TTB Aile Hekimliği Kolu anketine katılan aile hekimlerin yüzde 85’i ASM’lerde Covid-19 aşısı için soğuk zincirin ve bekleme alanların yetersiz olduğunu belirtti.

Türk Tabipleri Birliği (TTB) Aile Hekimliği Kolu, Pandemi Anketi Ocak ayı sonuçlarına ilişkin online açıklama yaptı. TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı’nın da katıldığı toplantıda anketin sunumunu TTB Aile Hekimliği Kolu Başkanı Dr. Emrah Kırımlı yaptı. Aşılamanın aile hekimliklerinde başladığına dikkat çeken Kırımlı, “Hastalarımızın aşıya ulaşabilir olması bizim için çok büyük bir sevinç kaynağı. Bizim dile getirdiğimiz sorunlar şahsi değil, bu halkın sorunları. Kimlerin aşıya ulaşamayacağını biliyoruz ve oraya müdahale edilmesini istiyoruz. Salgını hep beraber dayanışmayla, doğru bilgiyle, şeffaflıkla atlatabiliriz. Bu nedenle bunların toplum tarafından dillendirilmesi önemli” değerlendirmesinde bulundu.

"69 İLDEN 997 AİLE HEKİMİ KATILDI"

MA'nın aktardığı habere göre, anketin 9-18 Ocak tarihleri arasında 69 ilden 997 aile hekimi tarafından yanıtlandığı bilgisini veren Kırımlı, “Bugün öğlene kadar 50 bin aşı yapıldı. Bunların çoğunu bu anketi yanıtlayan aile hekimi arkadaşlarımız yaptı. 4 aydır bu anket çalışmamız sürüyor. Geriye dönüp baktığımızda şuan Türkiye’de açıklanan 2,5 milyon hastası var ama bizim sadece Eylül ve Aralık ayları arasında 3 milyona yakın kişinin Covid-19 geçirdiğini ve 10 binlerce insanın ne yazık ki yaşamını yitirdi. Biz bu çalışmalarda gerçek vaka sayılarını gördük” diye belirtti.

"7 AİLE HEKİMİNDEN BİRİ COVID-19"

Ankete katılan 7 aile hekiminden birinin geçen 4 ay içerisinde Covid-19 geçirdiğini kaydeden Kırımlı, “Yüzde 15 gibi bir oran var ve bu toplumdaki oranın üzerinde. Şuan ise aşılamalarda belirsizlikleri görüyoruz bu çalışmamızda. Şeffaf bilgi hala yok. Bu her şeyi, toplumun davranışını çok değiştiriyor. Salgının yönetiminde de çok önemli. Diğer yandan Covid-19 hala meslek hastalığı değil. Cumhurbaşkanı Sağlık Bakanlığı’na, Sağlık Bakanlığı Çalışma Bakanlığı’na, Çalışma Bakanı ise uzaklarda bir yere atıp duruyor bunu. Ama biz hastalanıyoruz, ölüyoruz, arkamızda insanlar bırakıyoruz” ifadelerini kullandı.

"HEMŞİRESİ OLMAYAN ASM’LER VAR"

Tüm hastaneler için aşılama odasının istendiğini dile getiren Kırımlı, bunun Aile Sağlığı Merkezleri (ASM) için uygulanmadığına dikkat çekti. Kırımlı, “Bulunduğum ASM’de 17 kişi çalışıyoruz ve 11 odamız var. Burada hem poliklinik hizmeti veriliyor, çocuk aşıları yapılıyor. Bizim aile sağlığı merkezi iyi bina olarak. Çok daha zor şartlarda çalışan arkadaşlarımız var. Esenyurt’ta bir yıldır hemşiresi olmadan çalışan bir ASM’ye gittik. Dört birim ama hiç hemşire yok. Bu insanlar ne mesafe ve etkin koruyucu tedbirler alamıyorlar ve aşılamaya da böyle giriyoruz. Yeni bir dalga tehdidine de böyle giriyoruz” şeklinde konuştu.

