EKOLOJİ-ÇEVRE

Türkiye'nin "en yaşlı" meşe ağacı 11 asrı aşkın süredir göğe uzanıyor

Bolu'nun Mengen ilçesinde "Türkiye'nin en yaşlı meşe ağacı" olarak tescillenen 16 metre yüksekliğe ve 11,4 metre çevre genişliğine sahip 1127 yaşındaki ağaç zamana meydan okuyor.

Abone Ol

İlçeye bağlı Gökçesu beldesi Mamatlar Köyü Yaylası'nda bulunan sapsız meşe ağacı, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğünce 2005 yılında "Türkiye'nin en yaşlı meşe ağacı olarak" tescillendi.

Hesaplamalara göre tahminen 1127 yaşında olan, 363 santimetre çapa, 16 metre yüksekliğe ve 11,4 metre çevre genişliğine sahip meşenin, anıt ağaçların bakım ve rehabilitasyonu kapsamında çürüyen yerleri alındı, çevresi ilaçlandı. Ağacın yakınındaki otluk ve çalılık alanların temizliği ise 6 gün sürdü.

Türkiye'de doğal yayılış gösteren 18 meşe türü arasında yüksek orman kurabilen en değerli birkaç türden olan sapsız meşe, 30 metreye kadar uzayabiliyor ve 2 bin yıla kadar yaşayabiliyor.

Palamutları 1 yılda olgunlaşan birinci sınıf meşe türü ağaç, ilçe merkezine yaklaşık 25 kilometre uzaklıkta yer alıyor.

Bolu merkez ile Mengen, Göynük ve Mudurnu ilçelerinde anıt ağaçlar olarak tescillenen yaşları yaklaşık 220 ila 630 arasında değişen meşe, karaçam, çınar ve Türk fındığı ağaçları koruma altında bulunuyor.

"Alanı turizme kazandırmak istiyoruz"

Mamatlar köyü muhtarı Mehmet Bozkurt, AA muhabirine, tescilli meşe ağacı ve çevresinde 1 hafta önce temizlik işlemlerinin yapıldığını, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile Anıtlar Kurulundan yetkililerin bölgeye geldiğini söyledi.

Tarihi geçmişi bulunan yaylada çocukluklarında 30 evin bulunduğunu ancak hayvancılık gerilediği için bölgenin canlılığını yitirdiğini dile getiren Bozkurt, alanı turizme kazandırmak istediklerini belirtti.

Bozkurt, koordinatları belirlenen ağacı ziyaret etmek isteyenler için bölgeye giden yolların bulunduğunu, yollara yapılacak bakımlarla alana 12 ay boyunca ulaşımın sağlanabileceğini ifade etti.

Sapsız meşenin korunması amacıyla etrafının telle çevrilmesi için görüşmeler yapıldığını aktaran Bozkurt, anıt ağacın yangınlardan korunması için de çevresinin sürekli temizlenmesi gerektiğini sözlerine ekledi.