HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Ayşe Acar Başaran, infaz düzenlemesiyle kadınlara karşı suç işleyenlere "örtülü af" getirildiğini kaydetti ve “Saldırın failleri sadece erkekler değildir, bu kanuna el kaldıran, ‘evet’ oyu veren tüm milletvekilleri bu cinayetlerin birebir sorumlusudur” dedi.

Mezopotamya Ajansı'nda yer alan habere göre, HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Ayşe Acar Başaran, gündemdeki gelişmelere ilişkin partisinin Genel Merkezi’nde basın toplantısı düzenledi. Dün Mahmur Mülteci Kampı’na yönelik SİHA’larla yapılan saldırıda 3 kadının yaşamını yitirdiğini söyleyen Başaran, “Uzun bir süredir zaten bir abluka da olan Mahmur’a saldırı yapılması kabul edilemez. AKP-MHP Kürt düşmanı politikalarını sürdürüyor. Yaşamını yitirenlerin ailelerine başsağlığı diliyorum ve saldırıyı en şiddetli biçimde kınıyoruz” dedi.

"KADIN CİNAYETLERİ ARTIYOR AMA MEKANİZMALAR İŞLETİLMİYOR"

Kadına yönelik şiddette, salgın sürecinde artış yaşandığına işaret eden Başaran, “Bir ayı aşkın bir süre içerisinde 29 kadın yaşamını yitirdi. Ancak dün gece Rize’nin Fındıklı ilçesinde bir kadının uzun süredir taciz edildiği erkek tarafından önce silahla vurulması, ölmediğini görmesi üzerine IŞİD gibi bir yöntemle boğazını keserek, katledilmesiyle hayatını yitiren 30 kadın söz konusu. Bütün bunlardan, uyarılara rağmen önlem almayanlar sorumludur. Bakın kadın şiddetini yüzde 38 artış göstermiş. İstanbul Emniyeti verilerine göre ise bu yüzde 38 artış göstermiş. Bütün bu artış katliamların yükselmesine rağmen maalesef mekanizmalar işletilmiyor. Var olan mekanizmalar da ortadan kaldırılıyor. Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’nin kadın düşmanı politikaları sebebiyle sığınma evlerine alım yapılmayacağı açıklandı. Adana’da 3 sığınma evinden biri kapandı” diyerek tepki gösterdi.

"KADINLAR KARAKOLA BAŞVURUYOR, ÖNLEM ALINMIYOR"

Hakimler Savcılar Kurulu’nun (HSK) 6284 sayılı kanuna dair verdiği karara eleştirilerini yineleyen Başaran, “Hatırlatıyoruz; HSK’nin verdiği kararla 6284 sayılı kanun işlemez bir duruma geldi. Kadınlar karakola başvurduğunda herhangi bir önlem alınmıyor. Şu an ALO 183 hattı işlemiyor. Kadınlar polise başvurduğunda önlemler alınmıyor. Basına da yansıyan bir kadının görüntüsünü hep beraber izledik. Kadın emniyete, karakola, polise gitmiş, ancak fail olan kocası tarafından 4 saat işkenceyle rehin tutulmasına rağmen ifadesi alınmadı. Kamuoyu oluşması ardından erkek gözaltına alınarak, tutuklandı” diye belirtti. Başaran, kadınları ALO 183 hattını aramaya devam etmeleri ve mekanizmaları işletilmesi konusunda ısrarcı olmaya çağırdı.

"KADINA VE ÇOCUĞA YÖNELİK SUÇLAR ÖRTÜLÜ BİÇİMDE AFFEDİLDİ"

Meclis’ten geçen infaz düzenlemesiyle ilgili konuşan Başaran, AKP’nin “kadına yönelik suçlardan yargılananların yararlanmıyor” açıklamasına karşı şunları söyledi: “Biliyoruz ki, Türk Ceza Kanunu’nda (TCK) 'Kadına yönelik suç' diye bir tanımlama yok. Ama uluslararası hukukta, kadına yönelik suç tarif edilmiştir. Kadına yönelik suç sadece kadınların katledilmesi değil, tehdit, şantaj, darp kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma gibi birçok suç, aslında kadının mağdur olduğunda kadına yönelik suçlar olarak tanımlanması gerekir. Ama maalesef bu infaz kanununda kadına ve çocuğa yönelik suçlar örtülü bir biçimde affedildi.”

"KADINLAR GÜVENDE HİSSETMİYOR"

Düzenleme ardından binlerce kadının kendilerine ulaştığını aktaran Başaran, “Kadınlar, ‘kendimizi tehlikede hissediyoruz. Bizi darp edenler, tehdit edenler, şantaj yapanlar, kaçırıp hürriyetimizden mahrum bırakan erkekler cezaevinden arayıp 'ben çıkıyorum şimdi ne yapacaksın' tehdidinde bulunuyor’ diyorlar. Onlarca kadın sosyal medya üzerinden güvende hissetmediklerini dile getiriyor” diye konuştu.

