İstanbul Politik Araştırmalar Enstitüsü’nün (İstanPol) Türkiye’de gençler ile ilgili yaptığı araştırmanın bulguları kamuoyuyla paylaşıldı. Rapora göre, Türkiye’de gençler kendilerini endişeli ve güvencesiz hissediyor.

İstanPol, Friedrich Ebert Stiftung Türkiye Temsilciliği'nin desteğiyle "Türkiye'de Gençlerin Güvencesizliği: Çalışma, Geçim ve Yaşam Algısı" başlıklı bir araştırma yayınladı. Araştırmanın proje ekibinde, Alphan Telek, Seren Selvin Korkmaz, Gülşen Doğan, Arif Safa Yükselay yer aldı. Araştırmada, yaşları 18 ve 30 arasında değişen toplam 25 kişiyle odak grup görüşmesi yapıldı. Birinci odak grup üniversite eğitimi almış çalışanlardan ve halihazırda üniversite öğrencilerinden, ikinci grup yüksek eğitim almamış çalışanlardan ve son grup ise istihdamda ve eğitimde yer almayan işsiz gençlerden oluşuyor. Rapor, söz konusu gençlerin çalışma, geçim ve yaşam koşulları deneyimleri ile algılarını ölçüyor. Katılımcı gençlere bu doğrultuda çalışma ve işyeri, geçim koşulları ve beklentileri, yaşadıkları karşısında duydukları hisler ve siyaset ile ilgili sorular yönlendirildi.

DÜZENLİ MAAŞ VE DÜZENLİ MESAİ TALEBİ

Araştırmaya katılan gençler düzenli bir çalışma hayatı talep ettiklerini belirtti. Gençler, düzenli çalışma hayatını ise düzenli maaş, düzenli mesai ve düzenli tatil hakkı olarak gördüklerini belirtti. Raporda ortaya çıkan bir başka durum ise gençlerin kamu sektörünü artık eskisi kadar güvenceli görmüyor olması.

"PATRONLAR DA DENETLENMELİ"

Araştırmada ortaya konulan bir başka bulgu ise genç çalışanların, hedef ve performans sisteminin çift taraflı olarak hem kendileri hem de patronları için uygulanmasını istediği. Gençler, hedef ve performans sistemi ile sadece kendilerinin değil patronlarının da denetlenmesini istiyor. Geçim koşulları bölümündeyse, üç grup arasında yine bir ortaklaşma olduğu görülüyor. Buna göre, çalışanlar, öğrenciler ve işsizler geçim koşulları konusunda oldukça zorlanıyor. Bir başka bulguya göre, gençlerin büyük bölümü ailelerinden destek almak zorunda, birçoğunun aylık gelirleri haricinde en büyük destekçisi aileleri.

GENÇLERİN KÂBUSU "İŞE YARAMAZLIK"

Raporda eğitim ve mesleki seviyesi farketmeksizin katılımcıların büyük bir kısmının kendilerini stres altında hissettiğinden bahsediliyor. Gençler, ülkede ve dünyada yaşanan gelişmeler karşısında kendi geleceklerinden endişe duyduklarının altını çiziyor. Özellikle işsizler arasında yetersizlik hissi olduğunu tespit eden rapor, bu durumun sosyal bilimler alanında “işe yaramazlık kâbusu” olarak adlandırılan kavramla açıklanabileceği bilgisini paylaşıyor. Raporun son kısmında ise katılımcıların yaşadıkları karşısında kimi sorumlu tuttuğu soruldu. Araştırmaya göre gençler, yaşadıkları karşısında sorumlunun ilk olarak siyasetçiler olduğunu düşünüyor. Siyasetçileri, Suriyeli göçmenler ve halkın kendisi takip ediyor. Raporda, çalışmaya katılan gençlerin önemli bir bölümünün fırsatları olduğu takdirde ülkeyi terk etmek istedikleri bilgisi de paylaşıldı.