AKP’li milletvekili Şirin Ünal’ın evinde şüpheli şekilde yaşamını yitiren Nadira Kadirova’nın ölümüne ilişkin dosyada verilen takipsizlik kararı Anayasa Mahkemesi’ne taşındı.

AKP İstanbul Milletvekili Şirin Ünal’ın Ankara Çankaya’da bulunan evinde çalışan Özbekistanlı Nadira Kadirova’nın 23 Eylül 2019’da vekile ait silahla yaşamına son verdiği öne sürülmüştü. Kadirova’nın otopsi raporunda cinsel saldırı izine ulaşılamadığı, not defteri ve iki intihar notu değerlendirildiğinde olay öncesinde intihara karar verdiği ileri sürülmüştü. Ailenin avukatı İlyas Doğan’nın “hem usul hem de maddi eksiklikler” olduğu gerekçesiyle yaptığı takipsizlik kararı itirazı ise reddedilmişti. Söz konusu savcılığın takipsizlik kararı Anayasa Mahkamesi’ne (AYM) taşındı.

OLAY YERİ TUTANAĞI ÖZENSİZ

Nadira Kadirova'nın AKP Milletvekili Şirin Ünal'ın evindeki ölümü hakkında takipsizlik kararı verilmesine karşılık, yeni bulgular ortaya çıkıyor. Bulgularla birlikte Avukat İlyas Doğan, Anayasa Mahkemesine (AYM) bireysel başvuruda bulundu. Avukat Doğan, başvurusunda, dosyadaki çelişkileri vurguladı. Halk TV'den Ali Isıyel'in haberine göre, AYM'ye verilen dilekçede olay yeri tutanağının özensizliği vurgulandı. Olay yerinde hazırlanan tutanakta Kadirova'nın cesediyle tabanca arasında 150 santimetre (1,5 metre) olduğu belirtilmişti. Daha sonra bilgisayarda hazırlanan krokide ise bu mesafe 57 santimetre olarak ifade edildi. Avukat İlyas Doğan, tutanakta dikkat çeken durumları şöyle anlattı: Tutanaklarda ateş açısının tespiti yer almıyor. Kadirova'nın telefonunda birden fazla mesajın olmasına rağmen olay yeri videosunda bu yer almıyor. Kan birikintisinin ters çevrilmiş sehpanın altında olması dikkat çekiyor. Pencere pervazının kenarındaki kan izi açıklanmıyor. Tabancanın çapı yazılmamış. Parmak izi örneği alınmamış. AYM'ye başvuru için hazırlanan dilekçede bu hususların dikkate alınmaması, etkin soruşturmanın temel ilkelerine uyulmaması olarak değerlendirildi.

"SIRTINI DAYADIĞI İDDİA EDİLEN PETEKTE KAN YOK"

Olay esnasında Nadira'nın sırtını odadaki kalorifer peteğine dayadığı iddia edilmişti. Olay yeri fotoğrafında ise, kalorifer peteğinde herhangi bir kan izi görülmüyor. Kan birikintisi, Nadira'nın cesedinden, yani kalorifer peteğinden 1,5 metre uzaklıktaki ters çevrilmiş sehpanın altında görülüyor. Avukat Doğan, sırtını dayadığı kaloriferde kan izinin olmamasını çelişkili bir durum olarak değerlendiriyor.

"PSA BULGUSUNUN ÜZERİNE GİDİLMEDİ: OLASI BİR CİNAYET FAİLİNİN TESPİTİNİN ÖNÜNE GEÇİLMİŞ OLABİLİR"

Adli Tıp raporunda, Nadira'nın kanında literatürde tecavüz amaçlı kullanılan bayıltıcı bir ilaç olarak bilinen ketamin bulunduğu ifade edildi. Raporda, Nadira'nın rahminde prostat spesifik antijen (PSA) denilen erkeklere özgü bir materyal de bulundu. Bunun dikkate alınmadığını belirten Avukat İlyas Doğan, olası bir cinayet failinin tespitinin önüne geçilmiş olabileceğini savundu. Doğan, evde yaşayan tek erkeğin de Şirin Ünal olduğunu belirtti.

"TANIK İFADESİ ŞİRİN ÜNAL'IN AVUKATI NEZARETİNDE VERİLİYOR"

Bir başka nokta ise tanık sıfatıyla ifadesi alınan kişilerin, söz konusu ifadeleri Şirin Ünal'ın avukatının nezaretinde vermesi. Doğan, dava sürecinin başlangıcından bu yana, dosyaya 'intihar' olarak yaklaşılmasını peşin hükümlülük olarak değerlendirdi. AYM'ye verdiği dilekçede, cinayet ihtimalinin üzerinde durulmamasını yaşam hakkının ihlâli olarak değerlendirdi.

"HAYATIN OLAĞAN AKIŞINA AYKIRI"

halktv.com.tr'ye konuşan Avukat İlyas Doğan, Nadira'nın 4 gün önce İngilizce kursuna yazıldığını ve hostes olmak istediğini belirterek "Bunları yapan bir insanın hayat amacı var demektir" sözleriyle intiharın hayatın olağan akışına aykırı olduğunu öne sürdü. Öte yandan Nadira'nın namaz kıldığını ve bunun da dini inancı kuvvetli olduğunun göstergesi olduğunu vurgulayan Doğan, "Ahiret inancı olan insanların intihar oranının daha düşük olduğunu biliyoruz" diye konuştu.

"OLAY YERİ TUTANAĞI ÖZENSİZ"

AYM'ye verilen dilekçede olay yeri tutanağının özensizliği vurgulandı. Olay yerinde hazırlanan tutanakta Kadirova'nın cesediyle tabanca arasında 150 santimetre (1,5 metre) olduğu belirtilmişti. Daha sonra bilgisayarda hazırlanan krokide ise bu mesafe 57 santimetre olarak ifade edildi. AYM başvurusunda intihar eden bir kişinin 4,5 kilogram ağırlığındaki bir silahı bu mesafeye fırlatmasının olağan olmadığı belirtildi. Avukat İlyas Doğan'ın görüştüğü farklı silah uzmanları, bu mesafenin en fazla 25 ila 40 santimetre arasında olabileceğini vurguluyor.

FOTOĞRAFTAKİ ÇELİŞKİ

Olay yeri tutanağında Kadirova'nın sırtını kalorifere dayadığı iddia ediliyor. Kaloriferle tabancanın yeri arasındaki mesafe ise dikkat çekici. Avukat Doğan, olay yerinde çekilen fotoğrafta 1,5 metre olduğu görülen mesafenin daha sonra bilgisayarda çizilen krokide 57 santimetre olarak belirtilmesini çelişki olarak değerlendiriyor.