Mardin'de son 45 günde 7 kadın "intiharının" yaşandı. Duruma tepki gösteren kadınlar, "Bu intihar vakalarının erkek egemen zihniyetinden kaynaklandığını biliyoruz. Bir kadını daha kaybetmeye tahammülümüz kalmadı" diyerek İstanbul Sözleşmesi'nin uygulanmasını istedi.

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu (KCDP), önceki gün yayınladığı raporla Temmuz ayında 36 kadının erkekler tarafından öldürüldüğünü ve 11 kadının da şüpheli bir şekilde ölü bulunduğunu açıkladı. Söz konusu şiddet ve şüpheli ölümlerin yaşandığı kentlerden birisi de Mardin. Son 45 günde kent genelinde 7 "intihar" vakası yaşandı. Kentteki kadın örgütleri ve siyasi partilerin kadın temsilcileri, “politik” olarak nitelendirdikleri intiharların İstanbul Sözleşmesi’nin maddelerinin hayata geçirilmesiyle önlenebileceğine dikkati çekti.

ŞAHMERAN KADIN PLATFORMU: DUR DENMELİDİR

Mezopotamya Ajansı'na konuşan Şahmeran Kadın Platformu üyesi Eylem Amak, kentte kadınların intihara sürüklendiğine işaret ederek,  “Kadınlar ya zorla evlendiriliyor ya cinsel istismara maruz kalıyor ya tehdit şantaja maruz kalıyor ya da sistemin pandemi sürecinde gerçekleştirdiği sınavda yeterli bir sayı almadığını düşünerek intihar ediyor" dedi. Evli kadınların çoğunun da eşleri tarafından psikolojik ve fiziksel şiddete maruz kaldığı ve bu kadınların intiharı bir “kurtuluş” olarak gördüğünü kaydeden Amak, "Buna artık ‘dur’ denmelidir.  Mevcut siyaseti bırakıp, bunun yerine daha üretici bir politika izlenilirse bunun önüne geçilebilinir.  Bundan kaynaklı da İstanbul Sözleşmesi’nin etkin bir şekilde uygulanması gerekiyor. Sonuna kadar mücadelemizi sürdüreceğimizi, bir kadın daha kaybetmeye tahammülümüzün kalmadığını belirtmek istiyoruz” diye konuştu.

CHP: İSTANBUL SÖZLEŞMESİ BİR DAYANAKTIR

Son dönemlerde kentte yaşanan intihar vakalarına değinen CHP Mardin Kadın Kolları Başkanı Aygül Kılıç ise, birçok bilinmeyen vakanın olduğunu dile getirdi. Kılıç, "Hazırlamakta olduğumuz raporda ileride tek tek bunları değerlendireceğiz. Sistemin kadın düşmanı politikaları, toplumun yozlaştırılması, şiddetin normalleştirilmesi ve kadınların çıkış yolu bulamaması bunlara sebep oluyor. Ev içi sorunlar, ekonomik sorunlar da kadınları intihara zorluyor" dedi. Bu noktada İstanbul Sözleşmesi'nin bir “dayanak” olduğunu söyleyen Kılıç, “Haklarımızı koruyan bu sözleşmenin yok sayılmasına izin vermeyeceğiz. Bunun takipçisi olacağız. Ne yazık ki resmi verilerin gerçek sayıyı yansıtmadığını biliyoruz. Son paylaşılan verilere göre 17 bin 47 çocuğumuz istismar edilmiştir. Bizler çocuk istismarlarını aklatmayacağız ve buna izin vermeyeceğiz” diye konuştu.

HDP: İNTİHARLAR ERKEK EGEMEN ZİHNİYETTEN KAYNAKLANIYOR

HDP İl Örgütü Yöneticilerinden Münevver Ülker de en son kentte bayram arifesinde bir kadının intihar ettiğini belirterek, “Bu intihar vakalarının erkek egemen zihniyetinden kaynaklandığını biliyoruz" dedi. Ülker, kadın cinayetlerinin yürütülen politikalardan bağımsız olmadığına dikkati çekerek, “Kadın meclislerimiz, kadın platformlarımız ve kadın örgütlülüğümüzle kadınlara psikolojik ve hukuksal destek veriyoruz ve vermeye devam edeceğiz. Ayrıca kadın tacizleri, cinayetleri ve çocuk istismarlarına karşı mücadelemiz sürüyor. Kendi gücümüzün farkındayız, dayanışma ile birbirimize destek ve güç olmaktayız“ mesajı verdi.

"KADINLAR HER YERDE' DİYEREK MÜCADELE ETMEYE DEVAM EDECEĞİZ"

HDP’li belediyelere atanan kayyıumların kadın kurumlarını kapattığını anımsatan Ülker, iktidarın kadınların gücünden korktuklarını vurguladı. Ülker, şöyle devam etti: “Kadın mücadelesi onların tüm siyasi politik hamlelerini boşa çıkarmaktadır. Kadın dayanışması mücadelemizden asla vazgeçmeyeceğiz. Kadın örgütlülüğümüz gün geçtikçe güçleniyor. Kadınlar yasta değil, isyan eylemlerindedir. ‘Kadınlar her yerde’ diyerek, mücadeleye devam edeceğiz. Her zaman her yerde ‘kadın, yaşam, özgürlük’ demeye devam edeceğiz.”