Gaziantep'te Duygu Delen'in, Mehmet Kaplan'ın 4'üncü kattaki evinin penceresinden düşerek yaşamını yitirmesiyle ilgili iddianame tamamlandı. İddianamede Duygu Kaplan'ın önce bilinci kapanacak kadar dövüldüğü ardından balkondan atıldığının anlaşıldığı belirtildi.

Gaziantep'te Duygu Delen'in, Mehmet Kaplan'ın 4'üncü kattaki evinin penceresinden düşerek yaşamını yitirmesiyle ilgili iddianame tamamlandı.  Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edilen soruşturmaya ilişkin hazırlanan iddianamede, Duygu Delen'in iddia edildiği gibi intihar etmediği, bilinç kaybına neden olacak şekilde darbedilince bayıldığı ve bu sırada erkek arkadaşı Mehmet Kaplan tarafından balkondan atıldığı ifade edildi.

Kaplan'ın ifadesi: ARAMIZDA ARBEDE YAŞANDI, İTEKLEDİM

İddianamede, tutuklanan Mehmet Kaplan'ın emniyetteki ifadesine de yer verildi. İfadesinde, olay günü bir arkadaşı ile alkol aldığını ve ardından Duygu ile buluşarak eve geldiklerini anlatan Kaplan, şunları söyledi: "Üç aydır kendisiyle açık giyindiği için aramızda çıkan tartışma nedeniyle ayrıydık. Olay günü buluştuk ve eve geldik. Birlikte sohbet edip zaman geçirdik. Bu sırada bana kız arkadaşımdan mesaj geldi. Telefonu alıp, kız arkadaşıma benim yerime cevap yazdı. Bu sırada ben de Duygu'nun telefonunu alıp bakmaya başladım. Telefonunda eski erkek arkadaşlarıyla olan fotoğraflarını görünce sinirlendim. Elimden telefonu almak istedi ama vermedim. Duygu'nun telefonunu elimden indirdim, o sinir haliyle bulunduğumuz odadaki yatak dolabının camlı kısmına sağ elimle sert bir yumruk attım, cam kırıldı, elimi bilek ve avuç kısmından kesti ve elimden kan akmaya başladı, o anda kendimi kaybetmiştim. Duygu’ya 'Böyle yapıyorsan bir daha yanıma gelme birleşmemizin anlamı yok, benden uzak dur' diye bağırdım. Duygu'da bana bu konuyla ilgili konuşmak istediğini söyledi. Sinirlendim ve Duygu'ya tokat attım. Bu sırada Duygu telefonunu almak isteyince aramızda itişme yaşandı. Üzerime saldırdı telefonuna daha fazla bakmama engel olmak için aramızda arbede yaşandı. Ben kendisini itekledim, telefonunu da yanına doğru fırlattım."

"ATLADIĞINI GÖRSEM MANİ OLURDUM"

Su içmek için mutfağa yöneldiği sırada ses duyunca geri döndüğünde balkon kapısını açık bulduğunu ve baktığında Duygu'nun atladığını anladığını iddia eden Kaplan, "Merdivenlerden koşarak aşağı indim. Duygu'nun yanına koştum, her iki elimle Duygu'nun boynuna sarıldım. Kendisini çevirmek istedim, yüzü gözü boynu kanlar içindeydi, bir şok yaşıyordum. Birkaç saniye içinde bina görevlisi yanıma geldi. Kendisine yardım etmesini arabayla hastaneye götürmek istediğimi söyledim. Görevli bana ambulansın gelmek üzere olduğunu söyledi. Ben hala ağlayarak yerde yatan Duygu'ya sarılmak istiyordum, ancak polisler koluma girdi. Beni ekip aracına bindirip hastaneye götürüp tedavimi bitirdikten sonra da Emniyet Müdürlüğü'ne getirdiler. Emniyete geldiğimde Duygu'nun hastanede öldüğünü öğrendim. Olay yukarıda anlattığım şekilde olmuştur. Duygu'nun atlama anını görseydim kesinlikle kendisine mani olurdum. Böyle bir şey yapmasına imkan vermezdim. Kesinlikle kendisini yukarıdan atmam ya da kendisini atması için bir hal hareket ve telkinim olmamıştır. Olayın bu şekilde sonuçlanmasından dolayı pişmanım" ifadelerini kullandı. Adli Tıp ve bilirkişi raporlarının da incelenmesinin ardından savcılık tutuklu sanık Mehmet Kaplan hakkında, 'Çocuğu kasten öldürme' suçunun yanı sıra 'Zincirleme şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı', 'hakaret' ve 'nitelikli yağma' suçlarından cezalandırılmasını istedi.

