Binlerce yıldır birçok medeniyete ev sahipliği yapan İstanbul’un her köşesinde ayrı bir harika yer alıyor.

Bu harikalardan birisi de Yerebatan Sarnıcı. Neredeyse 1500 yıllık olan bu sarnıcın efsanesi de nesilden nesle aktarılıyor.

Bu yazımızda Yerebatan Sarnıcı efsanesi hakkında bilinenlere bakalım!

Yerebatan Sarnıcı Efsanesi

İstanbul binlerce yıllık tarihiyle herkesi büyülemeye devam ediyor. Birçok medeniyetten izler taşıyan şehirde herkese hitap eden bir eser var.

Bu eserler arasında yer alan Yerebatan Sarnıcı dünyanın dört bir yanından insanı kendisine hayran bırakıyor.

Yaklaşık 1500 yıl önce Roma döneminde yapılan eser bugün bile ihtişamını korumaya devam ediyor.

Sarnıcı ziyaret edenlerin dikkatini en çok Medusa heykelleri çekiyor. Yunan mitolojisinde insanları bakışlarıyla taşa çeviren ve yılandan saçları olan bu karakterin sarnıçta olması merak uyandırıyor.

Bu yüzden birçok kişi Yerebatan Sarnıcı efsanesi hakkında daha fazla bilgiye ulaşmak istiyor.

Hazırsanız İstanbul’un gizemli köşesinin hikayesine başlayalım!

Yerebatan Sarnici Efsanesi 3

Medusa’nın Hikayesi

Bir efsaneye göre Medusa, gorgonlardan biri. Gorgonlar, yeraltı dünyasında yaşayan ve son derece güçlü olan dişi canavarlar.

Bu yüzden Yerebatan Sarnıcı gibi önemli yapıları koruması için Gorgon heykelleri kullanılıyor.

Toplamda üç kız kardeşten oluşan gorgonlar arasında ölümlü olan tek kişi Medusa. Bakışlarıyla kendisine bakanları taşa dönüştürme gücü olan Medusa’nın saçları da yılanlardan oluşuyor.

Başka bir efsaneye göre Medusa, güzelliği dillere destan bir kadındır ve Athena’nın tapınağında hizmet vermektedir.

Bir gün Poseidon, Medusa’yı görür ve onun güzelliğine hayran olur. Daha sonra Athena’nın tapınağında Medusa ile birlikte olur.

Bu haberi duyan Athena ise çok sinirlenir ve Medusa’nın saçlarını yılanlara çevirir. Ardından bir daha kimse ona bakamasın diye de Medusa’yı lanetler ve bundan sonra ona bakanlar taşa dönüşmeye başlar.

Diğer bir efsaneye göre ise Medusa, Perseus’a aşıktır. Athena da Perseus’u sevmektedir. Medusa’nın güzelliğini kıskanır ve Perseus’un ona aşık olmasından korkar. Bu yüzden Medusa’nın saçlarını yılanlara çevirir ve ona bakanların taşa dönüşmesine yol açar.

Perseus, Graeae’nin verdiği ayna ile Medusa’ya bakabilmiş ve taşa dönüşmeden kafasını kesebilmiş.

Daha sonra Perseus, Medusanı kafasını geçer ve onun taşa dönüştürme lanetini kullanarak düşmanlarını yener.

Yerebatan Sarnıcı efsanesi hakkında bilinenleri listeledikten sonra bu eşsiz eserle ilgili merak edilen diğer sorulara geçelim.

Yerebatan Sarnici Efsanesi 2

Yerebatan Sarnıcı'nın Tarihi

İstanbul’un en gizemli köşelerinden biri olan Yerebatan Sarnıcı tarihiyle de büyük merak uyandırıyor.

Yaklaşık 1500 yıldır ayakta olan sarnıcın hikayesine kısaca bakalım.

Yerebatan Sarnıcı, 526 ila 527 yılları arasında şehrin su ihtiyacını karşılamak için Doğu Roma İmparatoru I. Justinianus’un emriyle yaptırıldı.

Suyun içinden sayısız mermer yükseldiği için halk arasında Yerebatan Sarayı olarak adlandırılıyor.

Ayrıca inşa edildiği yerde daha önceden Stoa Bazilikası bulunduğu için zaman zaman Bazilika Sarnıcı (Cisterna Basilica) da denir.

İnşa edildiği dönemdeki en büyük sarnıçlardan biri olan yapının 80.000 ton su depolama kapasitesi var.

Yerebatan Sarnıcı Osmanlı’da ilk kez III. Ahmet döneminde tadilat gördü. Daha sonra II. Abdülhamid döneminde de çeşitli yenileştirme çalışmaları yapıldı.

1985-1987 yılları arasında yapılan kapsamlı temizlik ve restorasyon çalışmaları sırasında Medusa heykelleri bulundu.

1987 yılından itibaren müze olarak hizmet vermeye başladı. Günümüzde hem müze hem de sanat merkezi olarak kullanılıyor.

Yerebatan Sarnici Efsanesi 1

Yerebatan Sarnıcı Medusa'nın Çığlığı Nedir?

Yerebatan Sarnıcı efsanesi nedir sorusuna cevap bulanlar Medusa’nın Çığlığı’nı da merak ediyor.

Medusa’nın Çığlığı, geçtiğimiz yıl Yerebatan Sarnıcı’nda gerçekleştirilen bir gösteri. Yönetmenliğini giyilebilir sanatın öncülerinden biri olan Başak Cankeş yaptı.

Sarnıçta suya temas ederek yapılan 45 dakikalık sıra dışı bir deneyim sunuldu. Gösteride ana karakter Medusa’nun mitolojide haksızlığa uğrayıp yılan başlı bir varlığa dönüşmesiyle başladı.

Ardından Medusa’nın bir kadın olarak içsel gücünü yeniden görmesine tanık olduk.

Yerebatan Sarnıcı El Heykeli Hikayesi

Yerebatan Sarnıcı efsanesi nedir sorusuna cevap bulanlar el heykelinin hikayesini de merak ediyor.

Doğu Roma İmparatorluğu'nun en önemli hazinelerinden biri olan bu el heykeli "Adalet Eli" olarak biliniyor.

Bir efsaneye göre İmparatorluk döneminde bir adalet simgesi olarak kullanılan bu heykel, haksız yere bir başkasına zarar verenlerin elini kesmek için yapılmış.

Başka bir efsaneye göre ise bu el heykeli, aşk büyüsü için kullanılıyor. Bu heykelin önünde ellerini açarak dua edenlerin aşklarına karşılık bulacağına inanılıyormuş.

Bu yazımızda İstanbul’un gizemli köşesi Yerebatan Sarnıcı hakkında merak edilenleri cevapladık!