EMEK DÜNYASI

#8M18: Türkiye’de Kadın İşçi Gerçeği: Düşük ücret, işsizlik, sigortasız çalıştırılma

DİSK-AR'ın "Türkiye’de Kadın İşçi Gerçeği" raporunda kadınların çalışma hayatındaki en önemli üç sorununun "Düşük ücret, işsizlik, sigortasız çalıştırılma" olduğu ortaya koyuldu.

Abone Ol

DİSK-AR'ın "Türkiye’de Kadın İşçi Gerçeği" raporunda kadınların çalışma hayatındaki en önemli üç sorununun "Düşük ücret, işsizlik, sigortasız çalıştırılma" olduğu ortaya koyuldu. DİSK Araştırma Dairesi (DİSK-AR) tarafından 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü vesilesiyle Türkiye İşçi Sınıfı Gerçeği 2017 araştırmasından "Türkiye’de Kadın İşçi Gerçeği" raporu derlendi. Rapora göre Türkiye'de işçilerin yüzde 71’i erkeklerden, yüzde 29’u ise kadınlardan oluşuyor. Bu sonuç Türkiye’de kadınların ücretli istihdam içindeki oranının erkeklere göre düşük olduğunu gösteriyor.

KADINLARIN ÇOĞU HİZMET SEKTÖRÜNDE ÇALIŞIYOR

TÜİK verilerine göre Türkiye’de kadınlar en çok hizmetler sektöründe yer almakta, tarımda kadın istihdam azalmakta, sanayide ise sınırlı bir istihdam artışı gerçekleşmektedir.  Araştırmaya göre Türkiye’de kadınların yaptıkları mesleklere bakıldığında esas olarak hizmetler sektöründe çalıştıkları görülmektedir. Araştırma sonuçları kadınların yüzde 32,6’sının, erkeklerin ise yüzde 25,4’ünün hizmet ve satış elemanı olarak çalıştığını göstermektedir. Türkiye’de büro hizmetlerinde çalışan kadınların oranı yüzde 15,4 iken erkeklerin oranı yüzde 5’dir.

KADIN YÖNETİCİ ORANI ERKEKLERE GÖRE AZ

Araştırma sonuçlarına göre erkeklerin yüzde 2’si yönetici olarak çalışırken, kadınların yönetici olarak çalıştıkları işlerin oranı yüzde 1,7 ile sınırlı kalmıştır. Araştırma sektörlerin, yapılan mesleklerin cinsiyete göre belirlendiğini, çalışma hayatında kadınlara yönelik işlerin cinsiyetleştirildiğinin devam ettiğini göstermektedir.


 

KADINLARIN KIDEM SÜRESİ ERKEKLERE GÖRE GERİDE

Kıdem süresi işçilerin ortalama ücretli çalışma süresidir. Araştırma sonuçlarına göre çalışma hayatında kalma süresi de cinsiyete göre değişmektedir. Araştırma çalışma hayatında 1 yıldan az süreli çalışan kadınların oranını 4,2 olarak göstermektedir. Aynı kıdem süresinde erkeklerin oranı ise yüzde 2,5’tir. Çalışma hayatında 1 yıl çalışan kadınların oranı yüzde 11,6, erkeklerin kıdem süresi oranı ise yüzde 7,9’dur. Kadınlar daha kısa süreli çalışmaktadır. 2 yıl istihdamda kalan kadınların oranı yüzde 13,8, erkeklerin oranı ise yüzde 8,9’dur. Öte yandan 16 yıl ve üzeri istihdama bakıldığında ise erkeklerin oranı yüzde 24’e yaklaşırken, kadınların oranı yüzde 13’te kalmaktadır. Bu sonuç kadınların işgücü piyasalarında erkeklere göre daha dezavantajlı olduklarına ilişkin bir gösterge niteliğindedir.

KADINLAR GÜVENCESİZ OLARAK ÇALIŞIYOR

Araştırmaya göre kadınlar arasında ücretli düzensiz/geçici çalışma erkeklere göre oldukça yaygın. Kadınların yüzde 23,8’i taşeron çalışma, özel istihdam büroları aracılığıyla çalışma ve ücretli düzensiz istihdam biçimlerinde yer alıyor. Genel ortalamada bu oran yüzde 20,4 iken erkeklerde yüzde 18,9’dur. Kadınlar erkeklerden daha yaygın bir biçimde güvencesiz olarak çalışıyor.

DÜŞÜK ÜCRET, İŞSİZLİK, SİGORTASIZ ÇALIŞTIRILMA

Araştırmaya göre kadınların çalışma hayatında karşılaştıkları en önemli üç sorun düşük ücret, işsizlik ve sigortasız çalıştırılmadır. Kadın işçilerin istihdamda olmalarına rağmen işsizliği önemli bir sorun olarak ifade etmeleri yüksek kadın işsizliğinin bir sonucu olarak görülebilir.

