Kayıp yakınları ve İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi, “Kayıplar bulunsun, failler yargılansın” eyleminin 715’inci haftasında Diyarbakır’ın Bağlar ilçesinde bulunan Koşuyolu Parkı'ndaki Yaşam Hakkı Anıtı önünde bir kez daha bir araya geldi. Yağan yağmurun altında, kaybettirilen yakınlarının fotoğraflarını taşıyan aileler, bu hafta, Lice’den göçertildiği İstanbul’da arkadaşı Fehmi Tosun ile birlikte kaybettirilen ve kendilerinden ve kendisinden bir daha haber alınamayan 34 yaşındaki 6 çocuk babası Hüseyin Aydemir’in hikâyesini anlattı. 
 
‘GÜVENLİK GÜÇLERİNİN HEDEFİNDEYDİ’
 
İHD Diyarbakır Şube Yönetim Kurulu üyesi Eylül Özgültekin, tarafından okunan Hüseyin Aydemir’in hikâyesi şöyle: “34 yaşındaki 6 çocuk babası Hüseyin Aydemir Lice’nin Tûtê (Yaprak) köyünde yaşıyordu. O dönemde köy yakmaların, köylüleri göçe ve korucu olmaya zorlanmaların, gıda ambargoları ile aç bırakmaların yaşandığı Lice ve köyleri; âdete cehenneme dönmüştü. Hayvan ticareti ile uğraşan Aydemir de güvenlik güçlerinin hedefindeydi. Sık sık evi basılıyor ailesi şiddete maruz kalıyordu. Ev baskınlarını yapan askerler; Hüseyin’e iletilmesi için teslim olmaması halinde kendisini buldukları yerde öldürüp,  ölüsünü panzerle sürükleyerek teşhir edecekleri yönünde mesajlar bırakıyorlardı.
 
BABASI 20 GÜN BOYUNCA GÖZLATINDA KALDI
 
 Bir baskın sırasında da babasını gözaltına aldılar. Yirmi gün boyunca gözaltına alındığı inkâr edilen baba ağır işkence gördü. Ona ‘oğluna söyle gelip teslim olsun’ denildi. Bu koşullarda evine gelemeyen Hüseyin Aydemir,  ailesi ile birlikte önce Diyarbakır’a ardından Adana’ya göç etti. Ancak buralarda da baskı ve tehditlerden kurtulamadı. 1995 yılının ortalarında ailesiyle birlikte İstanbul’a taşındı. 
 
DOSYA ZAMANAŞIMINDAN DÜŞTÜ
 
Hüseyin Aydemir, 19 Ekim 1995 sabahı memleketlisi ve yakın arkadaşı Fehmi Tosun’un Avcılar’daki evine gitti. İki arkadaş birlikte kahvaltı ettikten sonra saat 10:00 sıraları evden çıktılar ve bir daha geri dönemediler. Onların Aksaray’da sivil polisler tarafından gözaltına alındıklarını öğrenen aileleri tüm yasal yollara başvurdu. Her yerde oğullarını arayan Aydemir Ailesi onun polisler tarafından Ankara’ya götürüldüğü, Ankara emniyetindeyken de askeri yetkililerce teslim alındığı bilgisine ulaştı. Ancak ailenin yaptığı tüm başvurular sonuçsuz bırakıldı. Hüseyin Aydemir ve arkadaşı Fehmi Tosun’un gözaltına alındığı devletin bütün kademelerince inkâr edildi. Hukuk işletilmedi. Onların akıbetlerinin açığa çıkartılmasını, suçun faillerinin yargılanmasını sağlayacak etkinlikte soruşturmalar yürütülmedi. Zamanaşımı gerekçe gösterilerek dosyalarında takipsizlik kararı verildi.”
 
HABER ALINAMADI
 
Batman’da da kayıp yakınları ve İHD Şubesi, “Kayıplar bulunsun, failler yargılansın” eyleminin 550’inci haftasında Gülistan Caddesi’ndeki İnsan Hakları Anıtı önünde açıklama yaptı. Eylemde, 23 Ekim 1993’de Batman’da işe giderken kaybolan ve kendisinden bir daha haber alınamayan Yılmaz Gümüş’ün akıbeti soruldu.
 
İHD Batman Şube Üyesi Mehmet Akif Akın, “Yılmaz Gümüş’ün babası Fahrettin Gümüş, oğlunun kaybettirildiğinde 17 yaşında olduğunu, Batman’da bir fotoğraf stüdyosunda çalıştığını, 21 Ekim 1993 yılında saat 09.00 da Yeşil Tepe mahallesindeki bir ilkokulda fotoğraf çekimi yapmak için ayrıldığını, o günden bu yana kendisinden bir daha haber alınamadığını belirtti. Baba Gümüş, oğlunun kaybettirilmeden bir hafta önce gözaltına alındığını da belirtti” diye konuştu.
 
Akın’ın konuşmasından sonra bir dakikalık oturma eylemi gerçekleştirildi.