Haber Merkezi
Yüzde 98 engelli raporu bulunan ve hiçbir ihtiyacını tek başına karşılayamayan Bekir Güven, 5 yıl önce “terör örgütü propagandası” iddiasıyla hakkında verilen 22 aylık hapis cezasının onaylanması üzerine Eskişehir Cezaevi'ne götürüldü.
Yaşam Bellek Özgürlük Derneği Eş Başkanı Nurettin Aldemir, Bekir Güven'in tutuklanması kararına ilişkin yaptığı açıklamada, "Sağlığından, hayatta kalmasından endişe duyduğumuz Bekir Güven için başta Adalet Bakanlığını ve insan hakları derdi olan tüm kurumları ve bireyleri duyarlı olmaya; çözüm için harekete geçmeye çağırıyoruz" dedi.
"TEK KİŞİLİK HÜCREDE KARANTİNA UYGULANIYOR"
Güven'in bir an önce özgürlüğüne kavuşturulması gerektiğini vurgulayan Aldemir, şu açıklamada bulundu:
"Sosyal medya paylaşımları nedeniyle 22 aylık hapis cezası kesinleşen %98 engelli Bekir Güven 20 Eylül 2021 tarihinde Eskişehir Ceza İnfaz kurumuna kondu. Huntington hastası olan Bekir Güven’in 24 saat yakınlarının bakımına muhtaç olması dikkate alınmadı, cezasının infazı ertelenmedi.
Bekir Güven 3. gündür cezaevinde, pandemi koşulları gereği kendisine tek kişilik hücrede karantina uygulanıyor. Karantina tedbirlerinin 14 gün sürmesi bekleniyor. Bekir Güven’in tutulduğu hücrede masa ve sandalye bulunmuyor. Kendi başına yemek yemekte ve yutkunmakta zorlanıyor; yatağında oturarak, döke saça yemek zorunda kalıyor. Tuvalet ihtiyacını ancak oturarak karşılayabilen Güven’in hücresindeki tuvalet ihtiyaca uygun değil. Hücresinde yoğun stres altında olan Güven’in hastalığı strese bağlı olarak ilerleme potansiyeline sahiptir.
"ÇÖZÜM İÇİN HAREKET GEÇİN"
Bekir Güven’in kesinleşmiş cezasının infazının ertelenmesi için aile tarafından gerekli yasal başvurunun Eskişehir Cumhuriyet Savcılığına yapıldığını biliyoruz. Savcılığın raporları Adli Tıp’a gönderdiğini söylediği de duyumlarımız arasındadır.
Talebimiz, sürecin hızlandırılarak Bekir Güven’in biran önce özgürlüğüne kavuşturulmasıdır. Sağlığından, hayatta kalmasından endişe duyduğumuz Bekir Güven için başta Adalet Bakanlığını ve insan hakları derdi olan tüm kurumları ve bireyleri duyarlı olmaya; çözüm için harekete geçmeye çağırıyoruz.