SES Diyarbakır Şube Eşbaşkanı Şiyar Güldiken, kentte 20 bin dolayında kişinin koronavirüs nedeniyle karantinada olduğu bilgisini verdi.

Diyarbakır’da koronavirüse ilişkin son verileri paylaşan Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Diyarbakır Şube Eşbaşkanı Şiyar Güldiken, son iki haftadır Diyarbakır’da hastanelerde günlük tedavi gören kişi sayısının 700 ile 750 arasında değiştiği aktardı. Güldiken, bu 750 kişi arasında 150 kişinin yoğun bakımlarda tedavi gördüğünü kaydetti.

"15 KİŞİDEN SADECE 4'ÜNÜN ÖLÜM NEDENİ COVID-19 OLARAK YAZILMIŞTI"

Mezopotamya Haber Ajansı'na konuşan ve kente günlük 10 ile 15 arası yaşamını yitiren hasta olduğunu söyleyen Güldiken, şöyle konuştu: "Hatta bazı günlerde bir hastanede 15 kişi yaşamını yitiriyor. Geçtiğimiz günlerde Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde oldu. Covid-19 tedavisi görüp yaşamını yitirenler var. Covid-19 tedavisini özellikle söylüyorum. Çünkü tedavi görüp de, PCR testi pozitif çıkmayıp, yaşamını yitirenler var. Bunların ölüm nedeni Covid-19 olarak kayda geçilmiyor. Bunun için özellikle Covid-19 tedavisi tabirini kullanıyoruz. Buna örnek verilmek gerekirse geçtiğimiz hafta Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde Covid-19 tedavisi görüp, yaşamını yitiren 15 kişiden sadece 4’ünün ölüm nedeni Covid-19 yazılmıştı. Diğerlerinin KOAH, zatürre ve kronik hastalıklara bağlı ölüm diye yazılmıştı."

"TOPLAM VAKA SEYRİ 100 BİNİ AŞTI"

Diyarbakır’da şu anda 20 bin kişinin evde karantina altında bulunduğunu aktaran Güldiken, şu bilgileri verdi: "20 bin kişinin tamamı elbette Covid-19 değil. Bunlardan bir kısmı, evdeki birinin Covid-19 olmasından dolayı karantinada. Şimdiye kadar Diyarbakır’da Covid-19 tanısı almaş, iyileşmiş, halen tedavi gören, karantinada olan kişi sayısı 100 bini aşmış durumda. Özellikle 1 Haziran’dan sonra ortalama günde 500 tanı olsa bile 1 Haziran itibarıyla bu güne kadar 90 günde yaklaşık 50 bin kişi yapıyor. Öncesi de var. 100 bini geçtiğini rahatlıkla söyleyebiliriz."

‘STABİL’ DEĞERLENDİRMESİNE YANIT

SES Şube Eşbaşkanı, tablo bu iken Sağlık Bakanlığı’nın Diyarbakır’daki durum için “stabil” değerlendirmesinde bulunmasını da eleştirdi. Güldiken, "Diyarbakır için Bakanlık stabil tanımı yapıyor. Evet stabil ama yüksek seyir de bir stabil var. Son iki haftadır 700-750 arasında değişiyor. Hatta bir günde sadece 601 vakanın testi pozitif çıktı. Tabi bunun özel nedenleri var. Örneğin düğün, kına mevlit, taziye gibi etkinlikleri takip eden 4-5 gün sonrası vaka sayısı daha fazla çıkıyor" diye konuştu. Yine ulaşabildikleri bilgilere göre, kentte testi pozitif çıkan sağlık çalışanı sayısının 500’ü geçtiğini dile getiren Güldiken, "Ama bu sayının çok daha fazla olduğunu düşünüyoruz. Mesela Mart ayındaki Covid-19 bilgilerine ancak önceki gün ulaşabildik. Bunun için diyoruz ulaştığımız bilgiler" ifadelerini kullandı.

