Rawest Araştırma, Kürt Çalışmaları Merkezi ve Yaşama Dair Vakıfı  Ekim ve Aralık 2020 tarihleri arasında hazırladığı ‘Kürt Gençler'20: Benzerlikler, Farklar, Değişimler’ araştırma raporunu yayımlandı.

Araştırma, 4 Kürt kenti olan Diyarbakır, Mardin, Urfa ve Van ile birlikte Kürt illerine komşu olan ve aynı zamanda Kürt göçü alan Adana ile Mersin’in yanı sıra Türkiye’nin batısında yer alan iki büyük metropol İstanbul ve İzmir’de 18-30 yaş aralığındaki gençlerle gerçekleştirildi.

EN GENÇ KÜRT NÜFUS KÜRTLERİN YAŞADIĞI İLLERDE

Paylaşılan Rapora göre; 18 yaş altı çocuk nüfus haritasında 18 yaş altı nüfus oranı en yüksek iller Kürt illeri ve Kürtlerin yoğun göç ettiği iller. Türkiye’nin güney ve batısında çocuk nüfusun yoğun olduğu illerde, çocuk nüfus yoğun olduğu ilçe/semtlere bakıldığında bunların çoğunun Kürtlerin yoğun yaşadığı yerler olduğu görülüyor. 2019 yılında açıklanan TÜİK1 verilerine göre doğurganlık hızının en yüksek olduğu ilk 10 ilin tamamı Kürt şehirlerinden oluşuyor. Yine aynı veriler Şırnak ve Urfa dışında nüfus artış hızında ilk 10’a giren bir Kürt şehrinin de olmadığını gösteriyor. Doğurganlık hızında ikinci sırada olan Ağrı ile beşinci sırada olan Muş, nüfusu en çok azalan 10 şehirden ikisi. 18 yaş altı nüfusu %47 olan Ağrı’nın nüfusu her geçen yıl azalıyor. Bu veriler ışığında; Kürt nüfusunun Türkiye’nin genel nüfusu içindeki oranının hızlı bir biçimde arttığı, bununla birlikte Kürt nüfusun Türkiye’nin batı metropollerine hızla aktığı görülmektedir.

KÜRT GENÇLERİ EBEYVENKERİNDE ORANLA DAHA EĞİTİMLİ

Araştırmaya katılan Kürt gençlerin ebeveynlerinin yaklaşık %76’sı lise altı bir eğitim düzeyinde. Bu iki veri beraber incelendiğinde, Kürt gençlerin ortalama eğitim seviyesinin ebeveynlerine oranla çok daha yüksek olduğu görülüyor. Yani Kürt gençlerin beraber yaşadıkları ailelerin birçoğunda eğitim düzeyi iki kuşağı net bir şekilde ayırıyor.

KÜRT GENÇLERİ YA İŞSİZ YADA VASIFSIZ İŞÇİ

Araştırma kapsamında görüşülen gençlerin yaklaşık %34’ü çalışıyor. Dahası, bu oranın %24’lük payı vasıfsız işçilerden oluşuyor. Bir başka deyişle, Kürt gençlerin sadece %10’luk bir payı nitelikli bir işte çalışıyor. Geri kalanlar ya vasıfsız işçi ya da işsiz. Türkiye’de yaklaşık her iki gençten biri iş sahibi. Bu oran Kürt gençler arasında yaklaşık üçte bir. Yani, Kürt gençlerin istihdam oranı Türkiye genel ortalamasının ciddi anlamda altında kalıyor. Dahası, Kürt gençlerin yaklaşık üçte biri ne eğitimde ne de istihdamda (NEET) yer alıyor. NEET oranı Türkiye ölçeğinde %26,5 iken, bu oran Kürt gençler arasında %34,6 olarak gözlemleniyor.

KÜRT GENÇLERİ ARASINDA MUTSUZLUK BATI'YA GİTTİKÇE YÜKSELİYOR

Kürt gençlerinin memnuniyet oranlarının Türkiye’nin başlıca büyükşehirlerindeki memnuniyet oranlarıyla karşılaştırılması da ilginç bir tablo ortaya çıkarıyor. Kürt gençleri, başlıca büyükşehirlerde yaşayan çağdaşlarından daha mutsuz. 1-10 skalasında değerlendirilen mutluluk oranı, Kürt gençler için büyükşehirlerdeki çağdaşlarına nazaran en az 1,5 puan daha düşük. Dahası, Kürt gençler arasındaki bu memnuniyetsizlik oranının Batı’ya gittikçe artması da farklı bir eğilime işaret ediyor. Her ne kadar fark yüksek olmasa da Batı’daki büyükşehirlerde yaşayan Kürt gençlerin memnuniyet oranı Kürtlerin çoğunlukta yaşadığı bölgelerdeki memnuniyet oranından istikrarlı bir şekilde daha düşük. Erkekler kadınlara göre daha mutsuz ve memnuiyetiz.

