İstanbul Tabip Odası, İstanbul'da gerçekleşmesi beklenen ve uzmanların 7,2 büyüklükte olmasını öngördüğü deprem öncesi yetkilileri hastanelerin ve aile sağlığı merkezlerinin deprem güvenliğini sağlamaları için "acil" bir çağrı yaptı.

Yağmur altında gerçekleşen basın açıklamasında talepler sıralandı. Deprem sonrası büyük önem taşıyan hastane, aile sağlığı merkezi ve benzeri yapıların deprem güvenliğinin soru işaretleri barındırdığı ve acilen bu konudaki sorunlara hitap edilmesi gerektiği vurgulandı. https://twitter.com/dokuz8haber/status/1230556472041508865 Tabip Odası'nın "Sağlık Bakanlığı'nı deprem güvenliği için acilen göreve davet ediyoruz" başlıklı basın açıklaması şöyle: "İstanbul’da yakın tarihte yıkıcı bir deprem olacağı hakkında günlerdir bilim insanları ve  yetkililer açıklama yapıyorlar. Bilim insanları, depremlerin kaçınılmaz olduğunu ama depremlerin yaratacağı hasarların azaltılması, can kayıpları ve yaralanmaların önlenmesinin mümkün olduğunu, bunun için güvenli yapılarda yaşamanın, afet tedbirlerinin yeterli düzeyde alınmasının değerli olduğunu her fırsatta dile getiriyorlar. Koruyuculuğun önemini en çok bilenlerden, birinci basamak sağlık hizmeti sunan hekimler ve sağlık çalışanları olarak, deprem öncesi güvenli olmayan tüm yapıların güvenli hale getirilmesi, yeterli düzeyde deprem hazırlıklarının yapılması, 15 milyon 519 bin 267 kişinin olası yıkıcı İstanbul depremine karşı korunması için tüm yetkilileri sorumluluklarını yerine getirmeye ACİL çağırıyoruz. İstanbul'da 52 kamu,180 özel hastane binasının depreme ne oranda dayanıklı olduğunu bilmemekle birlikte, yıkıcı bir depreme birçok sağlık binasının dayanamayacağı kaygısını taşıyoruz. İstanbul’da yaşayanların, bu hastanelere olası deprem sonrası kolay ulaşamayacağını düşünüyoruz. Birçok hastane ve sağlık merkezinde yeterli bir çalışmanın olmadığını gözlemlediğimizi, sağlık çalışanlarının yıkıcı bir depreme karşı hazırlıklı olmadığını açıkça söyleyebiliriz. Ülkemizdeki 7979 Aile Sağlığı Merkezinin (ASM)  5410 ’u Sağlık Bakanlığına ait binalarda, 831 adeti ise Sağlık Bakanlığı dışındaki kamu binalarında hizmet vermektedirler. Bu Aile Sağlığı Merkezlerinde  görev yapan 18 bin civarındaki aile hekimi yaklaşık olarak ayda 9 milyon TL kira bedelini Sağlık Bakanlığına  ödemektedir. Bu yüksek kira gelirine rağmen Sağlık Bakanlığının deprem güvenliğini sağlamada ve güçlendirmede yeterli çaba içinde olmadığı görülmektedir. 1750’si özel şahıslardan kiralanan çoğu deprem güvenliği olmayan ASM binalarının ise adeta kaderine terk edildiğini üzülerek bildirmek istiyoruz. İstanbul’da yarısı kamu binası olan 1050 ASM’inde 4350 aile hekimi yılda 42 milyon poliklinik yapmakta ve bu merkezlere her gün 150 binden fazla insan girip çıkmaktadır. Hizmet verilen saatler içinde olacak bir yıkıcı depremde güvenli olmayan ASM lerde bulunacak hastaların ve sağlık çalışanlarının can güvenliğinin tehlike altında olduğunu  düşünüyoruz. Olası yıkıcı İstanbul deprem sonrası, kaotik bir ortam ve yoğun sağlık hizmeti ihtiyacı bizleri bekliyor olacak. Hemen her semtte, her mahallede konumlanmış olan ASM’ lerimiz  depreme karşı güvenli hale, çalışanları depreme hazırlıklı hale getirilmesiyle, halkın kolayca ulaşabileceği, başta sağlık yardımı olmak üzere bir çok yönden önemli destek alabileceği merkezlere dönüşmesinin olanaklı olduğunu düşünüyoruz.

ACİL TALEPLERİMİZ

İstanbul da ASM lerde çalışan aile hekimlerinin katıldığı, depreme karşı görüş önerilerinin yer aldığı anket çalışması basın açıklaması ekinde sunulmuştur. Yaptığımız anket sayesinde alanda çalışan arkadaşlarımızın depreme karşı yapılması gerekenleri bildiren görüş ve önerilerini acil taleplerimize yansıtmaya çalıştık.
  1. İstanbul da yaşayan halkın sağlığı, öncelikle depreme dayanıklı konut ve yaşam alanlarının güvenli hale getirilmesi ile mümkündür. Halkın güvenli yapılarda yaşaması ve olası yıkıcı deprem sonrası korunması için sorumluların acilen harekete geçmesini istiyoruz.
  2. Tüm kamu binalarından başta sağlık hizmeti veren yapıların öncelikli sırada depreme dayanıklı hale getirilmesini, gerekirse taşınmasını, deprem sonrası sağlık hizmeti planlamasının özenle yapılmasını istiyoruz.
  3. Sağlık Bakanlığı, İstanbul daki ASM’lerin depreme dayanıklı olup olmadıklarını belirlemeli, güvenli olmayan binaların güçlendirilmesi, gerekirse güvenli binalara taşınması sağlanmalıdır. ASM binalarının, afete maruz kalanların ilk başvurabilecekleri, başta sağlık olmak üzere yardım alabilecekleri, bahçesi olan, az katlı,bağımsız,depreme karşı güvenli yapılardan oluşmalıdır.
  4. Sağlık Bakanlığı, birinci basamak ve diğer birimlerde görev yapan sağlık çalışanlarının olası yıkıcı deprem öncesi ve sonrası yapacaklarını belirlemek, hazırlıkları gözden geçirmek amacıyla, acil planlar oluşturup, gerekli alt yapı ve malzemeleri sağlayıp, sağlık çalışanlarına yönelik yeterli ve uygun eğitim çalışması başlatmalıdır. Bu çalışmaların sağlıklı planlanması, örgütleme ve uygulaması için sağlık çalışanlarının örgütlü olduğu meslek odası, sendika ve dernek temsilcilerinin de yer aldığı yeterli, kapsamlı bir çalışma grubu oluşturulmalıdır.
  5. Tüm bu önerilerin biran evvel hayata geçirilmesi için hızlı davranılmasını, meslek örgütümüz İstanbul Tabip Odamızdan görüş, öneri ve katkı alınmasını istiyoruz.
Biz hekimler ve diğer sağlık çalışanları İstanbul için kaçınılmaz olduğu söylenen, olası yıkıcı depreme karşı yetkilileri acilen sorumluluklarını yerine getirmeye, on altı milyon yurttaşımızın hayati tehlikesine karşı harekete geçip, acil önlem almaya çağırıyoruz. Yardım ve desteğe, katkı sunmaya hazır olduğumuzu, yapılacakları takip ederek olası ihmal ve mağduriyetler karşısında sessiz kalmayacağımızı kamuoyuna duyuruyor, halkımızın bu konuda daha fazla duyarlılık göstermesini bekliyoruz. İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu İstanbul Tabip Odası Aile Hekimleri Komisyonu"