CHP Kadın Kolları İl Başkanları ile video konferans yöntemiyle bir araya gelen Kemal Kılıçdaroğlu, "CHP iktidarında ilk bir haftada meşhur İstanbul Sözleşmesi'ni tekrar yürürlüğe koyacağız" açıklamasında bulundu.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İstanbul Sözleşmesi’nin imzalanmasının 10. yıldönümünde, CHP Kadın Kolları İl Başkanları ile video konferans toplantısında bir araya geldi. Kılıçdaroğlu'na Kadın Kolları Genel Başkanı Aylin Nazlıaka eşlik etti. ANKA’nın aktardığına göre Kılıçdaroğlu, açıklamalarında şu başlıklara dikkat çekti:

“MÜCADELENİZ ÇAĞDAŞLAŞMA AÇISINDAN ÇOK DEĞERLİ”

“Mücadelemiz kolektif bir mücadele aynı zamanda Türkiye mücadelesi, kadın erkek eşitliği mücadelesi, kadının siyasette daha fazla görünür olma mücadelesi, kadınların bürokratik yaşamda da belli yerlere gelme mücadelesi. Dolayısıyla verdiğiniz her mücadele Türkiye’nin çağdaşlaşması açısından çok değerli bir mücadele olduğunu bilmenizi isterim. ‘YaşamHak’ Projesi var. Bu proje çok önemli ve değerli mücadele. Şiddete uğrayan kadının rahatlıkla arayabileceği, hukuki veya psikolojik desteği alabileceği bir alan. Bu konuda daha fazla bulunduğunuz tabana yani ilde veya ilçede daha çok kadına ulaşıp bunları aktarabilirseniz çok daha iyi olacaktır. Bir de tabi bu tür şikayetlerini söylem bazında kalmaması lazım. Telefon gelir gelmez oraya derhal Kadın Kolları’nın hemen bir avukat gerekirse bir psikologla gitmesi, ilgilenmesi ve şiddete uğrayan kadına güç veren bir kadın örgütünün hemen yanı başında olduğunu hissetmesi son derece önemli.

“BELEDİYELERİMİZ İNSAN ONURUNU KORUYARAK YARDIM YAPIYORLAR”

Belediyelerimiz sosyal yardımlarını kesecekler’ diye propaganda yaptılar, tam aksine sosyal yardımların kalitesi arttı, görünürlüğü de kayboldu yani sağ elin verdiğini sol el görmedi, belediye başkanları insan onurunu koruyarak sosyal yardım yapıyorlar. Kişinin yoksulluğunu afişe etmiyorlar, onurunu koruyorlar çünkü yoksulluk kader değildir, eğer bir kişiye sosyal devlet katkı vermemişse kabahat sosyal devlettedir, vatandaş da değildir. Belediye başkanlarımız bulundukları beldelerde yoksulluk envanteri çıkarıyorlar. Kaç hanede yoksulluk var, bu yoksulluğun pozisyonu nedir, geliri var mı yok mu diye. Fakat bizim belediyelerimizin olmadığı, fakat Kadın Kolları’mızın çalıştığı 81 il var. Dolayasıyla sizler bize, bulunduğunuz beldede kaç yoksul aile olduğunu yazarsanız, adres, telefon ve beklentileriyle. Belki biz buradan size yardım çeki gönderebiliriz, başka bir şey gönderebiliriz, oradaki ailelere göndermek üzere.

“AİLE DESTEKLERİ SİGORTASI İLE KADININ HESABINA PARA YATACAK”

Yarın seçim olacakmış gibi hepimiz çalışıyoruz, ben dahil olmak üzere. CHP iktidarında Aile Destekleri Sigortası gelecek. Hiçbir çocuk bu coğrafyada yatağa aç girmeyecek. ‘Bir çocuk yatağa aç giriyorsa ben o gece uyumayacağım’ diyeceksiniz. Böyle kararlı, inançla bunu ifade edeceksiniz. Bunları elbette yaparız, niye yapmayalım? Son derece basit kurallar… Bir yasa çıkaracaksınız, Aile Destekleri Sigortası diye, nasıl işsiz kalan işsizlik sigortasından para alıyorsa, Aile Destekleri Sigortası’nda da yoksul hanede kadının banka hesabına para yatacak, her ay, düzenli. Kadın bankadan parasını çekecek, çoluk çocuğunun rızkını sağlayacak.

“İSTANBUL SÖZLEŞMESİ’Nİ YÜRÜRLÜĞE KOYACAĞIZ”

Manisa’dan MHP’liler bana selam göndermişler, benden de selam gönderirseniz çok mutlu olurum. Söyleyin, Kılıçdaroğlu dedi ki, ‘dostlarımızla beraber kurduğumuz CHP iktidarında ilk bir haftada yapacağımız 8 temel konu var. Bunlardan 8’incisi ilk bir haftada meşhur İstanbul Sözleşmesi’ni tekrar yürürlüğe koyacağız. İlk bir haftada... Başka ne yapacağız ilk bir haftada? Esnafın kredilerinin faizlerini sıfırlayacağız. Çiftçinin Tarım Kredi Kooperatifleri'nden ve bankalardan aldıkları kredilerinin faizlerini sıfırlayacağız. Süleyman Şah Türbesi’nin, bunu ülkücü kardeşlerim çok iyi bilir ve anlarlar, tekrar kaçırıldığı yere götüreceğiz. KYK’dan üniversitede okurken kredi alan ama işi olmadığı için çalışamayan, çalışamadığı için devletin icrası ile karşı karşıya olan faiz yüklenen, babalarının mallarına haciz konulan uygulamadan gençleri kurtaracağız. Onların faizlerini sıfırlayacağız, çocuk iş bulduğu takdirde kredisini ödeyecek. Önce iş bulacaksın ki parasını ödesin. İstanbul Sözleşmesi’ni anlatırken salt İstanbul Sözleşmesi olarak düşünmeyin. Kadına yönelik şiddeti engelleyen bir sözleşme olarak beyinlere kazınması lazım. Bu şekliyle anlatılması gerekiyor. Vatandaş ‘bize göçmenler kadar değer vermiyorlar’ diyor. Doğru. ’40 yıldır vergi veriyorum, 40 gün bakamadı’ diyor. Doğru. Bütün bunların hepsi bir şekilde bizim hafızamıza kazındı. Milletvekili arkadaşlarımı görevlendirdim, gittiler, geldiler, salı toplantılarında ifade ettim. En son yaptığım bir konuşma var. En azından bayram öncesinde bu şekercilerin, pastacıların açık olması lazım. Berberlerin, kuaförlerin en azından iki gün açık olması lazım. İnsanlar en azından insanlar gidip çocuklarını oyuncak, ayakkabı, şeker alabilir. Bunu bile çok görüyorlar. Bu süreçte en büyük sıkıntıyı yaşayan esnaflar. Sanayicide bir sorun yok. Fabrika çalışıyor, üretim yapılıyor, ihracat tamam ama esnafta olağanüstü bir geriye gidiş var. Esnaf gerçekten perişan. Dolayasıyla en büyük tepki de esnaftan geliyor.”