Türkiye İnsan Hakları Vakfı, Maraş merkezli depremlerin ardından ortaya çıkan hak ihlallerinin yer aldığı ‘İnsan Hakları İhlalleri Raporu’nu açıkladı: Kamu olanakları doğru biçimde kullanılamamış, açıkça bir ‘kriz yönetme krizi’ yaşandı. Gazete Karınca’da yer alan habere göre, Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV), 6 Şubat’ta Maraş merkezli meydana gelen, büyük yıkımlara ve on binlerce can kaybına yol açan depremlerden sonra afet bölgesinde, 6-27 Şubat tarihleri arasında yaşanan hak ihlallere ilişkin raporunu açıkladı.
28 sayfadan oluşan ‘İnsan Hakları İhlalleri Raporu’nda, Yaşam Hakkı İhlalleri, Kişi Güvenliği, Cezaevleri, Düşünce ve İfade Özgürlüğü, Toplantı ve Gösteri Özgürlüğü, Toplantı ve Gösteri Özgürlüğü ve Örgütlenme ve Dayanışma Özgürlüğü’ne ilişkin konu başlıkları yer aldı.
Raporda; depremlerin etkilediği birçok il ve ilçede, altyapının çöktüğü, kamu binalarının, hastanelerin, haberleşme sistemlerinin, enerji hatlarının, kara ve demir yollarının, hava limanlarının kullanılamaz hale geldiğini yine doğal yaşam alanların tahrip olduğu ve yaşanan ağır iklim koşullarının da etkisiyle “doğal afet”in adeta bir “felakete” dönüştüğü ifadelerine yer verildi.
Raporun devamında ise şu ifadelere yer verildi:
Antep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin’in depremin ilk saatlerinde, Youtube üzerinden katıldığı bir yayında, Islahiye ilçesindeki durumu ifade etmek üzere sarf ettiği ‘ilçenin yarısı yok oldu/ yıkıldı’ şeklindeki sözleri felaketin boyutlarını yukarıda aktarılan ruhsuz ve soğuk sayılardan çok daha çarpıcı biçimde ortaya koymaktadır.
Raporda depremin ‘felaket’e dönüşmesinin temel nedenine ilişkin de “Asli etken depremlere hazırlıklı olmanın bilimsel gerekliliklerinin, bu konuda uzman kişi ve kuruluşlar, bilim çevreleri, meslek ve sivil toplum örgütleri tarafından yapılan tüm uyarı ve eleştirilere rağmen yetkililer tarafından yerine getirilmemesi, depremlerin öncesinde ve sonrasında yapılan ciddi hatalar, ihmaller, suiistimaller, koordinasyon ve planlama eksiklikleridir” ifadelerine yer verildi.
Ayrıca raporda, Türkiye Mimar ve Mühendis Odaları Birliği (TMMOB) İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) tarafından 14 Şubat 2023 tarihinde yayımlanan “6 Şubat 2023 Kahramanmaraş Pazarcık ve Elbistan Depremleri Ön Değerlendirme Raporu”na işaret edilerek, “‘Doğal afet’in insan eliyle nasıl büyük bir ‘felaket’e dönüşebileceğini gözler önüne koymaktadır” dendi.
Raporda deprem sonrası acil müdahale ve arama kurtarma çalışmalarının da gereğince yerine getirilmediği, koordinasyon ve planlama eksikliklerin de yaşandığının altı çizildi. Bu duruma ilişkin ise şunlar kaydedildi:
Bölgelerde, yetersiz kadro ve ekipmanla yürütülmüştür. Kamu olanakları doğru biçimde kullanılamamış, açıkça bir ‘kriz yönetme krizi’ yaşanmıştır. Bu da can kayıplarının artmasına yol açmıştır.
AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 27 Şubat’ta Adıyaman’da sarf ettiği, “Maalesef ilk birkaç gün Adıyaman’da arzu ettiğimiz etkinlikte çalışma yürütemedik. Hava ve yol koşulları nedeniyle ilk günden gelemedik. Bunun için sizden ilk günler için helallik istiyorum” sözlerine de yer verilen raporda, “Ağır bedelleri olan ‘kriz yönetme krizi’nin itirafından başka bir şey değildir” ifadeleri yer aldı.
Ortaya çıkan ihlaller sıralandı
Raporda yaşanan hak ihlallerinin özetinde şunlar yer aldı:
Deprem bölgesindeki cezaevlerinde kolluk güçlerinin müdahalesi sonucunda 3 mahpus yaşamını yitirdi, 9 mahpus yaralandı.
Gözaltında işkence ve diğer kötü muamele sonucu 1 kişi yaşamını yitirdi.
En az 2 kişi linç girişimine maruz kaldı.
9 ayrı olayda toplam 17 kişi işkence ve diğer kötü muameleye maruz kaldı. 1 kişi yaşamını yitirdi. En az 10 kişi yaralandı.
Deprem bölgesinde refakatçisi olmayan bin 902 çocuktan bin 820’sinin kimliği tespit edilirken, 82 çocuğun ise kimliği tespit edilemedi.
Deprem bölgesinde haber takibi yapan en az 22 gazeteci, 11’i kolluk kuvvetleri 11’i sivil kişiler tarafından olmak üzere müdahaleye maruz kaldı, en az 1 gazeteci yaralandı, 4 gazeteci gözaltına alındı. Ayrıca 1 yabancı gazetecinin ülkeye girişine izin verilmedi.
Sosyal medya paylaşımları gerekçesiyle 2 gazeteci, ‘halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma’ iddiasıyla tutuklandı.
Depremle ilgili sosyal medya paylaşımlarına ilişkin başlatılan incelemeler sonucunda 575 kişi hakkında işlem yapıldı, 141 kişi gözaltına alındı, 27 kişi tutuklandı.
RTÜK tarafından, ‘Büyük Felaket Özel Yayını’ programı nedeniyle Halk TV kanalına ve ‘18 Dakika’ programı nedeniyle Tele 1 kanalına 5’er kez program durdurma ve idari para cezası verildi.
RTÜK tarafından Tele 1 kanalında yayınlanan ‘Forum’ programı, FOX TV kanalında yayınlanan ‘Orta Sayfa’ programı ve Halk TV’de yayınlanan ‘Halk Meydanı’ programlarındaki deprem ve arama kurtarma çalışmalarıyla ilgili eleştiriler nedeniyle her üç kanala ayrı ayrı idari para cezası verildi.
Depremle ve deprem sonrasında üniversitelerde eğitimin uzaktan sürdürülmesi kararıyla ilgili 10 barışçıl toplantı ve gösteriye müdahale eden kolluk kuvvetleri, 246 kişiyi işkence ve diğer kötü muamele niteliğindeki uygulamalara maruz bırakarak gözaltına aldı.
Depremzedeler için yardım malzemesi toplayan yurttaşlar, sivil toplum örgütleri, siyasi parti ve belediyeler en az 20 kez engellendi. 16 kişi gözaltına alındı, 6 kişi keyfi biçimde özgürlüklerinden alıkonuldu, en az 1 kişi fiziksel şiddete maruz kaldı, 1 kişiye ise para cezası uygulandı.
En az 7 olayda kolluk kuvvetleri, kaymakamlık ve AFAD tarafından toplanan yardım malzemelerine el konuldu.
Yardım toplama faaliyetine yönelik silahlı saldırı sonucu 1 kişi yaralandı.
Gelecek Partisi tarafından gönderilen 100 TIR’a, HDP tarafından toplanan bin 500 çadıra, 8 TIR ve 2 kamyon yardım malzemesine, 30 konteynere, 120 jeneratöre el konuldu.