Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), "İstatistiklerle Kadın" başlıklı verileri yayınladı. İstatistiklerde en çarpıcı noktalardan biri, cinsiyetler arasında istihdam oranı farkı olurken, kadınlara verilen ücretin erkeklerden çok daha düşük olması dikkat çekti. 8 Mart yaklaşırken, dokuz8HABER verilerle kadınları infografiklerle inceledi.

HER 100 KADINDAN YAKLAŞIK 8'İ OKUMA-YAZMA BİLMİYOR

Okuryazarlık istatistiğine bakıldığında, (25 yaş üstünde) Türkiye'nin yüzde 95.5'i okuryazar görünürken, yüzde 4.5'i ise okuma yazma bilmiyor. Okuma yazma bilmeyenler, cinsiyetlerine göre bakıldığında erkeklerin oranı yüzde 1.3'ken, kadınların oranı yüzde 7.5 olarak belirlenmiş durumda. Başka bir deyişle, her 100 erkekten 1.3'ü, her 100 kadından 7.5'i okuma yazma bilmiyor. Öte yandan, en az bir eğitim seviyesini tamamlayanların oranı, hem kadın hem erkek için son yıllarda artıyor. 2018'deki istatistiklere (Ulusal Eğitim İstatistikleri Veri Tabanı) göre, erkeklerin yüzde 95.9'u en az bir eğitim seviyesini tamamlamışken, bu oran kadınlarda 2018 için yüzde 84.5. Aradaki fark yüzde 11.4 olarak görülüyor. Aynı fark, bundan 10 yıl öncesinde (erkeklerde yüzde 89.8, kadınlarda yüzde 72.6 olarak) 17.2 olarak hesaplanmıştı. En az bir eğitim düzeyini tamamlayan 25 ve daha yukarı yaştaki bireylerin toplam nüfus içindeki oranı, 2008 yılında yüzde 81,1 iken 2018 yılında yüzde 90,1 oldu. En az üniversite mezunu olan 25 ve daha yukarı yaştaki nüfusun toplam nüfus içindeki oranı ise 2008 yılında yüzde 9,8 iken 2018 yılında yüzde 19,9 oldu. Bu oran cinsiyete göre incelendiğinde; 2008 yılında 25 ve daha yukarı yaşta olup en az üniversite mezunu olan kadınların oranı yüzde 7,6, erkeklerin oranı yüzde 12,1 iken bu oran 2018 yılında kadınlarda yüzde 17,5, erkeklerde ise yüzde 22,4 oldu.

HER 10 KADINDAN 7'Sİ İSTİHDAM EDİLMİYOR

İstihdam oranına bakıldığında, erkeklerin çalışma oranının kadınların çalışma oranının 2 katından fazla olduğu görülüyor. Erkeklerin yüzde 66.7'si istihdam olurken, kadınlarda bu oran yüzde 29.4 seviyesinde. Tersinden bakıldığında, durum daha iyi gözler önüne seriliyor. Her 10 erkeğin yaklaşık 3'ü istihdam edilemezken, kadınlarda her 10 kadından yaklaşık 7'si istihdam edilemiyor.

KADIN - ERKEK MAAŞLARI DENGESİZ

Cinsiyete dayalı ücret farkı, erkek ve kadın arasındaki ücret farkının erkek ücreti içindeki yüzdesi olarak tanımlanır. Bu gösterge, yıllık ortalama düzenli brüt ücret kullanılarak hesaplandı. Kazanç Yapısı Araştırması, 2018 sonuçlarına göre; cinsiyete dayalı ücret farkı toplamda ve tüm eğitim düzeylerinde erkek ücretinin lehine gerçekleşti. Cinsiyete dayalı ücret farkı toplamda yüzde 7.7 oldu. Bu fark, en fazla yüzde 28.8 ile meslek lisesi mezunu erkekler ve kadınlar arasında görülürken en az fark yüzde 14.3 ile lise mezunu erkekler ve kadınlar arasında oldu. Neticede, genel olarak kadınlar aynı eğitimi aldıkları erkeklerden daha düşük ücretlerle çalıştırılıyorlar. [infogram id="98aaf275-9a4a-4691-959e-cc03a6903e55" prefix="Tuh" format="interactive" title="kadınlar gunu - veri 2"]

İLK EVLENME YAŞI, KADINLARDA 25, ERKEKLERDE 27.9

Evlenme istatistiklerine göre; resmi olarak ilk evliliğini 2019 yılında yapmış olan kadınların ortalama evlenme yaşı 25,0 iken erkeklerin 27,9 oldu. Ortalama ilk evlenme yaşının en yüksek olduğu il, kadınlarda 28,4 yaş, erkeklerde 31,1 yaş ile Tunceli oldu. Ortalama ilk evlenme yaşının en düşük olduğu iller ise kadınlarda 21,9 yaş ile Ağrı, erkeklerde 26,0 yaş ile Şanlıurfa oldu. Kadınların yüzde 14,3'ünün eğitim seviyelerinin eşlerinden daha yüksek olduğu görüldü ADNKS sonuçlarına göre; resmi evliliklerde eşler arasındaki eğitim farkı incelendiğinde, 2018 yılında kadınların yüzde 41.2'sinin kendilerinden daha yüksek eğitimli erkeklerle evli olduğu, eşlerinden daha yüksek eğitimli olan kadınların oranının ise yüzde 14.3 olduğu görüldü. Eğitim seviyeleri aynı olan eşlerin oranı yüzde 43.1, eğitim seviyeleri farkı bilinmeyen eşlerin oranı ise yüzde 1,5 oldu. [infogram id="4151d651-1bd1-4bc1-b566-1f1d0e3b76ee" prefix="qoS" format="interactive" title="kadınlar gunu - veri 3"]

