Gazeteci Ali Vefa Yurdal Gündem Özel yayınında Gazeteci Bekir Güneş’in sorularını yanıtladı. 14 Mayıs seçim sürecini ve 2. turu değerlendiren Ali Vefa Yurdal ve Bekir Güneş muhalefetin çalışmaları ve iktidarın yöntemleri üzerine görüşlerde bulundu.
Tabi seçimleri konuşacağız ama önce deprem bölgesi oradaki yaralar sarıldı mı? Dün Sağlık Bakanı bir şov yaptı, biliyorsun hatay'da işte hastaneye açtık, çok hızlı bir şekilde yaptık gibi açıklamalar yapıyordu. Nasıl deprem bölgesinde durum nedir?
Deprem bölgesi olan Hatay'dan gelerek konuğumuz olan Ali Vefa Yurdal "Yani 6 Şubat’tan bu yana evet, bazı yaralar sarıldı gibi gözüküyor ama görünen fazla da bir şey yok. Çünkü sürekli benim çalışma alanım ve gittiğim yerler olduğu için oradan örnek vermek istiyorum. Yani orada da hala konteyner şehirleri tam hayata geçmiş değil. Çadırlarda kalanlar var. Köylerde durum kırsal alanda durumlar daha vahim, daha kötü oraya yardım gitmiyor. Orada insanlar daha şey tam teşekküllü bir şekilde sadece Nurdoğan merkezinden kurulan bir işte belediyenin Gaziantep Büyükşehir Belediyesi ve birtakım belediyelerin orada şov çalışmasından başka bir şey ben göremiyorum. Halkın içine girdiğiniz zaman oradaki tepkiler sadece gıda değil. Yani sadece gıdanın alıp verilmesi ya da makarnanın pişirilip yenmesi meselesi değil. Orada alt yapı sorununun tam çözülmemiş altyapıda gerekli önlemler alınmamış insanlar sokaklarda hala kendilerine bir yer aramaya çabasındalar" dedi.
Deprem bölgesine dair görüşlerini anlatan Gazeteci Bekir Güneş "Şimdi bir taraftan hepimiz aslında bunu bekliyorduk. Deprem bölgeleri çok büyük yıkım oldu. Oralarda imar bağışları yapıldığını gördük. Müteahhitlerin işte bazıları göstermelik olarak tutuklandı. Kurumlarda, belediyelerde çevre şehircilik Bakanlığında bunlara nasıl izin verildiğini hep beraber gördük. Yani dolayısıyla orada ciddi bir katliamdan da bir yerde söz etmek gerekiyor. Deprem bölgesinde 2 sorun vardı, anladığım kadarıyla birincisi insanlar çok ciddi göç ettiler. Diğer kentlere Antalya'ya, İstanbul'a, Ankara'ya göç ettiler. Birincisi o insanların ne kadarı geri dönebilecekleri oylarını kullanabilecekler. Bunun için hatta muhalefet kampanyaları başlattı. Otobüsler işte bilet kampanyası yapıldı, İkincisi hala, binlerce kimliği belli olmayan insan var. Yani ne hayatını kaybetmişler listesinde yer alıyor" dedi
Suriye'den, oradan, buradan göç eden insanlar da var. Bu kadar soru işaretlerinin içinde bir seçim yapıldı, ne dersiniz?
Deprem bölgesinde seçimi değerlendiren Gazeteci Ali Vefa Yurdal "Şimdi burada şu var, bizim gözlemlerimiz de oradaki halk gerçekten dedik ya ölü sayısı reel olarak tam bir kayıt altına alınmış değil. Yani şu anda rakam 58.000 o civarlarda olaylarda ama. Şimdi bunu. Piyasa şeydeki insanlar arasındaki herkesin yaşadığı üst üste koyduğumuz zaman ölü sayısının 58.000 olmadığı şeydir. Bankaları araştırın bankalardaki kredi kartları ve banka kartları kullanılmayan 350.000 civarında bir banka kartlarının olduğu söyleniyor. Şimdi bu bankalarda bir şeyin bunu yaşamsal. Hocam bir termometre diye ben düşünüyorum. Çünkü niye bu kart kullanmıyorsa bir nedenle kullanıyor. Oradaki enkaz altında kalan insanlar şimdi sayısal olarak işte bunu kaymakamlıklar, valilikler, işte devletin kendi organları büyür türlü kesin rakam söylemekten kaçınıyorlar. Bu kadar insan kayıp insan var bu kadar nüfusun. Belirtiler 5.000 ölü atıyormuş. Nurdağı'nda o diğer insanlar nerede? Burada önümüze çıkan bu seçimde de çıkan ve en büyük şeylerden bu listelerde yer alan. Bunların araştırılması gerekiyor" dedi
Evet ilk turda çıkamadı Kılıçdaroğlu. Peki ikinci tur için muhalefet neler yapıyor? Gerçekten orada sandık görevlileri müşahitleri yeterli mi? Yani ilk turda yaşanan soru işaretleri ikinci turda giderildi mi?
Seçimin ikinci ayağına dair görüşlerini paylaşan Gazeteci Ali Vefa Yurdal "İnsanın aklına gelmeyecek şeytanlarla bir seçim geçti. Yani düşünebiliyor musunuz? Oy kullanmaya gidiyorsunuz. Gittiğinizde sandık görevlisi diyor ki siz buradan kullanamazsınız. Neden siz falanca partinin atıyorum diyor. İsmini de söylüyorum, Vatan Partisinin üyesiniz ve sandık Doğu Perinçek'in bu kanda, bu zulüm de onların da parmakları var. Sol görünüp solla alakası olmayan bu güruhlar temizlenmediği sürece biz bu seçimleri yine konuşuyor olacağız. Ve insanları üye yapıyorlar ve sandık görevlisi gösteriyorlar, işte gidiyorsun, adliyeden kağıdını alacaksın, oyu kullanabilmen için orada. Zaman yetmiyor. Yaşlı insan nasıl gidecek? O kadar bir hazırlıksız bir durumdu." dedi