"KADINA YÖNELİK ŞİDDET POLİTİKTİR"

Zeliha Erdemir’ın yaşadıklarını anlatan Başaran, “33 yaşında ve 7 yaşında bir çocuğu var. Eski eşi şiddet uyguladığı için 6 kez tutuklanıp bırakılmış. Bakın bir erkek bir kadına şiddet uyguluyor, 6 kez tutuklanıyor ama 6 kez tutuklandıktan sonra yine serbest bırakılıyor. Bu erkek kadını çocuğu önüne darp ediyor. Bu erkek, kadını darp ettiği için elektronik kelepçe takılıyor, elektronik kelepçeyi parçalıyor ve tekrar tutuklanıyor. 3 aydır tutuklu ama tahliye edilecek. Şu anda Zeliha büyük bir kaygı duyuyor. Hatta sadece Zeliha’yı tehdit etmiyor. Zeliha’nın avukatını da tehdit ediyor. Buradan sadece erkekleri suçlu görmediğimizi belirtiyoruz. Daha önce de söyledik, kadına yönelik şiddet politiktir. Bu AKP iktidarın siyasetinden bağımsız değildir” şeklinde konuştu.

"CİNAYETLERDEN ‘EVET’ DİYENLER SORUMLU"

Başaran, şöyle konuştu: “Önümüzdeki günlerde çıkabilecek herhangi bir olumsuzlukta bu kanuna ‘evet’ diyen, bu kanuna zemin hazırlayan erkekleri cesaretlendirip teşvik eden AKP-MHP milletvekilleri hakkında suç duyurusunda bulunacağız. Fail, teşvik eden, cesaretlendiren olarak yargılanmaları için, HDP’li kadınlar olarak gidip suç duyurusunda bulunacağız.”

74 HASTA KADIN TUTUKLU VAR

Cezaevlerinde 74 kadın hasta tutuklunun olduğunu belirten Başaran, şu bilgileri verdi: “Sadece birkaçının ismini vereceğim. Selman Altan sıkça gündeme geldi, 72 yaşında kronik hastalıkları var. Hasta ve yaşlı adli suçlular serbest bırakılırken, Selma Altan mücadele ettiği ve AKP iktidarına itiraz ettiği için ölüme terk edildi. Fatma Özbay meme kanseri hastası, Besiye Özer kanser hastası, Elif Yıldız şeker hastası, Elif Ezgi Karadoğan kan kanseri, Fatma Demir rahim kanseri. Ölüme terk edildiler. Cezaevlerinden çıkacak cenazelerin sorumlusu AKP ve MHP iktidarıdır.”

ACİL EYLEM PLANI ÇAĞRISI

Aile Sosyal Politikalar Bakanı’na seslenen Başaran, “Eğer kadınları temsilen orada olduğunu ifade ediyorsa, en kısa zamanda bu infaz yasasıyla birlikte sokağa salınan failler karşısında kadınları korumak için acil eylem planı açıklamak zorundadır” ifadelerini kullandı. Salgın zamanında kadınların ekonomik şiddete uğradığını ve en fazla yoksullaşan kesimler olduğuna dikkat çeken Başaran, devamla şunları söyledi: “Kadınları ekonomik anlamda desteklenmesi için en kısa zamanda kadınlar için acil eylem planı açıklanmalıdır. Şu andan birçok kadın anadilde sağlık hizmeti verilmediği için sağlık hakkını kullanamıyor. Özellikle kadınlar başta olmak üzere Kürdistan'da sağlık hakkını kullanamayan herkese anadilde sağlık hakkı kullanması için acil eylem planı açıklanmalıdır. 6284, ALO 183 sığınma evlerinin kabulünü kolaylaştırmak için en kısa zamanda acil adımlar atılmalıdır. Kadınları şiddetten koruyacak önlemler ve mekanizmalar güçlendirilmelidir. En kısa zamanda acil eylem planlarını açıklamalıdır. Bunları iktidar yapmalı ama biz kadınlar da dayanışma ağlarımızı genişleterek, bu süreçten güçlü bir şekilde çıkmalıyız.”

"YALNIZ DEĞİLSİNİZ, BİRLİKTE GÜÇLÜYÜZ"

Kadınların maddi ve manevi olarak dayanışma ağlarını kurarak, örgütlenerek, AKP’nin “kadın düşmanı” politikalarına daha güçlü karşı çıkacağını vurgulayana Başaran, “Yalnız değilsiniz. Birlikte güçlüyüz. Daha da güçlenerek bu süreci beraber atlatacağız” dedi.