CHP Genel Başkan Yardımcısı Gamze Taşcıer, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın 2025 bütçesini sert sözlerle eleştirerek, iktidarın kadına yönelik şiddetle mücadeleyi önemsemediğini savundu. Taşcıer, son bir yılda en az 673 kadının erkekler tarafından öldürüldüğüne dikkat çekerek, kadın cinayetlerinin politik olduğunu vurguladı.
"Kadın Hayatına 5 Kuruş Değer Biçilmiş!"
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının, Kadının Güçlenmesi Programı kapsamında kişi başına günlük yalnızca 5 kuruşluk bir bütçe ayırdığını ifade eden CHP Genel Başkan Yardımcısı Gamze Taşcıer, “Kadının Güçlenmesi Programı var. Bütçe sunumuna göre 2024’e kıyasla ödeneği yüzde 68 artırılmış. Ancak bu ödeneğin yüzde 79’u personel ve SGK gideri. Geri kalan 1 milyar lira ile Türkiye’deki yaklaşık 43 milyon kadını günlük 5 kuruş ödenekle güçlendireceklermiş! Şiddet ve eşitsizlikle mücadelede için önerdikleri bu bütçe ile kadın hayatının 5 kuruş etmeyeceğini söylüyorlar! Bu tablo, kadınları korumadığınızın en açık göstergesidir, bu bütçe utanç belgesidir.” dedi.
Kadın Cinayetleri ve İstanbul Sözleşmesi Tartışması
Taşcıer, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın imzasıyla İstanbul Sözleşmesi'nden çekilen Türkiye’de artan kadın cinayetlerine dikkat çekti. Son dört yılda, 2.473 kadının öldürüldüğüne işaret eden Gamze Taşcıer, Cumhurbaşkanının İstanbul Sözleşmesi’ni “ideolojik kavga aparatı” olarak nitelendirmesine tepki gösterdi. “Kadına yönelik şiddetle mücadele ideolojik bir tercih değil, evrensel bir insan hakkıdır” diyen Taşcıer, bakanlığa somut adımlar atma çağrısında bulundu.
Kreşler ve Kadın İstihdamı Eleştirisi
Kadınların istihdama katılımı konusunda hükümetin yetersiz politikalarına da değinen Taşcıer, çalışan annelerin kreş hizmetine erişimde büyük sorunlar yaşadığını ifade etti. Türkiye’de kreşlerin hem sayısının hem de bütçesinin yetersiz olduğunu belirterek, “Kadınları yalnızca ev içinde tanımlıyor, ekonomik katkı sağlamalarını engellemek için politikalar üretiyorsunuz. Sosyal Belediyecilik uygulamalarıyla kadınları destekleyen CHP’li Belediyelerle uğraşacağınıza, görevinizi yapın, eşitsizliği, şiddeti ve ayrımcılığı ortadan kaldıracak politikalar üretin” dedi. Taşcıer, OECD ülkelerine kıyasla Türkiye’nin bu konuda çok geride kaldığını vurguladı.
"Eşitlik Lütuf Değil, Zorunluluktur"
Taşcıer, kadına yönelik şiddet ve toplumsal eşitlik mücadelesinin bir anayasal zorunluluk olduğunu hatırlatarak, hükümeti sorumluluk almaya çağırdı. “Kadınları kontrol altında tutan, ücretsiz ev içi emeğe yönlendiren politikalarınız utanç verici. Kadınlar bir lütuf değil, anayasal haklarını istiyor” dedi.
“Sosyal Muhtaçlar Ordusu” Eleştirisi
Taşcıer, hükümetin sosyal yardım politikalarını da hedef aldı. 4 milyonun üzerinde haneye aylık 260 lira elektrik faturası desteği sağlanmasıyla övünen iktidarı eleştirerek, “Elektrik gibi temel bir ihtiyacı karşılayamayan milyonlarca insanın varlığı sizin sosyal yardım politikalarınızın başarısızlığını gösteriyor. Bu yardımlarla yoksulluk döngüsünü kıramazsınız, aksine sosyal muhtaçlar ordusu yaratıyorsunuz” ifadelerini kullandı.
Engelsiz Yaşam Merkezi Skandalı
Niğde’de bir Engelsiz Yaşam ve Rehabilitasyon Merkezi’nde engelli bir çocuğun dövülerek öldürülmesi olayına da değinen Taşcıer, bakanlığın denetim mekanizmalarının işlememesini sert bir dille eleştirdi. “Korumanız altındaki bir çocuğun hayatını kaybetmesi skandaldır. ‘Olayı basından öğrenmedik açıklamanız’ ise utançtır. Neden zamanında müdahale etmediniz? Hassas kurumlarda güvenliği sağlayamıyorsanız, başka ne yapıyorsunuz?” diye sordu.