KADINLAR EN ÇOK KASTAMONU, ÇANKIRI ve SİNOP'TA İSTİHDAM EDİLİYOR

En yüksek kadın istihdam oranı (oransal olarak) TR82 (Kastamonu, Çankırı, Sinop) bölgesinde görüldü. Hanehalkı işgücü araştırması sonuçlarına göre; 2018 yılında, Türkiye'de 15 ve daha yukarı yaştaki istihdam edilenlerin oranı yüzde 47.4 olup bu oran kadınlarda yüzde 29.4, erkeklerde ise yüzde 65.7 oldu. En yüksek istihdam oranı, 2018 yılında yüzde 55.3 ile TR21 (Tekirdağ, Edirne, Kırklareli) bölgesinde gerçekleşti. En düşük istihdam oranı ise yüzde 30.5 ile TRC3 (Mardin, Batman, Şırnak, Siirt) bölgesinde oldu. En yüksek kadın istihdam oranı, yüzde 40.4 ile TR82 (Kastamonu, Çankırı, Sinop) bölgesinde iken en yüksek erkek istihdam oranı, yüzde 75.0 ile TR21 (Tekirdağ, Edirne, Kırklareli) bölgesinde gerçekleşti. En düşük istihdam oranı ise kadınlarda yüzde 11.9, erkeklerde yüzde 50.8 ile TRC3 (Mardin, Batman, Şırnak, Siirt) bölgesinde oldu.

KADINLAR ERKEKLERDEN DAHA UZUN YAŞIYOR

Türkiye nüfusunun yüzde 49,8'ini kadınlar, yüzde 50,2'sini erkekler oluşturdu. Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS) sonuçlarına göre; 2019 yılında, kadın nüfus 41 milyon 433 bin 861 kişi, erkek nüfus 41 milyon 721 bin 136 kişi oldu. Toplam nüfusta, kadınlar yüzde 49.8; erkekler ise yüzde 50.2 olarak yer aldı. Öte yandan, bu oransal denge, özellikle 60 ve üzeri yaşlardaki kadınların daha uzun yaşadığını gösterdi. Kadın nüfusun oranı, 60-74 yaş grubunda yüzde 52.2 iken 90 ve üzeri yaş grubunda yüzde 73.0 oldu. Hayat tabloları, 2016-2018 sonuçlarına göre hesaplanan, "doğuşta beklenen yaşam süresi", Türkiye geneli için toplamda 78.3 yıl oldu. Bu süre kadınlarda 81.0 yıl, erkeklerde ise 75.6 yıl. Genel olarak da kadınlar erkeklerden daha uzun süre yaşıyor ve doğduklarında beklenen yaşam süresi farkı 5.4 yıldır.

[infogram id="7eeb43f0-91f4-483a-8fed-8e8d2e0b275d" prefix="EoN" format="interactive" title="kadınlar gunu - veri 1"]

DOĞUŞTA "SAĞLIKLI YAŞAM SÜRELERİ" ERKEKLERDE 3 YIL DAHA FAZLA

Sağlıklı yaşam süresi, belirli bir yaştaki kişinin günlük hayattaki faaliyetlerini sınırlandıracak bir sağlık sorunu olmadan yaşaması beklenen yıl sayısı olarak tanımlanır. Hayat tabloları, 2016-2018 sonuçlarına göre; sıfır yaşında bulunan bir kişi için sağlıklı yaşam süresi, Türkiye'de toplamda 58.3 yıl, kadınlarda 56.8 yıl ve erkeklerde 59.9 yıl olarak hesaplandı. Buna göre, erkeklerin sağlıklı yaşam süresinin kadınlardan 3,1 yıl daha uzun olduğu görüldü.

KADINLAR GENEL OLARAK ERKEKLERDEN DAHA MUTLU

Yaşam memnuniyeti araştırması sonuçlarına göre; 2019 yılında mutlu olduğunu beyan eden bireylerin oranı yüzde 52,4 oldu. Kadınlarda mutluluk oranı yüzde 57,0 iken erkeklerde bu oran yüzde 47,6 oldu. Evli bireylerin yüzde 55,6'sının, evli olmayan bireylerin ise yüzde 45,1'inin mutlu olduğu görüldü. Evli kadınların yüzde 60,2'si, evli erkeklerin yüzde 50,6'sı mutlu olduklarını beyan ederken evli olmayan kadınların ise yüzde 49,1'i, evli olmayan erkeklerin yüzde 41,3'ü mutlu olduğunu ifade etti.