Rengarenk Umutlar Derneği’nden Alper Yalçın, çocuk yoksulluğunun çocuk işçiliğinden ibaret olmadığını ve bu sorunun çok yönlü bir yapıya sahip olduğunu söyledi. Yalçın, "Yoksullaşma çocukların sadece ucuz emek gücüne dahil olması değil. Meseleyi sadece çocuk işçiliği ekseninde tartıştığımızda toplumsal arka planın üstü kapatılıyor," dedi.

"YOKSULLUK BİR DEMOKRASİ SORUNU"

Yoksulluğu tartışırken devlet-sermaye ilişkisini konuşmanın önemini vurgularken, "Yoksulluk aynı zamanda bir demokrasi sorunu," diyen Yalçın 'nöbetleşe yoksulluk' kavramının altını çizdi. "Ailenin ne kültürel ne ekonomik anlamda bir sermayesi var. Devlet de yurttaşa bir destek vermiyorsa bu yoksulluk nöbetleşe devam ediyor; nesilden nesile aktarılıyor. İllerin sosyo-ekonomik gelişmişlik düzeyine bakınca son 14 kent Kürt’lerin yaşadığı yerler."

"GÜVENLİK POLİTİKALARI YOKSULLAŞMAYA YOL AÇIYOR"

Diyarbakır’da güvenliğin az olmasının ve devletin güvenlik politikalarının halkın yoksullaşmasına yol açtığını belirten Alper Yalçın, Diyarbakır Barosu'nun hazırldığı bir rapordan örnek göstererek bu durumun çocukların hayatına olan etkilerinden yalnızca birini aktardı: "Her çocuk en az dört kez okul değiştiriyor. İnsanlar sürekli evlerini değiştiriyor. Bu durum ne kadar güvencesiz bir hayatın olduğunu da gösteriyor." Çocukların oyun hakkından söz eden Yalçın, Sur'da yaşayan çocukların parka gidemediğini, güvenliğin düşük olmasından dolayı ailelerin çocuklarının parka gitmesini istemediğini belirtti.

Dilan Taşdemir ise çocukların oyun hakkına erişememesinin çıktılarının bölgeden bölgeye farklılık gösterdiğine işaret ederek, "İhlal edilen hakkın ihlal edilme niteliği de farklı. Sur'daki çocuklar güvencesiz alanda oyun oynamak zorunda kalıp, istismara açık hâle geliyor," dedi.

"ÇOCUĞUN KATILIMI SAĞLANMALI"

'Hepimiz aynı gemideyiz' söylemini eleştiren Alper Yalçın, "Çocuklar bu geminin içinde değil; yetişkinler hep çocuğun adına söz söylüyor," dedi. Yalçın, çocuk hakları konusunda bütüncül bir politika yürütmenin gerekliliğinin altını çizerek "Birincil olarak yapacağımız şey çocuğun katılımını sağlamak olmalı," dedi.

"EN PİS İŞLERİ ÇOCUK İŞÇİLER YAPIYOR"

Alper Yalçın, çocuk işçiliğiyle ilgili yaptıkları bir araştıma kapsamında görüştükleri bir çocuğun "Burada çocuklar olmazsa pek çok işyeri kapanır. Çünkü en pis işleri biz yapıyoruz." sözlerini aktardı. Yalçın, "Çocuğun ciddi bir farkındalığı var. Ne mağdur olarak ele almalıyız onları, ne de bizimle aynı ihtiyaçlara sahip olduklarını düşünmeliyiz," dedi.