LGBT+ öğrencilerin kampüslerde maruz kaldığı ayrımcı tutum ve davranışlara ilişkin rapor yayımlandı. Rapora göre, öğrencilerden öğretim görevlilerine değin ayrımcılık ve ötekileştirme yaygın.

“2016-2017 Yılında Türkiye’deki Üniversitelerde LGBT+ Öğrencilere Yönelik Gerçekleştirilen Ayrımcılıklar, Vaka Araştırması: Orta Doğu Teknik Üniversitesi” başlıklı Sivil Düşün AB Programı destekli çalışma ODTÜ öğrencisi trans aktivist Murat Korkmaz tarafından hazırlandı. Türkiye’deki üniversitelerde LGBT+ öğrencilere dönük ayrımcılığın bir tablosunu sunulan raporda, akademisyenlerin tutumu ya da ders içeriklerinde üretilen ayrımcılık LGBT+ öğrencilerin eşit ve adil eğitim hizmetinden faydalanabilmelerinin yapısal olarak önüne geçtiği kaydedildi. 2016-2017 akademik yılında, toplam 78 katılımcı ile yapılan görüşmelerden oluşan rapor, üniversitedeki LGBT+ öğrencilerin maruz kaldığı ayrımcılık vakalarına, bu ayrımcılıkların hangi biçimlerde ve hangi alanlarda ortaya çıktığına odaklanıyor. Korkmaz, vaka biçimlerini “nefret söylemi”, “yapısal LGBT+fobi”, “olumsuz bakış”, “alaycı tavır ve gülüşme”, “işaret ederek gösterme”, “sözlü taciz ve hakaret” ile “tehdit” gibi kategoriler altında ele alıyor.

ÖĞRETİM ÜYELERİNDEN ÖĞRENCİLERE HERKES AYRIMCI TUTUM VE DAVRANIŞLARDA BULUNUYOR

Raporda öne çıkan bazı tespitler şöyle: - LGBT+ öğrencilerin arkalarından sık sık gülüşmeler yapılıyor - Açık kimlikli transgender akademisyenler, asistanlar, öğrenciler, personeller ve eşcinsel çiftler ODTÜ kampüsü içerisinde neredeyse yok denecek kadar az - Kimi bölümlerden öğretim üyeleri direkt bir biçimde nefret söylemi üreterek LGBT+ öğrencilere ayrımcı tutum ve davranışlarda bulunuyor - Birçok öğretim üyesi sistematik bir biçimde bütün öğrencilere cinsiyet atıyor - Ayrımcı ders içeriklerine akademisyenlerin büyük bir çoğunluğu müdahale etmiyor - Çoğu ders neredeyse tamamen cisheteroseksüel kişilerin hayatları, deneyimleri ve yaşam pratikleri gözetilerek anlatılıyor, bu ise LGBT+fobinin sistematik bir biçimde derslerde yeniden üretilmesine neden oluyor - LGBT+ öğrencilerin kampüs içerisinde olumsuz bakışlardan, yapısal LGBT+fobiye ve nefret söylemlerine varan ayrımcılıklara maruz kalıyor olmaları psikolojik sorunları beraberinde getiriyor - LGBT+lar kampüste “öteki”

SADECE 1 YILDA 138 CİNSİYET KİMLİĞİ YA DA CİNSEL YÖNELİM TEMELLİ AYRIMCILIK VAKASI

Raporun sonuç kısmında katılımcıların ifadelerine dayanarak 2016-2017 akademik yılında ODTÜ’de toplamda 138 cinsiyet kimliği ve cinsel yönelim temelli ayrımcılık vakasının tespit edildiği belirtiliyor. “Bu ayrımcılık vakalarının failleri arasında öğrenciler, öğretim üyeleri, idari görevliler, çalışanlar gibi farklı gruplardan insanlar bulunmaktadır” deniliyor. Raporda, ODTÜ’deki LGBT+ öğrencilerin eşit ve adil eğitim hizmetinden faydalanabilmelerinin yapısal olarak önüne geçildiğinin belirtiliyor. “Farklı biçimlerde ortaya çıkabilen bu ayrımcılıklar LGBT+ öğrencilerin akademik başarılarını; kişisel gelişimlerini, psikolojik gelişimlerini ve toplumsal ilişkilenmelerini olumsuz yönde etkilemektedir." “Bahsi geçen ayrımcılık vakaları eğitim hakkının engellenmesi sonucunu doğuracak kadar ciddi boyutlara ulaşmaktadır." “Dersler esnasında karşılaşılan özellikle öğretim üyeleri ve sınıftaki diğer öğrenciler tarafından sarf edilen ayrımcı söylemlerin ve tartışmaların LGBT+ öğrencilerin ders esnasında stres düzeylerinin artmasına neden olduğu görülmektedir."

"BU TUTUMLAR ÖĞRENCİLERİN DERSE DEVAM ETMESİNİ DE ENGELLİYOR"

“Bu ayrımcı tutum ve davranışların kuvveti ve sıklığı öğrencilerin derslere ‘devam etmeme’ kararı almasına neden olabilmektedir." “LGBT+ öğrencilerin kampüs içinde neredeyse her gün karşılaştığı olumsuz/aşağılayıcı bakışlar ve nefret söylemleri onların ODTÜ kampüsü içinde birer ‘öteki’ olarak algılandıklarının bir göstergesi niteliğindedir.”

ÖNERİLER

Rapordaki öneriler kısmı ise şöyle: - "ODTÜ’nün ve ODTÜ gibi diğer üniversitelerin ayrımcılıklara maruz kalan gruplara yönelik toplumu daha eşit ve adil bir zemine taşıyacak misyona sahip olması gerektiği önerisine yer verilen raporda, gerekli adımların atılmasının önemine vurgu yapılıyor." - “LGBT+lar ve toplumdaki her bir bireyin güvenli bir ortamda hayatlarına devam edebilmesi adına üniversitelerin ve öğrencilerin bu konuda alacağı kararlar kritiktir." - “Orta Doğu Teknik Üniversitesi’ndeki her bir birimin bir şekilde bu ayrımcı tutum ve davranışları sergilediği gerçeğiyle bizi yüzleştiren bu çalışma; kampüste yaşayan her bir bireyin ve üniversite yönetimindeki her ilgili birimin ayrımcılık karşıtı bir tutuma geçmelerinin aciliyetine dikkat çekmektedir.”