"ODADAN BALKONA SÜRÜKLEDİ"

İddianamede, ölümünden önce bilinç kaybına uğrayacak şekilde dövdüğü Duygu Delen'in, erkek arkadaşı tarafından apartman görevlisi fark edilince giriş kapısı yerine bahçe tarafına atıldığı belirtilerek şöyle denildi: "Şüphelinin maktulü bilinç kaybına sebebiyet verecek şekilde darbettiği, maktulün bayılması sonucunda, iradi olarak almış olduğu alkol ve uyuşturucu maddenin etkisi ve yaşadığı sinirsel bunalım nedeniyle maktulü öldürme kastı ile hareket ederek, maktulü odanın balkonundan aşağı atıp intihar süsü vermeyi düşündüğü, bu düşünce doğrultusunda; balkon kapısını ve kapıya doğru uzanan perdeyi kanayan sağ eli ile açtığı, balkon kapısının tam karşısında bulunan ve binanın iç giriş kısmının olduğu taraftaki balkon korkuluğuna kanayan sağ eli ile dokunarak aşağı doğru baktığı, bu kısımdaki korkulukların sağ tarafında şüphelinin DNA'sı ile uyumlu kan lekesinin bulunduğu, bu kısımdan aşağıya baktığı esnasında, apartman görevlisinin bina iç giriş kapısı kısmında çimleri suladığını gördüğü, bu nedenle maktulü balkon kapısının karşısına gelecek korkuluklardan değil de bina bahçe girişine bakan korkuluklardan atmayı planladığı, bu düşünce doğrultusunda, bilinci kapalı olan maktulü koltuk altından kavramak suretiyle balkona doğru sürüklediği, yerde oluşan kan birikintileri nedeniyle ayağına da bulaşan kan lekesinin balkonun zeminine de bulaştığı. maktulün kollarını bahçe kapısı girişine bakan balkon korkuluğundan sarkıttığı, korkuluk üzerinde yapılan tozlama çalışmasında mukayeseye elverişli iz tespit edilemediği, maktulün ayaklarını kaldırmak suretiyle aşağı doğru ittiği, bu eylemle doğru orantıda olarak düşme esnasında maktulün balkon hizasından çok ileriye gidememiş olması nedeniyle bir alt katta 3 sıra halinde bulunan çamaşır tellerine takıldığı ancak düşme hızı, maktulün vücut ağırlığı ve tellerdeki metal yorgunluk nedeniyle, tellerin direnç gösteremeyip koptuğu, tellerin kopması nedeniyle maktulün düşüş pozisyonunda herhangi bir değişimin meydana gelmediği ve böylece maktulün atılma pozisyonuna bağlı olarak sağ kolu öne doğru açık, sol kolu dirsek kısmından göğsüne doğru kapalı vaziyette, baş aşağı ve boyun-sırt bölgesi yere ilk temas edecek gelecek şekilde yere temas ettiği, maktulün kaldırıldığı hastanede 16.15 saati itibariyle vefat ettiği, böylelikle şüphelinin üzerine atılı 'Çocuğu Kasten Öldürme' suçunu işlediği anlaşılmıştır."