CHP İstanbul Milletvekili Yunus Emre, 6 Şubat’ta meydana gelen Kahramanmaraş merkezli iki büyük depremin ardından, yaşanan sorunları TBMM gündemine taşıdı. 

Emre, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesinde, mülki idare amirlerinin sorumlulukları dahilinde deprem sürecinde neler yaptıklarını sordu.

Emre, soru önergesine ilişkin şu açıklamayı yaptı:

“6 Şubat 2023 tarihinde, merkez üssü Kahramanmaraş olan ve 9 saat arayla gerçekleşen depremlerde binlerce yurttaşımız hayatını kaybetti. Deprem sonrasında devletin, afet bölgelerine geç ulaşması ve arama kurtarma çalışmalarını geciktirmesi hayatta kalan vatandaşlarımızın yalnız kalmasına neden oldu. Vatandaşlarımız, su, ekmek, giyinme gibi en temel gereksinimlerini karşılayamadılar.

“DEPREMİN ENKAZA ÇEVİRDİĞİ İL VE İLÇELERDEKİ MÜLKİ İDARE AMİRLERİ NE YAPIYORDU SORUSU HUKUK ADINA, VİCDAN ADINA YANIT ARAMAKTADIR”

On ilimizi kapsayan binlerce insanımızın canına mal olan depremde vatandaşımız kendi olanak ve gayretleri ile yakınlarını kurtarmaya, yardım ve dayanışma ile ihtiyaçlarını karşılamaya çalıştı. Tüm bunlar yaşanırken depremin enkaza çevirdiği bu il ve ilçelerdeki mülki idare amirleri ne yapıyordu sorusu hukuk adına, vicdan adına yanıt aramaktadır. Zira mülki idare amirlerinin afetle mücadelede görev ve sorumluluklarını düzenleyen 7269 sayılı Umumi Hayata Müessir Afetler Dolayısıyla Alınacak Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara Dair Kanunu’na ve Afet ve Acil Durum Müdahale Hizmetleri Yönetmeliğine göre illerde afet ve acil durumların yönetiminden valiler sorumludur. Bu sorumlulukları ve yetkileri gereğince valiler, illerde ve ihtiyaç duyulan ilçelerde afet ve acil durum yönetim merkezlerini kurmak ve 7 gün 24 saat esasına göre çalıştırılmasını sağlamaktan sorumludurlar.

“DEPREM BÖLGESİNDEKİ MÜLKİ AMİRLERİN DEPREM ÖNCESİNDE, SIRASINDA VE SONRASINDA NE YAPTIĞININ SORGULANMASI AYNI ACILARIN TEKRARLANMAMASI İÇİN BÜYÜK ÖNEM TAŞIMAKTADIR”

Düzenlemeler mülki amirlere, afet zamanlarında vatandaşlarımızın temel ihtiyaçlarını insan onuruna uygun olarak karşılayabilmeleri için büyük yetkiler sağlamakta, mülki idare amirlerine afetle mücadele edebilmek için olağanüstü yetkiler tanımaktadır. Ancak binlerce canımızın hayatını kaybetmesine neden olan bu büyük afette bu yol tercih edilmemiş, afet bölgesindeki yurttaşlarımız özellikle de ilk günlerde kaderleri ile baş başa bırakılmışlardır. Şimdi milletimiz yasını yaşarken ve dayanışma ile yaraları sarmaya çalışırken; deprem bölgesindeki mülki amirlerin deprem öncesinde, sırasında ve sonrasında ne yaptığının sorulması – sorgulanması aynı acıların tekrarlanmaması için büyük önem taşımaktadır."

CHP’li Yunus Emre’nin İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya yönelttiği sorular şöyle:

“Depremin yaşandığı on ilin valisi yetki ve sorumlulukları dahilinde hangi adımları atmışlardır?

Yasaların; doğal afetlere doğrudan ve ilk müdahale, il kapsamında bulunan kaynaklarla valiler tarafından gerçekleştirilir hükümleri çerçevesinde neler yapmışladır?

Deprem bölgelerinde görev yapan valiler, kaymakamlar ve diğer bütün kamu görevlilerinin afetle mücadele konusunda hangi çalışmaları yapılmıştır?

Deprem bölgesindeki on ilin vali ve kaymakamlarının afetle mücadele konusunda tatbikat tecrübeleri var mıdır?

Deprem sonrasında bölgeye eşgüdüm vali ve kaymakamı olarak görevlendirilenler hangi kriterlere göre belirlenmiştir?

Bölgede eşgüdüm olarak görevlendirilen vali ve kaymakamların afetle mücadele konusunda tatbikat tecrübe durumu nedir?”