Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Afşin Emre Kayıpmaz, "Sahada ciddi anlamda ekipler gece yarılarına kadar hastalığın izini sürdü” dedi.

Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Afşin Emre Kayıpmaz, Ankara'da günlük vaka sayısının yüzde 60 oranında düşmesinde filyasyon ekiplerinin temaslı takibinin büyük rol oynadığını söyledi. Kayıpmaz, "Sahada ciddi anlamda ekipler gece yarılarına kadar hastalığın izini sürdü. Temaslı taraması ve pozitif saptanan kişilerin izolasyonu ile birlikte, denetimlerin artırılmasıyla vaka sayıları ciddi anlamda düşüşe geçti" dedi. Kayıpmaz, "Ankara'da 'pik' yani 'zirve' dönemini yaşadığımız o günlerde Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ndeki sayılar düşüşe geçmişti. Öyle ki yüzde 40-50'ye varan vaka sayılarındaki azalmalar o bölgede meydana gelmişti. O zaman 'acaba biz Ankara’da ne olacağız?' diye ciddi bir merak içerisindeydik, aslında bir yandan da endişe içerisindeydik. Çünkü Ankara ülkemizin ikinci büyük kenti. 5 milyon 600 bin de nüfusa sahip. Ankara Şehir Hastanemiz de sadece Ankara içine değil aynı zamanda çevre illere de hatta Türkiye'nin birçok iline de sağlık hizmeti sunan yapıda bir hastane. Bunların dışında yurtdışından gelen de hastalarımız mevcut. Bundan dolayı durumun ne olacağını biz de merakla bekliyorduk ve bir endişe içerisindeydik" diye konuştu.

“HASTALIĞIN İZİ SÜRÜLDÜ”

Doç. Dr. Kayıpmaz, Ankara'da temaslı takibinin çok sıkı yapıldığını belirterek, "Sahada ciddi anlamda ekipler gece yarılarına kadar hastalığın izini sürdü. Temaslı taraması ve pozitif saptanan kişilerin izolasyonu ile birlikte, denetimlerin artırılmasıyla birlikte vaka sayıları ciddi anlamda düşüşe geçti. Yaklaşık 1 ay önce şu an bulunduğumuz hastanemizin Covid-19 gözlem alanında ciddi bir yoğunluk yaşarken şu anda boş. Vaka sayılarımız ciddi anlamda düştü. Polikliniğe ayaktan başvuran hasta sayımız ciddi manada düştü. Önemli olan bunun sürdürülebilir olması. Burada hasta sayılarının ciddi anlamda düşmesi temaslı takibine, izolasyona, denetimlere ve vatandaşlarımızın tedbirlere uyumlarına bağlı. Biz burada tedbirlere uyumu ne kadar iyi bir biçimde devam ettirirsek vaka sayılarındaki azalma ve kontrol o denli başarılı gider" düşüncesini dile getirdi.

“KAPALI ORTAMLAR CİDDİ BİR RİSK TEŞKİL EDİYOR”

Doç. Dr. Kayıpmaz, önümüzde bir kış mevsiminin yaşanacağını hatırlatarak şunları söyledi: "Kış aylarında insanlar kapalı ve daha az havalandırılan ortamlarda bir araya gelmeye başlıyor. Havalandırılmayan kapalı ortamlar da hastalığın yayılımı açısından ciddi bir risk teşkil ediyor. Bundan dolayı kış aylarında sosyal hayatın kesinlikle kontrollü bir şekilde sürdürülmesi lazım. Gerçekten de tedbirlere uyum noktasında kat ettiğimiz mesafe son derece önemli. Ama bunun sürdürülebilir olması da gerekiyor. Bizim sıkıntımız bunu sürdürmenin ne kadar süreceği. Bu salgın ortadan kalkıncaya; son vaka tedavi oluncaya kadar bu tedbirleri aksatmadan sürdürmeliyiz. Halen daha ne yazık ki sosyal medya hikayelerinde görüyoruz. Bir uzun masanın etrafında 20’den fazla kişi saydım. Bir düğün sonrası kutlama yapılıyordu. Aralarında hem sağlı sollu hem de karşılıklı fiziksel mesafe tamamen kaybolmuştu. İşte böyle bir kapalı ortamda virüs kendine yayılacak fırsatı buluyor. Bundan dolayı kış aylarında ortamların iyi havalandırılması, mümkün olduğunca kalabalıklardan özellikle de kapalı alanlardan kaçınılması şart" değerlendirmesinde bulundu.