'KÜRT GENÇLERİN YARIYA YAKINI TÜRK BİR SEVGİLİLERİ OLSUN İSTEMİYOR'

Araştırmaya göre, her 10 gençten 7’si nadir ya da sık bir şekilde ayrımcılığa uğradığını söylüyor. Ayrımcılığa uğramadığını ifade eden gençlerin oranı ise sadece yüzde 13. Reha Ruhavioğlu, bu durumu şöyle açıklıyor: “Bu durum sevgililik, arkadaşlık ilişkisi gibi ilişkileri etkiliyor ve ayrımcılığı tetikliyor. Türkiyeli kimliğine rağmen, yaşadıkları ayrımcılığın da etkisiyle, Kürt gençlerin yarıya yakını (yüzde 44) Türk bir sevgilileri olsun istemiyor. Türkiye’de yaşama ve batı illerinde gelecek kurma niyet ve planı olmasına karşın Türk bir sevgili olmasını istemeyenlerin oranındaki yükseklik, ayrımcılık ve onun etkisinin araya duvarlar ördüğünü de göstermesi bakımından dikkat çekici. Bu durum Kürtlerin ve özelde Kürt gençlerinin batı illerinde içinde yaşayabildikleri Kürt habitatının olduğunu ve böyle bir habitata sahip olmanın uzaklaşmayı kolaylaştırdığını da gösteriyor. Gençler, batıda Kürtlere karşı bir önyargı olduğunu, bu yüzden ayrımcılığa maruz kaldıklarını düşünüyorlar. Bu ayrımcılığın sebebini ise Türk TV’lerine bağlıyorlar. Son birkaç yıldır siyasal sürecin Kürtlük ile ilgili olumsuz mesajlar dolaştırıyor olmasına. Sosyal medya da ayrımcılığın belirgin şekilde hissettirildiği yerler olarak kabul ediliyor.”

TÜM KAYGILARIN ÖZÜ SİYASİ

Kürt gençlerin en büyük kaygı kaynağı ekonomi. İşsizlik ve geçim sıkıntısını en önemli kaygısı olarak gören gençlerin oranı %62’yi geçiyor. %5,7 oranında gelecek kaygısını ve %5,8 ile eğitim kategorisini seçen gençleri de ekonomi ile ilintili olarak düşünürsek, Kürt gençlerin en baskın kaygı sebebinin ekonomi olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Savaş, adalet gibi siyasi kaygılar da eklendiğinde Kürt gençlerin kaygı haritasında siyasal endişeleri doğrudan dile getirenlerin oranı %20’lik bir dilimi kaplıyor. Gençler sıcak siyasi meselelere düşük ilgi gösterseler ve doğrudan siyasi kaygıları ekonomi ve işsizlik gibi kategorilerden sonra dile getirseler de bütün kaygıları özünde siyasi bir bağlama yerleştiriyorlar. Kürt gençlerin yaklaşık %58’i yurtdışında eğitim görmek istiyor. Bununla beraber yaygın veya baskın bir ülke de yok. Gençlerin okumak istedikleri ülkeler büyük oranda Kuzey Amerika ve Avrupa ülkelerinden ibaret. Kürt gençlerin internetle arası epey iyi. Gençlerin %24’ü interneti neredeyse bütün gün kullandığını söylüyor. %41’i ise günde 3-5 internet kullandığını beyan ediyor. Kürt gençlerin %78’inin günde en az iki saati internette harcadığını söyleyebiliriz.

KÜRT GENÇLERİ EN ÇOK AYRIMCILIĞA UĞRAYAN KESİM

Türkiye’deki siyasal gelişmeler ve ayrımcılık gençlerin gündelik hayat, sosyalleşme ve eğlenme gibi alışkanlıklarını da etkiliyor. Ayrımcılığı yaşayan gençler, daha çok Kürtlerin olduğu fiziksel ya da sanal ortamlarda çalışma ve sosyalleşme ihtiyacı hissediyorlar. Buna paralel olarak gençlerin Kürtçe müzik dinleme, Kürtçe konuşma, Kürt takımlarını tutma gibi eğilimleri yükseliyor. Çalışmada, her 10 gençten yaklaşık 7’si nadir ya da sık, ayrımcılığa uğradığını söylüyor. Next Generation Türkiye2 isimli Gençlik Araştırması’na bakıldığında Türkiye genelinde ayrımcılığa uğradığını söyleyen gençlerin oranı %5. Kürt gençleri arasında ayrımcılığa çok sık maruz kaldığını söyleyenlerin oranı bile bunun iki katından fazla. Bu durum Kürt gençlerinin ayrımcılığa gündelik hayatta fazlasıyla maruz kaldıklarını ve ayrımcılıkla baş etmeye fazla zaman ve çaba harcamak zorunda olduklarını gösteriyor. Kürt gençleri ayrımcılığa en çok üniversite ortamında maruz kalıyorlar. Bu göre raporda, gençler batıda Kürtler aleyhine bir ön yargı olduğunu ve bu sebeple ayrımcılığa maruz kaldıklarını düşünüyorlar. Bu önyargı ve ayrımcılığın sebebini de Türk TV’lerinin Kürtleri yanlış tanıtmasına bağlıyorlar.

