Depremden en ağır hasarı alan kentlerden biri olan Adıyaman’da enkaz altında halen insanlar bulunurken, kentte resmi olmayan bilgilere göre, yaşamını yitirenlerin sayısı 11 bine ulaştı. Arama kurtarma ekiplerinin gecikmesi nedeniyle enkaz altından ses veren yüzlerce kişinin hayatını kaybettiği kentte, hala enkazlardan cenazeler çıkarılıyor. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından açıklanan verilere göre; acil yıkılacak, ağır hasarlı, yıkık bina sayısı 5 bin olarak tespit edildi. Büyük bir yıkımın yaşandığı kentte, cenazelerin toplu olarak gömüldüğü görüntülere yansırken, Yeni Mezarlık’ta depremde hayatını kaybedenler için hazırlanan alan her geçen gün genişliyor. Bir seferde bazen 100 bazen 150 kişinin defnedildiği mezarlıkta her kişi için bir demir parçası ya da bir taş mezar başına konuluyor. 
 
Felaketin resmini andıran mezarlık görüntüsü dehşete düşürürken, defin işlemlerinde çalışan kepçe operatörleri de zor anlar yaşıyor. Kente Mersin’in Anamur ilçesinden gönüllü olarak gelen ve defin işlemlerinde çalışan kepçe operatörü Selahattin Sönmez yaşadıklarını anlattı. 
 
‘BURANIN GÖRÜLMESİ LAZIM’
 
Depremin ikinci günü akşam saatlerinde kente ulaştıklarını dile getiren Sönmez, “Geldiğimizde gördüğümüz manzarayı hiç böyle beklemiyorduk. Burası savaş alanı gibiydi. Her yer yıkıktı. Çoğu yere hala ulaşılmamıştı. Biz geldiğimizde AFAD’a başvurduk. Makinalarımızı, operatörlerimizin kimlik bilgilerini verdik. Onlar da bizi mezarlığa yönlendirdi. Mezarlıkta sabahtan akşama kadar çalıştık. Akşam da enkaz başına giderek oradakilere yardım ettik. Yaşananları tarif edemem. Bu mezarlığın hali her şeyi anlatmaya yetiyor” dedi. Enkaz başındaki operatörlerin 24 saat çalışmak zorunda kaldığını kaydeden Sönmez, “Buranın görülmesi lazım. Hiç anlatılacak gibi değildi. Hayatımda böyle bir manzara ile hiç karşılaşmadım. Adıyaman’da hasarsız bina hiç yok. En iyi binada bile çatlak var” ifadelerini kullandı. 
 
Mezarlıkları kazarken uzun sıralar açtıklarını ve 150 metre uzunluğundaki alanı kazdıklarını kaydeden Sönmez, “Bütün cenazeleri yan yana koyuyoruz. Belediye bize öyle yapmamızı söyledi. Cenazeleri koyduktan sonra kepçelerle kapatıyoruz. Mezarlıkları kepçelerin ön kovaları ile kapatmak insanların tepkisine neden oldu ama bir an önce defnedilmesi için böyle yapmak zorundayız. Çünkü hem sağlık hem de koku açısından çok önemli. Ama insanlar gergin” diye konuştu.
 
AĞLAMA NÖBETLERİ GEÇİRDİM
 
Çok duygusal anlarla karşılaştığını ve geldiğinden beri ağlama nöbetleri geçirdiğini kaydeden Sönmez, “Basit bir şey değil. 3-4 gün ağlama nöbetleri geçirdik. Telefondan annem babam arıyor bir bahane bulup kapatıyordum. Çünkü ‘ne yapıyorsun’ diye sorduklarında gözlerimden yaş akıyordu. Ne yaptığımı söylemek çok zor geliyor. Çünkü binlerce insanın üzerine kepçe ile toprak döküyorum ve ailelerinin halini görüyorum. İnsanları hiç bu kadar çaresiz görmemiştim. İnsan 2-3 saatte kendi kendine ağlar mı? Uyuyamıyoruz. Hem psikolojik hem de kaldığımız yerden ve insanların durumundan dolayı uyuyamıyoruz. Bir adam inşaatın başında oturuyor eşini, kızını bekliyor. 3-4 gün onu bekliyor. Ondan sonra buraya geliyor. Birde buradaki gömülme durumu ortada” diye anlattı. 
 
PSİKOLOJİMİZ BOZULDU
 
Bir seferde 100-150 insanın üzerine toprak dökmenin nasıl bir duygu olduğunu anlatmasının zor olduğunu kaydeden Sönmez, “İmkansız. Hepsine tek tek vakit ayıramazsın. Bir seferde en fazla 150 kişiyi birden defnettik. Üzerlerine toprak döktük. Onları yan yana koyarak üzerine toprak attık. Zor oluyor. Psikolojimiz bozuldu. Buraya gelirken, arkadaşlarımız döndüğümüzde eskisi gibi olmayacağımızı söylemişti. Ne demek istediklerini tam anlamamıştık ama şimdi anlıyoruz. Çok zor gerçekten psikolojimiz bozuldu. İnsanlar son bir görev olarak yakınlarını defnediyorlar. Ve o defin de bu şekilde yapılıyor. Bu şekilde olunca insanlar için süreç daha da ağır oluyor ama başka türlüsü de imkanı yok. İnternette dolaşan bütün toplu mezarlık görüntüleri buranındır. Elimizden geldiğince insanları kırmadan işimizi yapmaya çalışıyoruz. Ama mümkün değil” ifadelerini kullandı. 
 
Çalışmaların çok ağır devam ettiğini ve halen insanların enkaz altında olduğunu dile getiren Sönmez, “Geldiğimiz zaman kaldığımız yerin bir altında apartman vardı ve hala orada çalışılıyor. 9 gün oldu hala çalışma var” dedi.