Mor Dayanışma ve Kampüs Cadıları, 3'üncüsünü gerçekleştirdikleri kadın kampı sonuç metnini yayımlayarak, "Güçlendik, büyüdük ve erkek egemenlerin bizlere çizdiği sınırları aştık" vurgusunda bulundu. Kadınlar, Mor Dayanışma ve Kampüs Cadıları ile buluşmaya çağrıldı.
[mks_dropcap style="letter" size="52" bg_color="#ffffff" txt_color="#000000"]M[/mks_dropcap]or Dayanışma ve Kampüs Cadıları, 3'üncü kadın kampı sonuç metnini yayımladı. Metinde, 24 Haziran'da gerçekleştirilen seçimle "tek adam" rejiminin kurumlaşmasının önünün açıldığı belirtilerek, "24 Haziran'a giden sürece bakacak olursak; seçim süreci, baskı ve korku ortamının arttığı, hukukun ve ifade özgürlüğünün fiili olarak yok edildiği, nefes almanın bile zorlaştığı bir ortamda ve medya ambargosu içinde yaşandı" denildi. 'TACİZ, ŞİDDET VE CİNAYETLER ARTARAK SÜRÜYOR' Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın iktidara geldiği andan itibaren toplumsal yaşam içinde "gerici-muhafazakar" bir dönüşüm gerçekleştirmeye çalıştığının ifade edildiği metinde, şöyle denildi: "Bu dönüşümü gerçekleştirmeye çalışırken, tek adam diktatörlüğü yürüyüşüne karşı en önde duran kadınların yaşamlarını hedef alıyor. 16 yıla yayılarak gerçekleştirilen bu dönüşümle, giydiğimiz kıyafetten attığımız kahkahaya, kaç çocuk doğuracağımıza ve gün boyunca nerede ne zaman olabileceğimize dek müdahale edilerek, bütün yaşamımız üstünde zaten var olan erkek tahakkümü daha da artırıldı. Kadın düşmanı söylemler ve ardı ardına çıkarılan yasalarla, erkek egemen politikalar sürekli daha geniş alanlarına yayılıyor ve derinleştiriliyor. Daha da ötesinde, biz kadınların üzerindeki her türlü aşağılama, baskı ve şiddet toplum nezdinde meşrulaştırılıyor. Bütün erkekler kadınları aşağılama ve şiddet kullanmayı kendi hakları olarak görüyor; taciz, şiddet ve cinayetler artarak sürüyor. Çıkarılmaya çalışılan son yasa tasarıları bunun en sıcak ve açık örneği." 'GÜÇLENDİK, BÜYÜDÜK' Metinde, kadınların şehirlerin merkezinde yarattığı cesaret ve umudun yerellerde de yankı yarattığı belirtilerek, "Bizler yerellerden yola çıkarak yayılıp çoğalan ve zenginleşen direnişlerin ve biriken öfkenin ve direnme eğilimlerinin içinde olmaya, yerel çabaları ortak bir direniş ağında toplamaya çalıştık. Artan öfkemiz ve biriktirdiğimiz deneyimlerle 3-4-5 Ağustos’ta Mor Dayanışma ve Kampüs Cadıları 3. Kadın Kampı’nı ülkenin pek çok yerinden, farklı hikayelerini heybesine toplayarak gelen kadınlarla gerçekleştirdik" ifadelerine yer verildi. "Güçlendik, büyüdük ve erkek egemenlerin bizlere çizdiği sınırları aştık" denilen metinde, 3'üncü kadın kampının kadın mücadelesinde başka bir eşiğe işaret ettiği kaydedildi. 'ÖZGÜRLÜK KADINLAR NEREDEYSE ORADA' Kadınlar özgürleşene ve yaşam alanları kadınların olana kadar mücadelenin sürdürüleceğinin belirtildiği açıklamada, son olarak şunlar kaydedildi: "Sözde kalkan ama fiiliyatta devam eden OHAL koşullarında gerçekleştirdiğimiz bu toplanma ve yaşamı yeniden kurma iradesi, kadın özgürlük mücadelesinde ileriye doğru bir adımdır. İsyanın ve öfkenin örgütleyicisi olarak, patriyarkal kapitalizme karşı evlerden, mahallelerden, atölyelerden, sokaklardan, mutfaklardan, fabrikalardan, iş yerlerinden çıkıp başkaldırıyor, özgürlüğe kanat çırpıyoruz. Yaşamı ve özgürlüğü istiyoruz, kadın dayanışmasıyla kazanacağız! Şimdi kadınların isyanını örgütlülüğe, kadınların öfkesini iradeye dönüştürme vakti! Şimdi yaşamı, mahalleleri, sokakları, kampüsleri mora boyamak için Mor Dayanışma ve Kampüs Cadıları’nda buluşma vakti! Özgürlük yanı başımızda, ellerimizde, kadınlar neredeyse orada!"