Bild am Sonntag gazetesine yaptığı açıklamada Şahin, "İlk mRNA tabanlı kanser aşılarımızın 2030'dan önce onaylanmasını bekliyoruz. Ayrıca 2025-2029 yıllarında diğer tedavi edici yaklaşımlar için deneme verilerine sahip olmayı planlıyoruz." dedi.
Prof. Dr. Şahin, hedeflerinin her hastaya özel kanser aşıları geliştirmek olduğunu belirtti. "Bunu yapmak için her hastanın kanser özelliklerini analiz ediyoruz ve bağışıklık sisteminin mümkün olduğunca çok sayıda tümör hücresini tanımasını ve yok etmesini sağlayacak olanları seçiyoruz." şeklinde konuştu.
Ayrıca, Şahin antikor-ilaç konjugatları (ADC) olarak bilinen bir başka umut kaynağına da değindi. "ADC'ler kemoterapiyi taşıyan antikorlardır. Kanda dolaşarak tümöre ulaşırlar ve orada kemoterapiyi hedefli şekilde serbest bırakırlar. Bu tedavinin önemi, katılımcıların önemli bölümünde tümörü çok hızlı şekilde küçültebilmesidir. Birkaç yıl içinde birçok kanser durumunda klasik kemoterapi yerine hedefe yönelik kemoterapi olarak giderek daha fazla ADC'nin kullanılacağından eminim." ifadelerini kullandı.
BİONTECH VE ŞAHİN-TÜRECİ
BioNTech, COVID-19 salgınının başlamasıyla birlikte, mRNA teknolojisini kullanarak bir aşı geliştirmeye başladı. Aşı, Pfizer ile ortaklaşa geliştirildi ve 2020 yılının sonunda kullanıma sunuldu. Aşı, COVID-19'u önlemede ve ağır hastalık riskini azaltmada oldukça etkili olduğu kanıtlanmıştır.
BioNTech'in COVID-19 aşısı, dünya çapında milyonlarca insana uygulanmıştır. Aşı, salgının kontrol altına alınmasında önemli bir rol oynamıştır.
BİONTECH'İN KANSER AŞILARI
BioNTech, kanser tedavisinde de mRNA teknolojisini kullanarak yeni aşılar geliştirmeye çalışmaktadır. Şirket, farklı kanser türleri için aşılar geliştirmek için klinik çalışmalar yürütmektedir.
BioNTech'in kanser aşıları, kanser hastalarının yaşam süresini uzatmaya ve yaşam kalitesini iyileştirmeye yardımcı olabilir. Aşılar, kanser tedavisinde çığır açabilir.
UĞUR ŞAHİN VE ÖZLEM TÜRECİ'NİN BAŞARILARI
Uğur Şahin ve Özlem Türeci, kanser tedavisinde yeni yaklaşımlar geliştirmek için yaptıkları çalışmalarla dünya çapında üne kavuşmuştur. İkilinin çalışmaları, kanser hastalarının yaşam kalitesini iyileştirmeye ve yaşam süresini uzatmaya yardımcı olabilir.
Şahin ve Türeci, yaptıkları çalışmalarla Nobel Ödülü'ne aday gösterilmiştir. İkili, kanser tedavisinde çığır açacak aşıları geliştirerek tıp dünyasına önemli katkılarda bulunmuştur.