"VAKALAR AZALDI SALGIN DEVAM EDİYOR"

Vaka sayılarında bir azalmanın olmasıyla beraber salgının devam ettiğine vurgu yapan Kırımlı, “Kasım ve Aralık ayında aile hekimi başına düşen toplam Covid-19 hastası sayısı 20’lere çıktı. Bu ay başında bunu 3, 95 olarak gördük. Ancak Ocak ayının başında günde 9 bin 511 vaka ile girdik. Azalmış hali bu. Yeniden açılmaların konuşulduğu döneme 9 bin 500 vakayla giriyoruz. Bu kadar çok hasta ile açılma dönemine girmemiz bizi çok endişelendiriyor” dedi.

"ARTIK BAKANLIK BİZİMLE AYNI SAYILARI SÖYLÜYOR"

Sağlık Bakanlığı’nın 4 aylık verileri ile kendi verilerini karşılaştıran Kırımlı, “14 Eylül’de günde bin 700 vaka söylüyordu. 7 günlük ortalaması bin 600. Bizim çalışmalarımızı yaptığımızda 12 bin vaka diyorduk. Ekim ayında açıklanan günlük vaka sayısı bin 700’lerde biz 14 bin vaka olduğunu söyledik. Kasım ayında açıklanan günlük vaka 2 bin 500’lerdeydi. Bizim anketimize göre 47 bin vaka çıkmıştı. Kasım ayının sonuna doğru daha doğru sayıları söylemeye başladılar. Bakanlığın Ocak ayı bir haftalık vaka ortalaması 9 bin 800 biz de 9 bin 500 vaka olduğunu söylüyoruz. Artık bakanlık bizimle aynı sayıları söylüyor. Sadece tedbirler yetmiyor sön dönemde vaka sayısı açısından şeffaflık olduğu için azaldı. Bunu kaybettiğimizde yine artacak” ifadelerin kullandı.

FİLYASYON SORUNU

Aşılamayı tamamlamadan, kamusal tedbirler uygun yapılmadan salgının atlatılabilecek durumda olmadığını dile getiren Kırımı, “Bunlar yapılmadıkça büyük dalgayla karşılaşma kaygısı içerisindeyiz. Vakalar her yerde dörtte bir oranına azaldı ama nasıl oldu? Bilgi ile azaldı. Bununla birlikte filyasyon da azaldı. Temaslı hasta sayısı bire bir düştü. Yani biri Covid-19 ise bir tane de temaslısı var. Bu da filyasyonda sorunlar olduğunu gösteriyor. Covid-19 olan hasta ile konuşuyoruz ve örneğin evde 4-5 kişiler ama onlar temaslı listesine yazılmamış ve gündelik hayatlarına devam ediyor. Bu da aynı salgının yeniden alevlenmesi için riski işaret ediyor” diye aktardı.

"EK ÖDEME YOK EK GÖREV VAR"

Aile hekimlerinin yüzde 70’inin hafta sonları da dahil olmak üzere ek izleme yaptığını söyleyen Kırımlı, “Ama ek ödeme alabilen aile hekimi sayısı yüzde 60, hiç ek ödeme alamayan yüzde 20. Okul aşıları, ehliyet ve askerlik muayeneleri ile evlilik raporlarını yapıyoruz. Bunlar ek iş yükünün artışı demek ve ek ödeme yok. Bu ek işlerde hareketlilik var ve hareketlilik arttığı zaman da salgının yayılması da artıyor” dedi.

"ASM’LER AŞILAMAYA NE KADAR HAZIR?"

Türkiye’de 10 sağlık kuruluşuna yapılan müracaattan 3’ü aile hekimliğine yapıldığına değinen Kırımlı, “Türkiye’de 1 buçuk milyon sağlık çalışanı var. Bunun sadece 50 bini aile hekimliğinde. Poliklinik yoğunluğumuz artmışken bir de desteklenmeyince Covid-19 aşılarını yapabileceğimizin çok altında bir kapasiteyle aşılama yapıyoruz” diye konuştu. ASM’lerin Covid-19 aşılama sürecine ne kadar hazır olduğuna dair sorulara verilen cevapları ise Kırımlı şöyle anlattı: "ASM’lerin yüzde 15’i soğuk zincirin yeterli olduğunu söylüyor. Bekleme alanı yine sadece yüzde 15’inde yeterli. Çalışan sayısını ise yüzde 45’i yeterli olduğunu söyledi. Bekleme alanı yeterli diyen ASM’lerde Covid-19 hastalığını geçiren çalışan sayısı yüzde 53. Yetersiz diyenlerde ise bu oran yüzde 73. Diğer yandan 4 birimden birinde ebe ve hemşire yok."

