Türkiye'de AKP-MHP'nin gündeme getirdiği ve Türkiye'niin sözleşmeden çekileceği yönündeki tartışmalara ilişkin Uluslararası Af Örgütünden de tepki geldi.

Af Örgütünün açıklamasında, "Türkiye'nin, kadına yönelik şiddetin önlenmesine dair uluslararası sözleşme olan İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmek yerine, sözleşmeyi eksiksiz şekilde uygulaması" çağrısı yapıldı.

"ÜZÜCÜ BİR İRONİ YARATMAKTADIR"

Gerçek Gündem'in haberine göre Uluslararası Af Örgütü'nün çağrısında, "Türk yetkililerin, ülkenin en simgesel şehrinin adını taşıyan sözleşmeden çekilmeyi düşünmeleri üzücü bir ironi yaratmaktadır" değerlendirmesinde bulunuldu. Açıklamada, "Eve kapanma (karantina) gibi Covid-19 önlemleriyle birçok kadın ve kız çocuğunun istismarcılarıyla aynı evde kısılıp kaldığı veya koruma ve destek hizmetlerine kolaylıkla erişmelerinin mümkün olmadığı, ayrıca kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddet haberlerinin arttığı bir dönemde bu sözleşmenin tartışılıyor olması kaygı vericidir. İstanbul Sözleşmesi, doğrudan kadına yönelik şiddet ve ev içi şiddeti hedef alan ilk Avrupa sözleşmesidir. Sözleşme, 2011 Mayıs ayında İstanbul'da imzaya açıldı ve Ağustos 2014'te yürürlüğe girdi. Şimdiye kadar hiçbir devlet bu sözleşmeden çekilmedi. Pandemi döneminde çok sayıda kadının partnerleri ve eski partnerleri de dahil olmak üzere erkekler tarafından öldürüldüğü ve tecavüze maruz kaldığı biliniyor" ifadelerine yer verildi.

"ÇEKİLME KADINLAR VE ÇOCUKLAR İÇİN FELAKET DOĞURABİLİR"

Uluslararası Af Örgütü Kadın Hakları Araştırmacısı Anna Błuś tarafından yapılan açıklamada ayrıca, "Türkiye’nin sözleşmeden çekilmesi hem ülkedeki milyonlarca kadın ve kız çocuk için hem de cinsel saldırı ve ev içi şiddetten hayatta kalanlara hayati destek sağlayan örgütler için felaket sonuçlar doğuracaktır. Sözleşmeden çekilme ihtimalinin tartışılması bile kadınların ve kız çocukların güvenliği üzerinde ağır bir etki yaratıyor. Türkiye, İstanbul Sözleşmesi'nden çekilen ilk Avrupa Konseyi üye devleti olmak yerine, sözleşmenin eksiksiz uygulanmasını sağlamalı ve kadınların ve kız çocukların haklarını daha iyi korumak ve geliştirmek için acilen harekete geçmelidir" denildi.