"SAĞLIK ÇALIŞANLARINDAKİ VAKA ARTIŞININ NEDENİ KALİTESİZ MALZEME"

Sağlık çalışanlarında enfekte sayısının fazla olmasında, kalitesiz koruyucu malzeme kullanımının etkili olduğunun altını çizen Güldiken, bu sorunun giderilmesi çağrısında bulundu. Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde bir günde 15 kişinin yaşamını yitirdiği açıklaması yapıldıktan sonra Sağlık Bakanlığı’nın günlük yaşamını yitiren sayı tablosunda büyük bir artışın yaşandığına işaret eden Güldiken, gerçeklerin artık gizlenemez boyuta geldiğini vurgulayarak, şunları ekledi: "Artık gizleyemeyeceklerini anladılar. Ne olursa olsun gizleyemiyorlar sürecin başından bu yana TTB, SES’in emek meslek örgütlerinin açıkladıkları raporlar vardı. Bu verileri paylaştıkça Bakanlık da gerçek olmasa bile bir önceki rakamlara göre bir tık daha fazla söylemeye başladı. Bu da gerçeği her yerde söylemenin gereğini bir kez daha bize gösterdi."

"KİMİ ÖZEL HASTANELER VERİLERİ SİSTEME GİRMİYOR"

SES Şube Eşbaşkanı, yine kentteki kimi özel hastanelerin Covid-19’dan ölenlerin verilerini sisteme girmediğinin ortaya çıkması ile birlikte Bakanlığın bu yöndeki uyarısı üzerinde de durdu. Güldiken, "Belli ki bu önceden tasarlanmış bir şeydi. ‘Bu bilgileri girmeyeceksiniz’ denilmiş. PCR testi pozitif çıkanları girmeyeceksiniz denilmiş. Sonra kendilerini ABD, Almanya ile kıyaslıyorlar. Sağlık sistemini beğenmediğimiz ABD’nin sağlık sisteminde bile Covid-19 bulgusu olan testi pozitif çıkmamış ama bulgular Covid-19’da benzeyen her türlü ölümü Covid-19 yazdılar. O yüzden orada vaka sayısı gerçeğe daha yakın. O yüzden Türkiye’de vaka sayısı gerçeğe daha uzak" açıklamasında bulundu.

"TÜİK VERİLERİ PAYLAŞMAYI DURDURDU"

Bakanlık dışında veri paylaşanlara yönelik baskıların son dönemde iyice arttığını da dile getiren Güldiken, şunları söyledi: "Bundan sonrası için ne olur? Bilmiyoruz. Bu baskıyı daha da artırırlar mı onu bilmiyoruz ama sahadan gerçek verileri, gerçeğe yakın verileri almaktan zorlanıyoruz. Bunu açıkça söylemekte fayda var. Biz raporlar yayınlıyoruz. Ama bu raporları hazırlarken beslendiğimiz veriler var. Bu verileri artık almaktan zorlanıyoruz. TÜİK 17 Ağustos’tan itibaren düzenli veri paylaşımı durdurdu. Bunun nedenini biliyoruz. Gerçek sayılar olmazsa bile sahadan alınan veriler ile TÜİK verilerinin birbirleriyle uzaktan yakından bir alakasının olmadığını her kes görüyor. Artık sosyal medya var. Bilgiyi saklamak pek mümkün değil. Ama en azından kendileri açısından bu bilgileri paylaşması karşılaştırmalı şeyler yapamayacakları diye düşünüyorlar. Ama öyle olmayacak. Bakanlık zaten günlük verileri giriyor. Bu tablo ile biz her türlü karşılaştırırız. TÜİK ve bakanlığın verileri gizlemesi yönündeki girişimleri bir bilgi sızmasının önüne geçmek olarak görülemez. Bilgi sızdırmak gizli bilgiyi sızdırmak gibi bir eylemdir. Biz var olan bilgilere ulaşıyoruz. Gerçek bilgi neyse biz onları topluma ulaştırıyoruz. Ama belli ki baskıyı artıracaklar."