"ASM’LERDE GÜNDE KAÇ AŞI YAPILABİLİR?"

Aile Hekimlerine “Günde kaç aşı yapabilirsiniz?” sorusunu yönelttiklerini kaydeden Kırımlı, gelen cevaplardan birinde şunların yer aldığını belirtti: “Zatürre aşısında her gün 150 gibi aşı yapılmasına rağmen aşı bitince kavga eden kişiler oldu. Randevu ile aşı yapılması koruyucu hekimlik açısından önemli. İnsanlar bağışıklık kazansın diye çabalarken kimsenin kalabalık bir alanda bekleyip hasta olmasını istemeyiz. Biz erişkin aşılaması sırasında Covid-19 olduk. Bu nedenle bir günde çok fazla kişiye aşı yapmayı düşünmüyorum.” Ankete katılan aile hekimlerinin yüzde 40’ının günde 20 kişiyi aşılayabileceklerini belirttiklerini söyleyen Kırımlı, “Tüm aile hekimleri olarak günde 20 kişiyi aşılasak güne 500 bin kişiyi aşılayabiliriz. Böyle bir kapasitemiz var uygun şartlarda çalışabilirsek daha büyük kapasitemiz var. Uygun şartlar olsa günde 100 bin aşı yapabiliriz. Talep ettiklerimiz kendimiz için değil günde yapılmayan 400 bin aşı için” şeklinde konuştu.

"KİMLERİN AŞI OLACAĞINI GÖREMİYORUZ"

Riski durduracak olanın aşılama olduğuna dikkati çeken Kırımlı, “Kapasitemiz belli ama günde 100 bin yapıyoruz. Biz verdiğimiz emeğin karşılığını almak istiyoruz. Biz aşılamada elimizde bir liste olur hastalarımızı arar öyle aşı yaparız. Ama şimdi önümüze bir uygulama konuldu burada kimlerin aşı olacağını, kaç kişinin aşı olduğunu göremiyoruz. Karmaşık bir düzen eşliğinde önümüze atıldı sanki yapılıyormuş gibi oluyor. Hastalarımızı bu şartlar altında bile aramaya çalışıyoruz” bilgilerini paylaştı.

"ÖNÜMÜZÜ GÖREMEDİĞİMİZ BİR YERDEYİZ"

Toplantıda konuşan Fincancı ise şunları söyledi: “Aşılamanın ne kadar önemli olduğunu biliyoruz. Toplumsal bağışıklığı sağlayacak düzeye ulaştırılması gerekiyor. Aşılama hızları artacağına ne yazık ki düştü. Böyle bir hızla giderse toplumsal bağışıklığa ulaşma imkanımız yok. Oysa biz sadece aile hekimliklerinde günlük 500 bin aşı yapabiliriz. Burada sağlık bakanlığının ve hükümetin şeffaf olmamasının düşündürmesi gerekenler var diye konuşmalıyız. Çünkü aşı miktarı ve seçenekleriyle ilgili sorunumuz var. 3 milyon geldi sonra 6, 5 milyon doz geldi. Sonrasına dair bir şeffaflık yok. Bütün eksikliklerle birlikte önümüzü göremediğimiz bir yerdeyiz. Buna rağmen bizler aşı tereddütlünü ortadan kaldıracak çalışmalar yaptık. Ama hala sağlık çalışanlarından aşılanamayan var. Dolayısıyla bir karmaşanın olduğunu görmek ve aşmak gerekir. Bu çalışma bu nedenle önemli.”