GÜNDEM

TİP'in Özgürlük Yürüyüşü 4'üncü gününde: İktidar suç işliyor

Türkiye İşçi Partisi'nin (TİP) tutuklu milletvekili Can Atalay'ın tahliye edilmesi talebiyle başlattığı Özgürük Yürüyüşü 4'üncü gününde. Açıklama yapan TİP Genel Başkanı Erkan Baş, "Bir avuç yandaşını ihya etme uğruna ülkeyi felakete sürükleme özgürlüğü istiyorlar. Halka karşı suç işlediler. Suç işliyorlar" dedi.

Abone Ol

Türkiye İşçi Partisi’nin (TİP), partinin tutuklu Hatay Milletvekili Can Atalay'ın tahliye edilmesi talebiyle 1 Ekim'de başlattığı "Özgürlük Yürüyüşü" 4'üncü gününde devam ediyor. Hatay’dan Ankara’ya doğru başlatılan yürüyüşe bugün Arsuz ilçe merkezinden devam edildi.

İskenderun'a kadar sürecek olan yürüyüşün bugünkü gündeminde “Deprem Suçları” yer aldı. 

"İKTİDAR SUÇ İŞLEME ÖZGÜRLÜĞÜ İSTİYOR"

Yürüyüş öncesi konuşan TİP Genel Başkanı Erkan Baş, halk için özgürlük istediklerini ifade etti. Halkın özgür, eşit ve insanca yaşamasını talep ettiklerini dile getiren Baş, "İktidar ise suç işleme özgürlüğü istiyor. Bir avuç yandaşını ihya etme uğruna ülkeyi felakete sürükleme özgürlüğü istiyorlar. Halka karşı suç işlediler. Suç işliyorlar. Bugün gündemimiz deprem suçları. Türkiye İşçi Partisi veya herhangi halkçı bir partinin bırakın 20 yılı, birkaç yıl dahi yönettiği Türkiye’de doğal olarak öncelik afetler olurdu, depremler olurdu. Çünkü bizim önceliğimiz kar değil, yaşam” diye konuştu. 

'AFAD GÖREVİNİ YAPMADI'

AFAD'ın depremde işletilmediğini, gelen ekiplerin ise bekletildiğini hatırlatan Baş, sözlerini şöyle sürdürdü:

"En önemli kurumlarımızdan biri olması gereken AFAD, bu iktidar döneminde liyakatsiz insanlarla dolduruldu. Depremde bu kurum işlemedi, işletilemedi. En kritik anlarda yerli yabancı organizasyonlar, madenciler saatlerce beklemek zorunda kaldı, sahaya onlar indi. Yardım tırlarına el konulduğunu unutmadık. Sırf AFAD etiketini yapıştırmak için tırlar durduruldu, saatlerce bekletildi. Yetmedi, stratejik öneme sahip olmasına rağmen özelleştirilen telekomünikasyon şirketleri işlemedi. Üstüne üstlük vatandaşların seslerini duyurabildikleri sosyal medya bant kısıtlamalarına gidilerek engellendi ve tüylerimizi diken diken eden, düşündükçe kahrolduğumuz bir suç işlendi. Halk deprem bölgelerinde yağmur ve soğuk altında titrerken, çadır dağıtması beklenen Kızılay elindeki çadırları sattı. 

Bu halk düşmanlığı karşısında tek bir işlem dahi yapılmadı. Bu suçları unutmayacağız, affetmeyeceğiz. Bu ülkenin depreme hazır hale gelmesi için, yurttaşların bilinçlenmesi ve özgürce yaşayacağımız eşit bir ülke kurmak için hep beraber kolları sıvayacağız. Unutmayın, özgürlük ve kurtuluş bizim elimizde." 

Baş'ın açıklamasının ardından yürüyüş başladı.