TBB'nin Avukat Özdemir Özok Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen kurultay, "Emeğin hukuku ile ilgili güncel sorunlar" temasıyla yapıldı.
Çalışma hayatında sosyal diyaloğun esas olduğunu, Türkiye'de hem yasal hem de anayasal sosyal diyalog mekanizmalarının bulunduğunu belirten Çerkezoğlu, sosyal diyaloğun etkin bir biçimde hayata geçirilmesinin emekçiler için çok önemli olduğunu ifade etti.
Türkiye'deki sosyal diyalog mekanizmalarının işletilmediği değerlendirmesinde bulunan Çerkezoğlu, şöyle konuştu:
"Örneğin Üçlü Danışma Kurulu var, yılda 3 kez toplanması gereken ama son derece seyrek toplanıyor. Geçtiğimiz aylarda seçimden sonra bir toplantı yapabildik. Yine 2010 referandumunda bir anayasal kurum haline getirilen Ekonomik ve Sosyal Konsey var, her yıl toplanması gereken ama 2009 yılından beri 15 yıldır hala toplanmadı. Deyim yerindeyse anayasa suçu işleniyor ya da daha hafif deyimiyle anayasa ihlal ediliyor. Çalışma Meclisimiz var bizim. 5 yıl sonra geçenlerde toplandı."
Çerkezoğlu, dünyanın, ücretlerin baskılandığı bir dönemde olduğuna dikkati çekerek, "Türkiye'de öyle bir düzen kuruldu ki düzenin bütün çarkları zengini daha zengin, yoksulu daha yoksul yapmak üzerine kurulu. Türkiye'de ücretlerin alabildiğine baskılandığı bir süreci yaşıyoruz. Deyim yerindeyse hepimizi, işçileri, kamu çalışanlarını, emeklileri, yoksullukta eşitleyen bir ücret politikası izleniyor ülkemizde." ifadelerini kullandı.
"Ekonomik koşulların işçiye en büyük yansıması hayat pahalılığı"
HAK-İŞ Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Kayabaşı da TBB'ye teşekkür ederek, kurultayda alınacak kararların ve yapılacak olan çalışmaların hayırlara vesile olmasını diledi.
Pandemi ve 6 Şubat depremlerinin ardından tedarik zincirindeki etkilerden Türkiye'nin ciddi şekilde etkilendiğini ifade eden Kayabaşı, global sebepler nedeniyle işçi kesiminin son 3 yıldır çok sorunlu dönemlerden geçtiğini belirtti.
Gıda fiyatlarında Birleşmiş Milletlerin Food and Agriculture Organization'ın dünyadaki gıda endeksini belirlediğini aktaran Kayabaşı, bu endekse göre Türkiye'de yüzde 200'ün üzerinde bir gıda artışı söz konusu olduğunu, dönemsel olarak toplu iş sözleşmeleriyle atıf yapılan tüketici fiyat endeksinin ise yüzde 70'lerde kaldığını ifade etti.
Kayabaşı, işçilerin almış oldukları ücretin yüzde 60'lık kısmını kiraya yatırdığına işaret ederek, şunları söyledi:
"Kira fiyatları 3 katı artarken işçi arkadaşlarımızın ücret ve ücrete bağlı alacaklarının yüzde 70 seviyesinde arttırılmasının işçi kesimine çok ciddi zararları olduğu, işçi kesimini bir fakirlikle karşı karşıya bırakmış olduğunu hepimiz gözlemliyoruz. Sendikacılar olarak imzaladığımız toplu iş sözleşmelerinin daha imzası kurumadan işçi arkadaşlarımızın yetinememesinden dolayı işverenlerin huzuruna gidip yeniden ek protokol taleplerinde bulunuyoruz. Hiç böyle bir dönem yaşamadım ben. Bu nedenle son 2 yıllık dönem içerisindeki olumsuz ekonomik koşulların maalesef işçiye en büyük yansıması hayat pahalılığı ile gözümüzün önünde durmakta."
"Sendikalı işçi sayısı 2 milyon 495 bin 423'e çıkmıştır"
TBB Başkan Yardımcısı Gürkan Altun da kurultay kapsamındaki oturumlarda, akademisyen ve hukukçular tarafından emeğin hukukunun detaylıca görüşüleceğini söyledi.
Türkiye'de grevlerin milli güvenlik ve genel sağlık gerekçeleriyle ertelenmesinin olağan hale geldiğine değinen Altun, sendika özgürlüğü ve güvencesinin içinin boşaltıldığını öne sürdü.
Altun, Türkiye'de işçilerin kayıtlı kesiminin büyük çoğunluğunun sendikal örgütlenmenin dışında kaldığını, sendikalaşma oranının yüzde 15'e düştüğünü belirterek, şunları kaydetti:
"Ocak 2024 istatistiğine göre bütün iş kollarında çalışanların sayısı Temmuz 2023 dönemine göre yüzde 7,53 oranında azalarak 16 milyon 395 bin 275'e düşmüştür. Sendikalı işçi sayısında ise Temmuz 2023 dönemine göre küçük de olsa bir artış meydana gelmiş ve sendikalı işçi sayısı 2 milyon 495 bin 423'e çıkmıştır. Tüm bunlara rağmen toplam kayıtlı işçiler içinde sendikalı işçi oranımız yüzde 15'i geçmemektedir."
Altun, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına kayıtlı 235 sendika olmasına rağmen bunlardan sadece 61'inin iş kolu barajını aşabildiğini söyledi.
Kurultay, açılış konuşmalarının ardından akademisyen ve hukukçuların oturumlarıyla devam etti.