kaydedilen erkek bebek 23 Mayıs tarihinden 30 Haziran tarihine kadar normal yenidoğan bölümünde kuvözde kalmış ve 30 Haziran tarihinde yoğun bakım ünitesine alınmıştır. 1 Temmuz tarihinde ise ‘takiplerinde brakardiye giren hastada ani kardiyak arrest gelişti. CRP başlandı. Aralıklı adrenalin IV puşe yapıldı. 45 dk. boyunca CRP uygulanan hastadan cevap alınamaması üzerine hasta 1 Temmuz’da saat 12.10'da eksitus kabul edildi’ denilmek suretiyle ölümü rapor altına alınmıştır. Fakat bu süreçte bebeğin genel durumu ile ilgili herhangi bir sorun ve sıkıntı gözlenmeyen bebek aksine kilo almaya başlamış ve gelişim göstermiştir. İkinci bebeğin ölümüne de ilk bebekte olduğu gibi birebir aynı beyan yazılarak kopyala yapıştır yapılmak suretiyle hiçbir ayrıntı verilmemiştir.
Üçüncü erkek bebek olan Emre bebek ise aynı koşullarda kaldığı yenidoğan ünitesinde öldüğü tarih olan 5 Ağustos tarihine kadar yaşam mücadelesi vermiştir. Fakat değerleri normal seviyede seyrederken 10 Temmuz’da enfeksion değerlerini ifade eden CRP değerlerinde ciddi bir artış gözlenen Emre bebeğin iş bu tarihte CRP değeri 225 seviyelerinde seyretmiştir. Daha sonra CRP seviyeleri 100 civarında seyreden Emre bebeğin 5 Ağustos’ta ölümü üzerine 'takiplerinde brakardiye giren hastada ani kardiyak arrest gelişti. CRP başlandı. Aralıklı adrenalin IV puşe yapıldı. 45 dk. boyunca CRP uygulanan hastadan cevap alınamaması üzerine hast 5 Ağustos’ta saat 08.42’de eksitus kabul edildi.' denilmekle diğer ölümü gerçekleşen iki bebeğin ölüm beyanı ile birebir aynı olan işbu beyan yazılarak epikriz raporu hazırlanmıştır.
Tüm bu hususlar haricinde diğer dördüncü bebek olan Cemre bebek ise ölümle burun buruna kalmıştır. Diğer üç bebeğin kurtulması ve yaşama şansının yükselmesi için başa bir hastaneye sevki için uğraşmışlardır. Bu minvalde müvekkiller Cemre bebeği başka bir hastaneye 112 vasıtası ile ve bakanlık kanalıyla ‘zorla’ olsa da sevk edebilmişlerdir. Kaldı ki aksi durumda Cemre bebeğin de ölümü kuvvetle muhtemel sonuç olması kaçınılmaz değildir. Akabinde ise Cemre bebeğin sevki M. hastanesine yapılmış ve hemen müdahaleye geçilmiştir. Akabinde ise Cemre bebeğin şüpheli hastanede kolunun yandığı ve gözlerinde görme kaybı olduğu tespit edilmiiştir. Cemre bebeğin küvezde kaldığı süreçte uygulanan tedavi yöntemleri nedeniyle görme kaybı yaşadığı ve her iki gözünde de görme kaybı yaşadığı tespit edilmiştir. Cemre’nin hastanede yattığı 28. gün yani 27 Temmuz’da bebeğin yapılan tahlillerinde maya mantarları olarak tıbben tarif edilen bir enfeksiyon hastalığı ‘candida albicans’ tespit edilmiştir. Sözü edilen maya mantarı kan enfeksiyonuna sebep olmakta ve ölümcül derecede bir enfeksiyona sebep olmaktadır. Candica albicans isimli mantar sağlıksız ve temiz olmayan ortamlarda ortaya çıkmakta ve bu hususlar da şüpheli hastanenin sorumluluğunu ortaya çıkarmaktadır.”
BAKANLIK HENÜZ YANIT VERMEDİ
Suç duyurusunun ardından olayı araştırmaya başlayan Gebze Cumhuriyet Başsavcılığı, Sağlık Bakanlığı Mesleki Sorumluluk Kurulu’na yazı göndererek G.Y. Hastanesi görevlileri, doktor M.F.Ş. ve idari soruşturma sırasında tespit edilecek diğer görevliler hakkında 26 Ekim 2023’te soruşturma izni istedi. Sağlık Bakanlığı bir yıldır savcılığın istemine yanıt vermedi.
AYNI DOKTOR AYNI ŞİKAYET
Dün ANKA Haber Ajansı'nda "Yenidoğan çetesi' skandalı Anadolu'ya sıçrıyor, Niğde, Sakarya, Kocaeli, Antalya'da ihbar ve şikayetler var" başlıklı haberde yer alan "Niğde’den Kocaeli’ne iki bebek ölümü ve aynı doktor" bölümünde de yine aynı doktor M.F.Ş. hakkında iddialarda bulunulmuştu.