HDP Grup Başkanvekili Fatma Kurtulan, kadın grubunun ilk toplantısında “Tüm kadınlarla dayanışarak, ortaklaşarak mücadele birliğimizi oluşturarak kadın aklı ve eliyle, tek adam rejimine karşı demokrasi mücadelesini büyütmek önceliğimiz olacaktır" dedi.
[mks_dropcap style="letter" size="52" bg_color="#ffffff" txt_color="#000000"]H[/mks_dropcap]alkların Demokratik Partisi (HDP) Kadın Meclis Grubu, seçim sonrası Meclis’te ilk basın toplantısını gerçekleştirdi. HDP Grup Başkanvekili Fatma Kurtulan, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. “Kadının siyasal temsiliyeti konusunda da Meclis’te öncü parti konumundayız” diyen Kurtulan, “Kürt halkının demokrasi ve barış mücadelesinden deneyimi bulunan 26 kadın milletvekili ile yani yüzde 38.81 oranıyla kadının sesini siyasi alana taşıdık. Kadın Parlamento Grubumuzun her bir bireyi, dünya ve Türkiye kadın mücadelesi birikimlerini, deneyimlerini referans alarak, kadının eşitlik ve özgürlük mücadelesindeki yerlerini aldı” ifadelerini kullandı. ''KADINI YOK SAYAN ZİHNİYET SİSTEMATİK SALDIRI BAŞLATTI'' Meclis’te ilk kez HDP’nin Kadın Grubu oluşturduğunu anımsatan Kurtulan, “Meclis’te bulunan tek kadın Eş Genel Başkan Figen Yüksekdağ’dı. Ancak yaşamın her alanında kadını yok sayan, ötekileştiren, kadını sadece eş ve anne olarak gören, itaat etmeyi dayatan zihniyet, kadının siyasette üstlendiği bu misyona tahammül edemedi ve sistematik saldırı başlattı. AKP ile ete kemiğe bürünmüş olan bu zihniyet, başta Eş Genel Başkanımız Figen Yüksekdağ olmak üzere, Kadın Meclisi Sözcümüz Besime Konca, Grup Başkanvekilimiz Çağlar Demirel ve milletvekillerimiz Selma Irmak, Gülser Yıldırım, Burcu Çelik, Nursel Aydoğan, Leyla Birlik, Tuğba Hezer ve Meral Danış Beştaş’ı da hedef aldı. Kiminin vekilliğini düşürdü, kimini tutukladı” dedi. ''KADINLARIN BİRİKİMİ GASP EDİLDİ'' Bu saldırıların tek hedefinin milletvekilleri olmadığına vurgu yapan Kurtulan, “Kadınların yılların mücadele birikimiyle elde ettiği kazanımları kayyumlarla gasp edildi, kadın kurumlarına kilit vuruldu, kapatılmayan kadın müdürlüklerinin başına erkek müdürler atandı. OHAL kapsamında birçok kadın derneği kapatıldı, şiddet mağduru kadınların destek aldığı kurumlar ellerinden alındı. Bugün toplumda infial yaratan çocuk istismarı vakalarında yaşanan artışın sebeplerinden biri de bu kurumların kapatılmasıdır. Halen kayyum atanan 96 belediyemizden 26 kadın belediye eşbaşkanı tutuklu bulunmaktadır” şeklinde konuştu. ''GÜVEN KEYFİ BİR KARARLA TAHLİYE EDİLMEDİ'' HDP Hakkari Milletvekili Leyla Güven’in seçilmiş olmasına rağmen “rehin” tutulduğunu söyleyen Kurtulan, “Hepimizin gözleri önünde Anayasa’yı ve yasaları hiçe sayan bir gelişme yaşandı. Leyla Güven, milletvekili seçildikten sonra mahkeme tahliye kararı vermesine rağmen keyfi bir kararla tahliye edilmedi. Milletvekilimiz Leyla Güven hakkında 29 Haziran 2018 günü tahliye kararı veren mahkeme başkanı ve bir üye hâkim, izinli oldukları gerekçesiyle duruşmaya katılmadı. Mahkeme heyeti oy birliğiyle, milletvekilimiz şahsında, kendisini, varlığını, emredici nitelikte olan ve daha önce aldığı tahliye kararını inkar etti. Leyla Güven’in tutukluluk halinin devamına karar verdi. Bu durum bile mevcut yargının AKP/Saray rejiminin emir-talimatı ile işlediğini ortaya çıkarmaktadır” diye kaydetti. Güven’in Anayasa’nın 83’üncü maddesine göre dokunulmazlığı başlayan ve Meclis’teki 596 milletvekilinden siyasi olarak bir farklılığı bulunmadığını ifade eden Kurtulan, “Bizler, Hakkari halkının, Türkiye halklarının iradesinin tutsak edilmesini kabul etmiyor ve Leyla Güven'in özgürlüğüne kavuşması için tahliye işlemlerinin derhal yapılması gerektiğini belirtiyoruz” dedi. ''DEMOKRASİ MÜCADELESİ ÖNCELİĞİMİZ OLACAK'' Kurtulan, şöyle devam etti: “Kadın özgürlük mücadelesinin her zamankinden daha güçlü, birleşik ve geleceği kucaklayacak şekilde büyütülmesi ertelenemez ve en acil görevimizdir. Parlamentoda kadın vekillerimizin, kadın meclislerimizin, kadın örgütlerinin, feministlerin seslerini daha gür çıkaracağı bir döneme giriyoruz. Eril ve militarist zihniyetten kaynaklanan savaşa, şiddet kültürüne ve savaş diline karşı onurlu barışın ve barış kültürünün tesisi için öncü güç biz kadınlarız. Kadınlar olarak kimliğimiz, bedenimiz, emeğimiz ve anadilimiz üzerindeki her türlü baskıya karşı, tüm kadınlarla dayanışarak, ortaklaşarak mücadele birliğimizi oluşturarak kadın aklı ve eliyle, tek adam rejimine karşı demokrasi mücadelesini büyütmek önceliğimiz olacaktır.”