Araştırmaya göre, kadın işçilerin yüzde 78,7’si düşük ücreti çalışma hayatının en önemli sorunu olarak  belirtmektedir. Kadınların yüzde 74,5’i ise işsizliği çalışma hayatının en önemli ikinci sorunu olarak görmektedir. Uzun çalışma saatleri de yüksek oranda sorun olarak ifade edilmektedir. Kadınların yüzde 43,1’i çalışma hayatında uzun çalışmayı sorun olarak belirtmiştir. Öte yandan kadın işçilerin yüzde 48,9’u sigortasız çalıştırılmayı önemli sorun olarak ifade etmektedir. Bu sonuç çalışma hayatının en temel hakkı olan sigortalı çalışma hakkının ihlal edildiğinin göstergesidir.

KADIN İŞÇİLERİN YÜZDE 92'Sİ SENDİKASIZ

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın sadece kayıtlı işçileri esas alan verileri kadınların sendikalaşma oranlarının oldukça düşük olduğunu ortaya koymaktadır. ÇSGB verilerine göre genel sendikalaşma oranı yüzde 12, kadınların sendikalaşma oranı yüzde 8, erkeklerin ise 14’tür. Diğer bir ifade ile kadınların en az yüzde 92’si sendikasızdır.

ÇALIŞMA SAATLERİ UZUN, ÜCRETLER DÜŞÜK

Kadın işçilerin yüzde 63,9’u çalışma hayatında düşük ücret aldığı için memnuniyetsiz olduğunu ifade etmektedir. Kadınların yüzde 54’ü uzun çalışma saatlerinden dolayı çalışma hayatından memnun olmadığını belirtmektedir. 2016 verilerine göre OECD ülkelerinde haftalık ortalama çalışma süresi 40,4 saat iken Türkiye’de 49,3 saattir. Kadınların yüzde 27’si fazla mesai yaptığını belirtmektedir.

KADINLAR ERKEKLERDEN DAHA AZ ÜCRET ALIYOR

Araştırmaya göre kadın işçilerin aylık geliri asgari ücret seviyelerindedir. Kadınların yüzde 48,6’sı 1400-2000 TL arasında ücret almaktadır. Erkeklerin ise yüzde 49,2’si 1400-2000 TL arası ücret almaktadır. Fakat cinsiyete göre ücret seviyelerine bakıldığında ise durum daha vahimdir. 2017 yılı için uygulanan 1400 TL asgari ücretten az ücret aldıklarını belirten kadınların oranı erkeklerden yüksektir. Kadınların yüzde 21,9’u 1400 TL’den az ücret aldıklarını belirtmektedir. Aynı ücret seviyesinde ücret alan erkeklerin oranı ise yüzde 13,3’tür. Asgari ücretten az bir ücretle geçinen kadınların oranı erkeklerden fazladır. Buna karşılık asgari ücret ile 2000 TL ve yukarı ücret aldığını belirten kadınların oranı erkeklerden daha düşüktür. 2000 TL’den az ücret alan kadınların oranı yüzde 70,5 iken erkeklerin oranı yüzde 62,5’tir. 2000-4000 TL arası ücret alan kadınların oranı yüzde 22,9, erkeklerin aynı ücret seviyesindeki oranı ise yüzde 30,8’dir.

İŞYERİNDE İŞÇİ KADINLARA YÖNELİK AYRIMCILIK YÜKSEK

Kadınların yüzde 14,1’i etnik kökeni/dini/mezhebi ve inancıyla ilgili konularda, yüzde 13,8’i ise siyasi görüş ve düşüncelerinden dolayı çalışma hayatında ayrımcılığa uğramaktadır. Kadınların yüzde 13,7’si cinsiyete dayalı ayrımcılık yaşamaktadır. Yüzde 8,6’sı ise işyerinde medeni durum/çocuk sahibi olma durumuyla ilgili ayrımcılık yaşamaktadır. Kadınlar çalışma hayatının her aşamasında ayrımcı tutumları yaşamaktadır. Kadınların yüzde 23’,2’si çalışma hayatının ilk aşaması olan işe alımda ayrımcılığa uğramaktadır. Aynı iş ve pozisyonlar için ücret ve kazançlarda ayrımcılığa uğrayan kadınların oranın 12,6’dır. Nitekim yukarıda ücret seviyelerini bölümünde kadın ve 

erkeklerin ücretleri arasında kadınların aleyhine açık bir fark olduğu görülmüştür. Kadınların terfi ve atamalarında ayrımcılık yaşadığını düşünenlerin oranı yüzde 11,4’tür. İşyeri yöneticilerinin kadın işçilerin görüşünü alması konusunda ayrımcılık yaşandığını düşünenlerin oranı yüzde 11’dir. İşçilerin yüzde 9’u şirket içi eğitimlerde kadınlara yönelik ayrımcılık yaşandığı görüşündedir.


 

İŞYERLERİNİN YÜZDE 2'SİNDE KREŞ VAR

İşçilerin sadece yüzde 2’si işyerlerinde kreş olduğunu ifade etmektedir. Kreş anlaşması ve kreş desteği ile birlikte işçilerin sadece yüzde 7’si işyerlerinde kreşle ilgili destek sunulduğunu belirtmektedir. İşçilerin yüzde 86’sı işyerlerinde çocuk bakım desteğinin olmadığını ifade etmektedir.