KÜRT GENÇLERİNİN DİNLEDİĞİ SANATÇILAR

Kürt gençlerinin beğendikleri sanatçılar, Ahmet Kaya’dan Sezen Aksu’ya, Müslüm Gürses’ten İbrahim Tatlıses’e, Yıldız Tilbe’den Tarkan’a uzanan bir yelpazede, Türkiye gençliğinin tercihleriyle benzerlikler de gösteriyor. Bununla beraber, Ciwan Haco, Şivan Perwer, Mem Ararat, Şakiro ve Aynur gibi şarkıcıları ağırlıkla Kürt gençler dinliyor.

ANA DİL SORUNU

Araştırmaya göre, gençlerin yarısı ana dilini iyi bildiğini söylese de gündelik hayatta dili pek kullanmıyorlar. Kürt gençlerinin en az beşte biri Kürtçeyi artık pek bilmiyor ve neredeyse hiç kullanmıyorlar. Kürtçe bilmeyenlerin bir kısmı ebeveynler tarafından hiç öğretilmediğini söylese de önemli bir kısmı da Kürtçe kullanımının zamanla azalıp dilin unutulduğunu söylüyorlar. Dili orta ya da iyi derecede bildiğini söyleyenlerin de önemli bir kısmı çoğunlukla Türkçe konuşuyor. Bilenler, Kürtçe’yi en çok anne ve babalarıyla konuşuyorlar. Ebeveynleriyle çoğunlukla ya da tamamen Kürtçe konuşanların oranı üçte bir civarında. Kardeşler, arkadaşlar ve eş/sevgili ile iletişim dili kahir ekseriyetle Türkçe. Kürt kamuoyunun korkuyla ve devletin milliyetçi bürokrasisinin umutla beklediğinin aksine bugünün Kürt genç kuşağı, önceki kuşaklara oranla ana dilde eğitim, Kürtçenin resmi dil olarak kabul edilmesi gibi talepleri daha açık bir şekilde dile getiriyor ve talep ediyor. Gençlerin tamamına yakını Kürtçenin, okullarda yalnız başına ya da Türkçe ile birlikte eğitim dili olması gerektiğini düşünüyorlar.

GENÇLER ARASI SİYASİ PARTİ TERCİHLERİ

Kürt gençlerinin CHP’nin Kürtlerde yerleşik bir olumsuz imajı olduğu ve AK Parti’nin HDP’li Kürtlerin ikinci partisi olduğu kanaati yakın zamana kadar üzerinde ittifak edilen bir bilgi iken bugünkü gençler bu kanaati yanlışlıyorlar. HDP’li gençler için; AK Parti’nin MHP ile ittifakı ve Kürt meselesinde siyasi çözüm çabalarını gündeminden çıkararak sorunu askeri yöntemlerle çözme yöntemine dönmüş olması Kürt gençlerinde AK Parti’ye yönelik bir mesafe doğurmuş ve bu mesafe açılmaya devam ediyor.

EN BEĞENİLEN SİYASİ LİDER DEMİRTAŞ

Son olarak raporda, Kürt gençleri için beğenilen liderler, kişilerin politik pozisyonlarına göre şekillense de İmamoğlu ve Demirtaş, onların partilerine mensup olmayanların da beğendiği iki isim. Kürt Siyasetinde uzun zaman sonra öne çıkan önemli bir aktör olarak Demirtaş, açık ara en beğenilen siyasi lider. HDP’ye yakın Kürt gençlerin tamamına yakınının zikrettiği Demirtaş, diğer siyasal partilere oy veren Kürt gençlerinin de başka bir siyasi partiye mensup siyasetçiler içerisinde en yüksek oy verdiği isim. Kimin Cumhurbaşkanı olmasını istedikleri şeklindeki açık uçlu soruya gençler Demirtaş, Erdoğan ve İmamoğlu cevaplarını veriyorlar. Buna göre, Selahattin Demirtaş 45,2% Recep Tayyip Erdoğan 21,8% Ekrem İmamoğlu 16,0% destek görüyor.